Merhaba bu benim ikinci kitabım inşallah beğenirsiniz. İlk iki bölüm falan biraz nasıl desem sıkıcı veya saçma gelebilir ama emin olabilirsiniz garanti veriyorum. Sonraki bölümlerde çok eğleneceksiniz. Yani ilk iki bölümde sabırla olursanız gerisi gelecektir. Yazım hataların varsa kusuruma bakmayın lütfen :)
İyi okumalar...:)
Geniş ailemizin iki üyesi olan,hakanla dedem oturmuş,sohbet ederken bende kitap okuyordum.bahçede olduğumuz için yüzüme hafif rüzgar esintisi,kulağıma kısık kuş cıvıltısı ve azda olsa burnuma gül kokusu geliyordu.tabi bu uç şey arasında kitap okumak aynı zamanda kitabın en can alıcı kısmında olmam bana heyecan katıyordu.
Kitabın öteki sayfasına geçtikten sonra bu sayfanın son sayfa olduğunu anladım ve kendi kendime mırıldanmaya başladım.
-kesin en heyecanlı yerinde bitecek....böyle olmaz ki!...
Mırıldandıktan sonra kaldığım yerden okumaya devam ettim.tahminin doğru çıkmıştı en heyecanlı yerinde bitimişti.ama daha fazla takmadım çünkü ikinci kitebı vardı.akşam üstü çıkar alırdım.zaten o saatlerde hep yürüyüş yapmak için çıkardım.
Kitabı kapatıp,önümdeki masaya koydum.dedemle hakanı izlemeye başladım.hakan ikinci sınıfa geçmiş olmasına rağmen pek okuyamıyordu ve o yüzden dedem onu çalıştırıyordu.ben değilde dedemin çalıştırıyor olması biraz garip olabilir.ama ben demiştim dedeme çalıştırıyım diye o izin vermedi.-kendisi eğitim konusunda çok heveslidirde-.
-dede okuyamıyorum İste o-ku-ya-mı-yo-rum!sınıftaki herkes benden daha iyi okuyor ama ben okuyamıyorum.
Dedem küçük bir tebessüm ettikten sonra derin bir nefes aldı.hakanın siyah uzun saçlarını karıştırırken konuştu.
-okuyamıyorum demiceksin.okuyabilirim,yapabilirim diyeceksin.hem senden daha kötüleride var bunu unutma.
-benden daha kötü mü? Bu imkansız.
-sana bir fıkra anlatmamı ister misin?
Hakanın bıtkın gözleri bir anda açılmıştı.benim gibi oda dedemi. Fıkra ve ya hikaye anlatmasını severdi.
-anlat.
Dedemin anlatmaya hazırlandığını görünce doğruldum ve pür dikkat dedeme odaklandım.
-bir köy ilk okuluna müfettiş gelecektir.bunu duyan çocuklar panikler çünkü çocuklar ikinci sınıf olmalarına rağmen zar zor okuyabilmektelerdir.öğretmen hemen bir plan yapar."bakın çocuklar müfettiş tahtaya bir şey yazıp okumanızı isteyecek.müfettiş bize sırtını dönüp tahtaya yazı yazarken ben size onun ne olduğunu hareketlerle anlatacağım."müfettiş gelir tahtaya"kaplumbağa"kelimesini yazmaya başlar.bu arada öğretmen kaplumbağayı hareketlerle anlatmaya çalışır.sınıfa dönen müfettiş öğrencilerden birini kaldırıp"oku bakalım"diyince öğrenci,"tosbağa" der.
Hakan gülmeye başladığında ben fazla tepki vermemiştim.çünkü bizim ailede bu ikinci sınıfa geçince zar zor okuyabilmek genetik olduğu için dedem bunu babada anlatmıştı hatta abimede anlatmış.bende büyük ihtimalle çocuklarına anlatırım yani nesilden nesile gider.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAMAK İÇİN MAFYA
De TodoYa ölecekti, ya yaşayacaktı. Ya boşverecekti, ya yardım edecekti. Ya üzülecekti, ya sevinecekti. Ya sevecekti, ya sevilecekti. Monoton, sakin, sessiz bir hayatı vardı onun... Pek bir şeyi takmazdı hayatta... Ama hayatta olmayı seviyordu.... Çevresin...