Adım Gökyüzü. 13 yaşında bir genç kızım. Şu an odamda oturup düşünüyorum. Dünya, yaşam, gelecek ve ben...
Okullar kapanalı bir hafta, ailem öleli yaklaşık bir yıl oldu. Teyzemlerle birlikte yaşıyorum. İkiz kuzenlerim Çağla ve Çağlar ile beraber çok güzel vakit geçiriyoruz. Ama içimdeki boşluk büyük.
O korkunç kazayı dün gibi hatırlıyorum. Doğum günümdü. Hangi insan doğum gününden nefret eder? Ben... Ben doğum günümden nefret ediyorum.
Babam benim için bir kafede sürpriz doğum günü partisi hazırlamıştı. Hepimiz çok güzel vakit geçirmiştik. Eve dönüş yolunda ise yola bir kedi çıkmıştı. Babam ona çarpmamak için arabanın yönünü değiştirmişti. Tabi sonra kontrolü kaybetti ve olan oldu. Bir ağaca çarpmıştık. Çok hızlı çarpınca da arabamız hurdaya dönmüştü. Kazadan birtek ben sağ kurtulmuştum. İkisinin de yüzleri kanlıydı fakat gülümsüyorlardı. Bunu hiçbir zaman unutmadım.
Kapının tıklanmasıyla kendime geldim.
"Gel." diye seslendikten sonra içeri Çağla girdi.
"Hadi kuzen. Yemek hazır, aşağıya gelsen iyi olur. Ha bir de annemlerin bize bir sürprizi varmış. Bunu açıklayacaklarmış. Hadi bekliyoruz ve öptüm."dedi ve bana öpücük yolladıktan sonra odadan çıktı. Ben de üzerime çeki düzne verdikten sonra aşağıya indim.
Yemeklerimizi yedik. Her şey çok lezzetliydi. Daha sonra eniştem söze girdi.
"Evet çocuklar, size bir haberimiz var. Biz yeni bir otele ortak olduk. E yaz tatili de geldi. Yarın otele tatile gideceksiniz. Şoförünüz Metin de size eşlik edecek. Otel Antalya'da ancak arabayla gideceksiniz. Bu kararı da bugün aldık. Yani acele olunca uçak bileti falan bulamadık. Yarın on ikide hazır olun. Yola çıkacaksınız." dediğinde bir garip hissettim. Tatil! Tatil! Tatile gideceğiz. Yaşasın!
Çağlar "Yaşasın, tatil!" diye kollarını açıp bağırdı. Onun bu haline hepimiz güldük. Ay canım eniştem ya. Bizi de düşünmüş. Kendimi tutamadım, koşup eniştemin boynuna atladım.
"Canım eniştem, çok teşekkür ederim!"
"Bir şey değil. Hadi çantalarınızı hazırlayın. Yarın yolculuk var!"
"Çocuklar yalnız tatilde üç ay boyunca kalacaksınız çünkü biz Çağatay ile üç ay boyunca Almanya'ya gideceğiz. Bir çok önemli şeyler var." dediğinde teyzem, oldukça şaşırmıştım. Vay be, üç ay boyunca uzun bir tatil. Mükemmel!
Çantamı hazırlamak için odama çıktım. Gökkuşağı renkli bir bavulum var. İçine şortlar, tişörtler, mayolarımı ve tatil ile ilgili şeyleri koydum. Son olarak annem ve babamla çekildiğimiz resmi de koyduktan sonra bavulumu kapattım. Artık hazırım.
Teyzemler ve annemler ortaktı. Tabi ölmeden önce. Annem de bir iş kadınıydı, tıpkı teyzem gibi. Ailenin tek çocuğu olduğum için de bana çok düşkündüler. Ne istersem yaparlardı. Ama ben asla ukala, kendini beğenmiş ve bir şeylerin değerini bilmeyen bir kız olmadım. Kuzenlerim de öyle değil. Zenginiz, hatta çok zenginiz ama bizim kalbimiz de zengin.
Az sonra kapı çaldı.
"Girin." der demez Çağla ve Çağlar içeri daldılar. Gözlerimi devirdim. Onlar her zaman böyleler. Komik, şakacı ve asla ciddi olamazlar. Çağlar söze girdi.
"Kusura bakma Gökyüzü. Biz girecektir de giremedik. Daldık odana."
"Önemli değil. Hiç yapmadığınız şey mi?" dedim şaka yollu.
"O da doğru." dedi Çağla ve biz gülmeye başladık. Birkaç saat oturduk konuştuk. Çok güzel vakit geçirdik. En sonunda onlar da yatmak için odalarına geçtiler. Ben de yatağına yatıp düşünmeye başladım.
Nereden çıktı şu tatil ya? Umarım iyi olur. Çok heyecanlıyım. Üç ay boynuna uzun bir tatil... Mükemmel olacak! Bekle beni Antalya, ben geliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü'nün Tatili
RandomBirkaç gencin çıktıkları tatil, bir gizeme dönüşüyor. İlginç insanlar ve farklı eşyalar bu olayı daha da gizemli kılıyor. Acaba başlarına neler gelecek?