Ertesi sabah Çağla'nın yatağımda zıplamasıyla uyandım.
"Çağla, ne yapıyorsun? Uyuyan insan böyle mi uyandırılır? Tabi ben senden de normal bir uyandırma şekli bekleyemem. O da benim hatam." diye söylene söylene banyoma girdim.
"Saat on bir oldu Gökyüzü. Sen hala uyu. Bir saat sonra yolculuk başlayacak. Bakalım bir saat içinde hazırlanabilecek misin?" diye meydan okuduktan sonra odadan çıktı.
Kısa bir şort ve kolsuz bir gömlek giyip saçlarımı yandan modern bir şekilde ördüm. Artık hazırım ve aşağıya inebilirim.
Aşağıya indiğimde eşyalar arabaya yüklenmiş, beni bekliyorlar. Benimkini de yerleştirdikten sonra vedalaşma kısmına geldik.
Eniştem "Hadi görüşürüz çocuklar. Kendinize iyi bakın." diyerek hepimize sarıldı.
Teyzemin hafif gözleri dolmuştu. "Canlarım, kendinize çok iyi bakın." dedi teyzem ve o da bize sarıldı.
"Çocuklar, müşterilerimizin rahatına dikkat edin. Onları kaçırmak istemeyiz, değil mi?" diyip şaka yapan eniştemdi. Hepimiz bu dediğine güldük. Bunlar ailece şakacı ya.
Tekrar teyzeme sarıldıktan sonra arabaya bindim. Eniştem de Metin abiye bir şeyler anlattıktan sonra Metin abi de arabaya bindi.
Ona abi diyoruz çünkü yaklaşık otuz yaşlarında. Yıllardan beri bizim şirketin şoförüymüş. Bizim kücüklüğümüzü biliyor. Daha on sekiz yaşındayken bizim şirkette işe başlamış ve yıllardır da çalışarak ailelerimizin güvenini kazanmış. Eniştemlerin şirketteki en çok güvendikleri kişi o. Bize de çok iyi davranıyor. Hepimiz onu çok seviyoruz ve bağlıyız. O da bizi çok seviyordur umarım.
Araba hareket edeli yarım saat olmuştu. Sonra Metin abi araya girdi.
"Eee çocuklar, tatil nasıl gidiyor?"
"Sıkıcı valla abi. Okullar kapanalı bir hafta oldu, canım çok sıkılıyor." dedi Çağlar.
"Çağlar sen sıkılıyor muydun ya?" dedim şaka yollu. Önde oturan Çağlar bana döndü.
"Sıkılıyorum ya. İnanamazsınız ama şu bir haftada okulu özdelim." dedi. Biz bir kahkaha attık. Sonra düzeltmeye çalıştı.
"Pardon, yanlış oldu o. Düzelteyim. Okulu ölzedim." yine biz kahkaha attık. En sonunda vazgeçti.
"Yok olmuyor. Demekki özlememişim."dediğinde biz hala kahkahalarla gülüyorduk. Biraz sonra Metin abinin sorusuyla biraz şaşırdık.
"Çocuklar siz otelin özelliğini biliyor musunuz?"
"Ne özelliği?" diyerek merakımı belli ettim.
"Çağatay beyin bahsetmesi gerekiyordu ama unutmuş sanırım. Bu otelde iki bölüm var. On sekiz yaş ve üstü yetişkinler; orada daha çok eğlence akşamları, barlar ve daha çok yetişkinlere uygun yerler var. Bir de on sekiz yaş altı çocuk bölümü; orada da eğlence akşamları var ama çocuklara göre yani barlar ve içkiler yok. Diğer her şey de zaten aynı. Deniz, havuz ve restaurantlar var, yani bir otelde bulunacak aynı şeyler. Birkaç yeni bir şey olabilir belki ama pek bir bilgim yok." diyerek bizi bilgilendirdi. Ayy çok heyecanlı bir tatil olacak bu.
"Peki sen nerede kalacaksın Metin abi?" diye sordu Çağla.
"Onu size demeyi unuttum. Çocuk bölümünde garson olarak çalışacağım. Aslında baban benim de tatil yapmamı istemişti ama ben kabul etmedim. Size göz kulak olmam lazım yoksa içim rahat etmez."
"Peki Metin abi. Teşekür ederiz." dedim. Arabada bir sessizlik oluştu. Bu yolculuk da bayağı uzun ya. İstanbul'dan Antalya'ya yaklaşık dokuz on saat yani. Nasıl geçecek bu böyle. Neyse benim yanımda kuzenlerim var. Biz eğleniriz onlarla. Zaten Çağlar yanınızdaysa eğlence de yanınızda demektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü'nün Tatili
RandomBirkaç gencin çıktıkları tatil, bir gizeme dönüşüyor. İlginç insanlar ve farklı eşyalar bu olayı daha da gizemli kılıyor. Acaba başlarına neler gelecek?