... Bakışlarımı Ada'nın yüzüne indirdiğimde yüzünü daha dikkatli bir şekilde incelemeye başladım.Güzel yüzü zayıflamış,dolgun dudaklarındaki o kırmızılık sönmüştü.Gözlerinin altında yorulduğunu belirten hafif koyuluklar vardı.Yüzüne böyle bakmayalı ne kadar da uzun olmuştu,sahi en son ne zaman öpmüştüm dudaklarını evlenmeyi kabul ettikten sonra mı.?Ah,hadi ama şimdi bunları düşünmenin hiçte sırası değildi.Başımı önüme çevirip yolu izlemeye başladım,en kısa zamanda hastaneye ulaşmalı onları kurtarmaylıydım.
"Daha hızlı sür."
••••
"Geldik abi."
"Açsana şu kapıyı o zaman daha ne bekliyorsun!"
Salih arkaya doğru uzattığı başını ona boğazım yırtılırcasına bağırmamın ardından önüne çevirip oturduğu yerden hızlı bir şekilde doğrulması ile birlikte kapıyı açarak arabadan dışarıya fırlamasıyla arka kapıyı açması bir oldu.Salih kapıyı açar açmaz kucağımda kendinden geçmiş bir şekilde solan yüzü ve öpmeye başladığımda kendimi kaybettiğim dudakları eski kırmızılığını kaybetmiş bir şekilde uzanan Ada'yı almak için uzattığı ellerini görmem ile nevrimin dönmesi bir olmuştu.Ada'nın bebeğime ve kendisine bakamadığı,bakmadığı düşüncesi,ona,onlara zarar gelebileceği düşüncesi ile zaten son raddesine gelen sinirimin artık sınırını aşarak had safhaya gelmesiyle kendimi tutamayacak raddeye gelmiştim.Sesimin tonunu ayarlayamayıp Salih'e bağırmamla Ada'ya uzattığı ellerini çekmesi bir olmuştu.
"BEN KIRMADAN ÖNCE ÇEK O ELLERİNİ SALİH.!"
Ani olan duygu değişimlerime alışık olan Salih ona kükrememi yok sayarak Ada'ya uzattığı ellerini geri çekip kapının önünden uzaklaşmıştı.Benim geçmem için kenara çekilmesinin ardından aleyhime,daha doğrusu aleyhimize işleyen zamanı unutturan sinirime ve kendimi bir kez daha lanet ettim.Kendimi kaptırdığım kaybetme korkusuna lanetler okudum.Kucağımda yatan küçük karımın hayatını mahvetmem,içimdeki sevgiyi sandıklara saklayıp ardından sadece ben istediğimde açılabilecek zincirleri üstüne vurarak benliğimin zifiri karanlıklarına yollamam bu duyguyu hiç tatmamış gibi yok saymam bu yüzden değil miydi?Ben Ateş KARA isem bu sefer kaybeden taraf ben olmayacaktım eğer ki ben her kesin bir sözüyle önünde mum kesildiği Ateş KARA isem yine kaybetmeme sebep olan kişi kendim olmayacaktım.
BEN ATEŞ KARA,İSTEDİĞİMİ ALMADAN,BEN DAHA BİTTİĞİNİ SÖYLEMEDEN HİÇ BİR ŞEY BİTMİŞ SAYILMAYACAK,BEN SÖYLEMEDEN HİÇBİR ŞEYE SON NOKTA KONULMAYACAK .!!!
Ada'nın başını onu sarsmamaya özen göstererek gönğsüme yasladıkdan sonra bir kolumu sırtının altından diğer kolumu da bacaklarının altından geçirip kucağımda solgun teniyle kendinden geçmiş bir şekilde yatan Ada ile beraber arabadan indim.Hızlı ve seri adımlarla acilin girişine ilerlemeye başladım.Acilden içeriye girdiğimizde paniklemiş bir şekilde bir sağa bir sola bakarak bir yandan bizimle ilgilecek birilerini ararken bir yandan da sesimi duyurmak için bağırıyordum.
"Kimse yok mu.?Biriniz bize baksın,kahretsin karım hamile,biri baksın lan şuraya."
Bağırışlarım ile danışmanın başında olan,sıralarını bekleyen hastalar,oradan oraya koşuşturan hemşirelerin herkesin odak noktası biz olmuştuk.Hemşireler bakışlarını kucağıma yönelttiklerinde sanki biraz önce söylediklerimi beyinleri daha yeni idrak etmiş gibi telaşa kapılıp bize doğru koşturmaya başlamışlardı.Bağırışmaları duyup gelen uzun boylu genç doktor arkasında onunla birlikte bize doğru koşuşturan hemşirelere bağırarak ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA TUTKUN (Aşk-ı Şedid Seri 1)
RomansAteş KARA. Adı gibi yakıcı,soyadı gibi karanlık... Ada KARA. Ateş'in karanlığına ışık,zararına yarar... Etrafta aşk var,bir o kadar da sır. Her şeyin bir sonu vardı,onlarında olduğu gibi... Saflığın tehlikeye, ...