Özledim... Çocukluğumu özledim. Mahelle maçlarında gol atıp uçmayı özledim. Ebelembeç, saklambaç oynamayı özledim. Çamurla oynamayı özledim. Bisikletimi araba gibi kullandığım günleri özledim. Karnım açıktığıda anneme salçalı ekmek yaptırıp deli gibi yiyip oyuna döndüğüm o günleri özledim. Koşarken düşüp dizlerimin kanamasını bile özledim ulan. Akşam ezanı okunduğunda anneme 5 dk daha lütfen diyip 1 saat dışarda oynadığım günleri, haftaları, ayları, yılları özledim. İnçir savaşı yapmayı özledim. Küllah yapıp elektrik borusuyla atmayı özledim. Bayramlarda büyüklerimin ellerinden öpüp şeker toplamayı özledim. Küçükken yaşadığım dostlukları özledim. Ben özledim işte. O zamanlar ki mutluluğumu özledim. Her sabah çizgi filmlerle güne başlayıp, akşamları anne 5 dk daha demekle geçerdi. Ya şimdi napıyoruz biz. Küçükken kocaman gelen o sokaklarda kaç çocuk oyun oynuyor ? Kaç çocuk salçalı ekmeğin tadını biliyor ? Bizim 5 dk daha istediğimiz sözleri şimdi elektronik cihazlar için kullanıyorlar. Bizim yaşadığımız mutluluğu kirletiyorlar. Çoçukluğuma gidip, mutluluğumu geri istiyorum.