zil çalmıştı
yağmur da yağıyordu
ortak düşünceydi yağmurun altında
herşeyden umarsızca ıslanmak.... iliklerine kadar ıslanmak...
kuru bir yerin kalmayasına değin ıslanmak...
elinde şemsiyesi olmasına rağmen ıslanmak ve ne gariptir ki
kedi....yoldan geçen bir arabanın yere tüküren bir adam misali suyu üstüne sıçratması
arkasından küfürler ve gülüşmeler...
haykırmak,yere göğe sığmayan bir haykırışın duyulması gereken tek kişi için haykırılması
taki duyana değin... duyduğu anda duyduğun için haykırmak....sakar olmak.. ve düşmek..
sırf bir inat uğruna koşmak ve düşmek..
sonrada hatalıymış gibi yandakine kızmak
''koluma girmedin'' demesi kızarak...
topallayarak yürümek ta ki en yakın eczaneye kadariğneden korktuğunu söylemek
gülmek.... içten içe....
gülmesi ama kızarak...
sonradan samimice içten gülmek... beraberce...sırf ıslak elbiseleri kurutmak için bir kafeye girmek
ortama ayak uyduran hoş sözler söylemek
çayı sevmemesine karşın sırf onun için içmek
ama sonrasında içememek...yağmurun tadına doyulmadığı için gene ıslanmak
her damlanın düşüşünü izlemek
düştüğü her yerin kendisi olduğunu bilmek
yanındaki kişininde her yağmur damlası gibi içine nasıl girdiğini bilmesi
belki anlaması belkide anlayamamasıgitme vaktinin gelmesi
ev yolunun görünmesi
merdivenleri teker teker ama ağır adımlarla çıkmak
her dakikanın anını çıkarmak
varlığını hissedip başka duyguları hissetmek istememekve artık gitmesi gerektiğinin bilinmesi
son bir hoşçakal ve....--üç sandalyem vardı.... biri sağlam,biri kırık,diğeriyse oturulamayacak kadar eski...
sağlam olana hiç oturmadım... sonsuz güven sağlaması imkansızdı benim için
kırık olana... arasıra oturdum eski günlerin hatırına bana katlandığı için teşekkür etmek adına
oturulmayacak kadar eski olana.... en değerlimdi,en güvenilirdi,en bensiziydi...
sağlamdı çünkü içi boş değildi
en bensiziydi çünkü ben olmayı hiç istememişti
ve güvenilirdi çünkü beni yarı yolda bırakmamıştı hiç.....ve güvenilirdi çünkü ben ondaydım o da bende....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guven
Short Storyçalmıştı yağmur da yağıyordu ortak düşünceydi yağmurun altında herşeyden umarsızca ıslanmak.... iliklerine kadar ıslanmak... kuru bir yerin kalmayasına kadar ıslanmak... elinde şemsiyesi olmasına rağmen ıslanmak ve ne gariptir ki kedi.... yoldan geç...