Aşk duyguların en deriniydi, en güzeliydi. Bunların yanında da en çok yakanıydı, en çok acıtanıydı. Koşulsuz, şartsız, hiçbir sebep aramadan, var olan kusurları görmeden bağlanmaktı. Bağlanıp kopamamaktı...
Uzaktan izlemekti. Ona baktığında gözlerinin içinin gülmesiydi, gülüşünde hayat bulmaktı.Gülüşünde hayat bulduğum adamın benim varlığımdan haberi bile yoktu. Uzaktan öylece onu izlemekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Her karşıma çıktığında, onu her görüşümde gözlerinin içine bakarak "Seni çok seviyorum be adam" demek, boynuna atlayıp kokusunu kendime oksijen yapmak geçiyordu içimden ama cesaretim yoktu. Yapamazdım. Kendime güvenmiyordum. Sanki ona göre biri değildim, beni sevmezdi. Benim ona baktığım gibi bakmazdı bana. Ağladığımda göz yaşımı silen o olmazdı. Biliyordum ve bunu hissediyordum. Güzel değildim. Onun hayallerindeki kişi ben değildim ve bunun farkındaydım. O hep benim içimde yaşadı. Ben ise içinde hep o olan hayallerde...
Kalbim çığlık çığlığa sen diye atarken her seferinde sessiz kaldım. Sustum. İçime attım...