HKB_15

1.1K 52 7
                                    

Merhaba. Biraz geç oldu biliyorum ama artık biraz daha hızlı gelecek. :) Yorum ve vote istiyorum. Son bölüm beni çok mutlu etti. :) Teşekkürler her okuyan kişiye ve iyi okumalar :) :)

Ders ziliyle kendimi dışarıya attım. Yaşadığım durumlar üzerine sınıftan bir teneffüs bile çıkmamıştım ve işin tuhafı Azra gelmemişti. Azranın yanına gitmek için acele ederken Azraya çarpmamla yere düşmem bir oldu.

  Gülerek beni yerden kaldırıp “Önüne baksana melek” dedi. Ah alay konusu olmak berbat. “Dalga mı geçiyorsun sen?” dediğimde koluma girip bahçeye doğru sürükledi beni.

  İlk boş bulduğumuz yere oturup etrafına, gökyüzüne bakınarak gülücük atıyor, mutluluk dağıtıyordu sanki. Bu kıza bir şey olmuş ama anlatmıyor işte.

  “Neyin var senin?” dedim gülümseyerek.

  “Sanırım âşık oldum. Seni anlamaya başladım melek” dediğinde şaşkınlığımı ve gülümsememi bastırarak “Bana bir daha melek deme” dedim.

  “Ah tabi sadece...” derken lafının Deniz tarafından kesilmesiyle bakışlarımı Azra’dan çekip Denize yönelttim. “ben söyleyebilirim dostum” diye tamamlayarak yanımıza oturdu.

  Azra gülümseyerek “ Cümlemi içimden geçtiği gibi tamamlaman çok hoş” dedi ve kendini biraz geriye atıp gökyüzünü izlemeye ve o garip hallerine geri döndü.

  Denizin bana “Ela” demesiyle bakışlarımı Denize yöneltip “Buyurun benim” dedim.

  “Ah bende kim diye düşünüyordum” dediğinde gülerek “Umduğumuz gibi mi çıktı bari” dedim.

  “Aslında hiç düşündüğüm gibi çıkmadı” dediğinde kızmış gibi kaşlarımı çattım. Biraz eğlenebiliriz değil mi?

  “O zaman çok fazla burada durma” dedim sinirli gibi. “Ah sadece şaka” dedi nefesini dışarı üfleyerek.

  “Biliyorum Sosisim” dediğimde kahkahalara boğuldu. “Bunu nasıl buldun bana ya?” dedi sitemle.

  “Emin ol ben de bilmiyorum” dedim. Bakışlarımı Azraya çevirdiğimde hala gökyüzünü izliyordu. Düşüncelerimi Deniz böldü.

  “Nesi var bunun?” dedi Azraya bakarak. “Âşık olmuş” dedim kıkırdayarak.

  “Dalga geçme” diye Azranın kızgın sesiyle susmak zorunda kaldım. “her şeyi ortaya dökmek zor değil” diye tehdit ettiğinde korkak bakışlarla ona bakıp kedi gibi köşeye sinmiştim.

  “Döksene hadi” diye gaza getirmeye çalışan Denizin karnına bir dirsek attım ve “Kapa çeneni yoksa kötü olur” dedim.

  Azranın bu halinin geçmesi uzun sürmemişti. Çünkü bize doğru yaklaşan çocuğu görünce gözlerinin içi parlamış ve yüzüne mükemmel bir sırıtış yerleşmişti. Toparlanmaya başlayıp “Yarın konuşuruz tatlım” diyerek ayağa kalktı ve arkasına bile bakmadan o çocuğun yanına gidip okulun çıkışına doğru gitmeye başladılar.

  Deniz de ben de şaşkınlıkla Azranın arkasından bakarken birden birbirimize dönmemiz kahkahalara boğulmamıza sebep oldu. Artık toparlanıp okulu terk etme vakti gelmişti.

--

“Bu kafenin neresini beğendin?” dediğimde omuz silkip “ her şeyini” dedi. Çok komik. Bizim ortak bir yerimiz vardı zaten, yani şuan gidemesek de. Ama yeni bir yere gerek yoktu ki.

  “Nesi güzel onu söyle bari” dediğimde gülümseyerek “Şuan mı?” dedim.

  “Dalga mı geçiyorsun?” dediğimde “Şuan ise en güzel sensin Meleğim” dedi sonuna doğru sesini inceltip kısarak. Utanmama sebep olmuştu. Bakışlarımı önümdeki tabağa indirdiğimde “Limonatası harikadır” dedi.

Hayallerim Kadar BüyükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin