2.Bölüm

44 4 2
                                    

Geceyi geçirdiğim dolabımdan diz kapaklarımı çarparak da olsa çıkmayı başardım .Nasıl hareketsizce 7 saat burada uyayabildiğim şu anki durumum için bir merak konusuydu .

Sonra gözlerim dün geceki kabusumun izlerine rastladı .Hapa ulaşabilmek için parçaladığım paket ve birkaçı kırılmış değerli vazo .

Hemen sonra kendimi banyoya attım .Yenikliğin somutlanmış haliyle tam aynanın karşısında durdum. Çökmüş gözlerim ,titrek dudaklarım ve solgun yüzümle, gece kendini hatırlatmaya devam ediyordu .

Yüzümü yıkadım ve gözlerimdeki siyahların akıp gitmesine izin verdim . Belki de bir duş iyi gelebilirdi. Ama su beni kendisinden yeterince korkutuyordu . Duş almak ise daha fazla su demekti .Bu yüzden yüzüme çarptığım suyun beni yeterince ayılttığına kendimi inandırarak duş almayı da daha sonraya ertelemeye karar verdim .

Vücudumun her bir yanı ağrıyordu .Çaresiz bir et yığını gibi öylece serilmişti güçsüz kemiklerimin üstüne .Kelimenin tam anlamıyla berbat görünüyordum .

...

Siyah ve parlak bir Audi , mezarlığa yukarıdan bakan boş arazide durdu .Arabadan kimse inmiyordu .Sadece uğursuz bir çift gözün beni izlediği izlenimini vermekle yetiniyordu .

Mezara doğru eğildim ve birisinin duymasını istemiyormuşçasına fısıltı ile ''Onu bulucam anne .'' dedim .

Belki de o hep buradaydı .Belki bunu annem de biliyor saklıyordu benden .O da benim gibi her yağmurlu günde çamurlaşmış toprak yola rağmen anneme geliyordu .Annem yağmurlu günleri severdi ve o bunu biliyordu .

Yağmur çiseleyerek devam etti .Rahatsız edici değil ,fazla huzur vericiydi .Bu yüzden ben de seviyordum bu bereketi .

''Tekrar gelicem meleğim .'' diyerek kısa ziyaretime son verdim .Bu belki de aralarında en kısasıydı .Ona dün geceden aklımda kalanları anlatabilirdim her an .Öğrenmesinden korkuyordum .Kokusunu bile içine çekemediği yavrusunun beraberinde kendisine sadece acı verdiğini hissetsin istemiyordum .

Mermerin üzerindeki sırt çantamı taktıktan sonra birkaç adım ilerledim .Tekrar mezarlığın yukarısındaki boş araziye takıldı gözüm .Sürücü kapısı açıktı .Araba adeta terk edilmiş gibiydi .Mezarlığın ön ve arka kısmına bakmak için kendi eksenim etrafında bir göz gezdirdim . Biraz ilerideki musluğun yanında sırtı dönük bir kişi vardı .Beni görmemesi gerektiği fikrine kapılarak yavaşça ilerleyip görüş alanımı bozmayacak şekilde bir çam ağacını vücuduma siper edindim .

Onu izlemeye devam ettim .Elindeki şişede musluktan doldurduğu su beraberinde benim tarafıma doğru ilerlemeye başladı .Beynimde ani bir tepkime ile kaçış planları kurarken ,annemin mezarının önünde durdu ve suyu mezarın toprağına usulca döktü .Olanlara şu an için hiç bir anlam veremiyordum . Bu 20 lerinde bir gence benziyordu .Ve annemle ne bağlantısı vardı da o şu an burda onun yanındaydı ki .

Beni fark etmemesi işime gelmişti .Hemen telefonumu çıkartarak anı kaydettim .O ara sakin ses tonu ilişti kulağıma.

'' Hatalıydı .Onu bırakmaması gerekiyordu .Ama şunu bilin isterim ki her gün görüyorum ne kadar acı çektiğini , size verdiği sözü yerine getiremediğini dillendiren sessiz çığlıklarını işitiyorum her gece .Bugün gene kötü oldu gelemedi , onun yerine ben geldim .Yine sizden özür dilememi istedi .Lütfen onu affedin .''

Elindeki şişeyi yere bıraktı ve son kez mezara ilişti gözleri .Kısa bir süre tepkisizce bakışlarını sürdürdü .Onu bu kadar iyi görebiliyorken ,o hala benim varlığımdan habersizdi. Ya da iyi bir oyun çekiyordu .

Mezardan birkaç adım ilerisinde durdu tekrar .Şu an aramızda tam olarak 5 adımlık bir mesafe vardı .İyice sokuldum ağaca .Artık arkamı dönmüş beni fark edeceği anı bekliyordum .Sanki inatla beni görmüyordu gözleri .

Yine o ses böldü sessizliği .

''Ben seni bırakmam .'' dedi fısıltıyla . Belli belirsiz ''Az-ra '' dedi. Bu bana söylenmişti. Burda olduğumu fark etmemesinin imkansız olduğunu biliyordum .Ama bana yaptğı bu şey şaha uzanmış bir kale kadar anlık ve kısa bir zaferdi .Artık oyunun ebesi o değil bendim, biri beni aramış ve bulmuştu .Şimdi ibre bana dönmüş ,arama sırası bana geçmişti .

Annemin hayatındaki tek kişi babamdı .Ve o biri muhtemelen babamdı .

Genç adam hızlı adımlarıyla çoktan arazide terkedilir halde bıraktığı arabasına doğru ilerlemişti.

''Bekle .''diye bağırdım anlık bir tepkiyle .Hala ilerlemeye devam ediyordu .Koşarak tekrar ''Hey ,bekle biraz. '' dedim daha da sesimi yükselterek .

Anlık bir duraksama yaşadı .Bu adımlarımı daha büyük atarak ulaşmama yeticek bir süre olmuştu .

Soluk soluğa kalmıştım .Normal insanlara göre daha düzensiz ritimlere sahipti kalbim ,biliyordum.Bunlar uyuşturucunun getirileriydi .

''Sen .'' dedim ve nefesimi düzene sokarak devam ettim .

'' Sen kimsin ?''

Görüş alanım bulanıklaşıyordu .Lanet hapların etkisi kendinden bir türlü soyutlayamıyordu beni .

''Sen iyi misin ? '' dedi gözlerindeki endişeli ifadeyi sesine yansıtarak.

Gözlerini dört görmeye başladığımda kötüyüm demeye fırsat kalmadan bacaklarımın beni terk edişine seyirci kaldım. Gerisi yoktu.

...

'' Muhtemelen gece fazlasıyla uyuşturucu almış .Vücudu hala bununla savaşıyor .Ama güçsüz kalıyor, değerleri fazlasıyla kötü çıktı .Ben şimdilik gerekeni yaptım .Biraz dinlenmesi gerekiyor.Ha ayrıca tedavi olursa maddenin etkilerini yüzde seksen atabilir.Bunun için de kliniğimize yatması ... ''

diye konuşuyordu tanımadığım bir ses. Bir başka ses ise sözünü kesti .

''Tamam doktor bey iyi günler. '' diye kestirip attı homurtuyla karışık .

Gözlerimin üstünde ağır bir şeyler vardı sanki .Açmak büyük bir uğraş olucaktı şu anki durumum için .Uyuyormuşçasına kapalı gözlerim ve açık zihnimle oluşan sessizliğin kapının kapanma sesine eşlik edişine kulak verdim . Ve yine o ses geldi kulaklarıma .

''Senin yok oluşunu uzaktan seyrettiğime inanamıyorum .Kendimden nefret ediyorum .Lanet olsun '' dedi sesini git gide yükselterek .Ardından birkaç vazonun ya da her neyse devrilme ,kırılma sesi doldurdu suçlanmış sessizliği .

Anlık bir refleksle huzursuzca irkildim yatakta gözlerim kapalılığını sürdürürken .Ve sonra gürültülü bir kapı çarpma sesiyle sertçe açtım göz kapaklarımı .

Kısa bir duraksamanın arkasından etrafa göz gezdirdim Bakışlarım karşı duvara ulaştığında gözlerim kitlenmiş ,bir anlam aramakla meşguldu .

Karakalemle resmedilmiş bir kız .

Yatağımda doğrularak resme daha bir dikkat kesilerek baktım .

Bu ...

Bu benim resmimdi .

''Ben nerdeyim böyle ? '' diye fısıldadım hala karşı duvardaki resme bakarken .

Bölüm Sonu ~



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖLGEMDE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin