Sigara kağıdına serpiştirdiğim bir parça Tütünü ateşe verip körükledikten sonra başladım yazmaya. Gök yüzünde koyu gri bulutların rüzgârın önünde nasıl sürüklediğini izlerken içimdeki öfke nin ne denli büyüdüğünü hissetim bir an. Kulaklarımda saçı sakalı karışmış bed yüzlü yansımamın çatlak sesinden dökülen namesiz iğrenç sesi var bide hatırladığım kadarıyla. Gece boyunca rahatsız eden şişlik ve bir kaç yara bere var bide sağ elimin üzerinde. İçimdeki kırıkları sayıyorum bile sana gudubet. Göğüsümün ortasında her dumanlı nefes imde bıçak gibi açıtan hırıltılı nefes alış verişlerim var bide odanın içinde. Kendi yaralarımı izlerken şu karşımdaki menmenetsiz yansımamın sesi kulaklarıma çokta çirkin gelmiyor aslında biliyor musun ? Aslında onu o sandalye den kovalayıp seni koyabilirim onun yerine o kadar deli gücüdür hayallerim. Hatta şuan kendimi asabilirim bile, yada bir kurşun sıkarım kafama sonra kalkar yerde can çekişen bedeni mi tekmeleyede bilirim. Yada sonu gelmiş sigaramı çocukluk anılarımın üzerene basabilirimde. Bunu isteme ama sonra o anılar kızıp uykumu alıp kaçıyor hep. Her neyse konusuz konumuza dönelim bu aralar seviyorum kendi başına yürüyen sıradanlaşmaya çalışan farlılıkları. Garip cümleler kuruyorum birden kafamı duvarlara vurduğumdan kaynaklanıyor sanırım bu. Duvarlara vurdukça elek görevimi görüyor ne geri zekam kıyıda köşede saçmalama ya açık kelimeleri uç uça bağlayıp yazı veriyorum birden. Farklılaşıyorum bu sıralar hastalığım boyut değiştiriyor kabullendiğimi artık red eder oldum. Hayaliyle yanıp tutuştuğum şu tımarhanenin odası bir kaç adım sonra gerçek olucak sanırım. Hastalığın kaçıncı evresi bilmiyorum ama çokta bişey kalmadı buna eminim. Özgürlüğümden feragat edip orada sevgilime sarılıp uyuyacağım biliyor musun ? Aman cevap verme zaten nalet şey bilme bişeyi hiç aman incilerin dökülür zati. Koca gözlerinde açıp bakma bana zaten gidesim var şu koca gri bulutlar taşımaz mı şu cılız bedeni mi ? Nasılsa süreklenip duruyorlar ordan oraya. Tıpkı içimde sürüklendiğim gibi derinlere süründüğüm gibi, süzülüyor onlarda. baktıkca kendimi görüyorum işte onlarda ortada ne siyah ne beyaz. Bende ortadayım ne iyi ne kötü onlar gri ben iyi gibi. Onlar sürükleniyor ben sürünüyorum. Onlar yağmur taşıyor bense kendime bile yüküm. Ne taşıyan var ben nede taşıdığım bişey var. Şu elindeki değnekle dokunup cıvıldatsan ya benide. Olmamı cıvıl cıvıl olsam. bir kaç saat uyusam bişey düşünmeden. Yada kabus görmeden azcık be üç bilemedin beş saat alışkanlık mı yapar diyorsun ? Yok be yapmaz beni rahat bırakmazlar merak etme sen. Ne fesattır benim anılarım onlar bırakmaz kuyumu kazarlar merak etme sen. Neyse işte ben zıbarayım artık zaten uykuya dalana kadar ömrümün yarısı geçiyor bide yan taraftaki boş arsa da inşaat yapıyorlar yeminle keser le kovalayacağım ameleleri uykuma ediyorlar. Pozisyon alıp gömdüm ben kafamı yastığın altına. Şu gerizekalı çığırtkan sesli mendebur salağında ensesine bi şaplatta sussun az aptal yansımam. Ha bide şu izmaritide odadan çıkarken götürüp kül tablasına basar mısın Matmazel. Teşekkür ettim hadi zıbardım ben kuzum esen kal..