SERSERİ

Ergen Ben

Alarm çalmıştı.Hiç kalkmak istemediğim yatağımdan büyük bir zorlukla kaltım.Hızlı hızlı merdivenden inerken sesler duydum.Anladımki yine annemle babam kavga ediyordu.Ah gene başladık dedim kendi kendime.Sofra kurulmuştu.Enfes görünüyordu birde o sesler olmasa!Beni gördüklerinde hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başladılar.Annem babamdan nefret ediyordu.Bunu dile getirmekten hoşlanıyordu.Babam ise sadece beni düşünüyordu."Hadi oğlum sofraya gel"babamın kalın sesiydi bu.Hiç sesim çıkmadan sofraya oturdum.Normalde böyle değildim.Kendini beğenmiş,egoist bir piçin tekiydim.Babam çok zengin bir iş adamıydı,annem çok güzel bir modacı.Babamla para için evlendiğini düşünüyorum.Ben ise okulun en zengin ve en popüler çocuğu Berk Emiroğluydum.Sigara içen ileri derecede şımarık ve ileri derecede ergen bir çocuktum.Okulun bütün güzel kızlarıyla çıkmış ve hiçbirine aşık olmayan bir piçtim.Artık yemeğin bitmişti ve "Bok gibi olmuş diyip" kahkahalarla masadan ayrıldım.Odama çıktım.Giysi dolabımı açtım ve siyah bir jean pantolon ile üzerime bordo dar bir t-short alıp çıktım.Kapıyı kapattım.Tam gidiyordumki aklıma olmazsa olmaz telefonum ve çok lüks arabamın anahtarı geldi.Odama geri döndüm telefonum ve arabanın anahtarını aldım.Son bir defa aynanın karşısında saçlarımı yaptıktan sonra evden çıktım.
Tabiki cebime Parliament'imi atmıştım.Arabanın kapısını açtım.Bangır bangır müzik dinlerken bir sigara yaktım.Yoldan geçen tüm kızlar bana ve Porsche'me bakıyorlardı.
En sonunda önümde duran bombok okuluma baktım.Okula girdim.Her zamanki gibi tüm kızların gözü üstümdeydi.Çapkın bakışlarla onlara baktım.Ve sınıfa geçtim.Ders başlamıştı.Tam 20dk gecikmiştim."Berk nerdesin sen?" öğretmen meraklı gözlerle bana bakıyordu.Bal rengi gözleri ilgimi çekmişti.Üstelik bayandı.Ama benden en az 10 yaş büyüktü.Ben 18 yaşımda olduğuma göre ortalama 28 yaşlarındaydı."Sizi ilgilendirmez"diye çok ergence bir cevap verdim.Babamın okulun sahibi olduğunu hesaba katarak söylemiştim bu cümleyi."Demek öyle o zaman çık dışarı"Düşünceleri bırakıp Elif Hoca'ya bakıp dudaklarımın kenarları hafif kıvrılarak dışarı çıktım.Egoist tavırlarla bahçede bir banka oturup sigaramı yaktım.Yanından geçen kızların sözlerini duyabiliyordum"Ayyy ne kadarda taş bir çocuk"öyleydim tabi.