Arkadaşlar öncelikle yine bir duyuruda bulunmak istiyorum. Arkadaşım NesibeHanKer in kitabı İKİLEM 'i okumanızı tavsiye ediyorum. Gerçekten çok güzel ve komik yazıyor. Okursanız çok mutlu oluruz ☺❤
Selin'in Ağzından:
Kapıyı açtığımda gördüm ki mavi gözler kızarmış göz yaşları yanaklarına dökülmek üzere. Ona kanıp yine oyuna gelmemeliyim! Bana acıyan gözlerle bakmasına dayanamayıp sertçe "Ne var! Ne istiyorsun?" dedim. "Sadece konuşmak." dedi. "Artık çok geç Ali! Konuşcak neyimiz var ki. Oyunun tamamlandı işte. Mutlusundur umarım!" dedim. Aslında içim gidiyordu bunları söylerken. Ama mecburdum. Ona bu durumdayken aşık olamazdım. Gururum daha önemli benim için. Ben Selin Yılmaz'ım. Kimse beni kandırmaya cesaret edememeli. Yutkunup "Mutlu mu gözüküyorum ordan bakınca?" dedi. Acaba doğru mu söylüyor? Yoksa buda mı oyunun parçası! İşaret parmağımla iki kez göğsünün üstüne dokundum. "Sen benden kork oğlum bundan sonra tamam mı KORK!" son kelimeyi istemsizce yüksek sesle söylemiştim. Artık benden gerçekten korkmalı! "Hadi şimdi güle güle canım. Bi daha da görüşmemek üzere!" diyip kapıyı sertçe yüzüne kapattım. Fazla mı sert oldu acaba ya?...Ali'nin Ağzından:
Kapının yüzüme vurulmasıyla birlikte gözümü kapattığım an bir saattir akmamakta ısrar eden göz yaşım damladı kızaran gözlerimden(Multide). Bana böyle yapma 'Koca Gözlü Kız'. Beni anlamıyorsun. Canım çok yanıyor. Affet beni ne olur. Keşke yüzüne de söyleyebilsem de canım bu kadar yanmasa. Ben ne yapıyorum sadece özür dilerim diyebiliyorum! Artık burda durmanın bir anlamı yok eve gitmeliyim. Bir özür bile dileyemiyorsun lan! Sinirlendim. Çaresizdim ne yapacağımı bilmiyordum. Selin'in üzülmesine dayanamıyorum. O üzülünce bana da birşeyler oluyor...Tuğçe'den hesap sormalıyım artık! Bunun bedelini ödemeli! Aslında suçu da yok ben suçluyum. O videoyu çektirmemeliydim.
...
Yazarın Ağzından:
SAHİL~
Kerem: Zeynep gitme..
Zeynep: Sanane ki benden ya! SA-NA-NE!
Kerem: Beni bi dinlesen?
Zeynep: Evet dinliyorum karşındayım farkındaysan gitmedim!
Zeynep'in katılığı karşısında Kerem şaşırıyordu. Ne olmuştu az önce gözyaşları sel gibi akan masum kıza?
Kerem: Bana inan tamam mı? Ben o videoyu silmiştim gerçekten. Ama onlar silmemiş işte.
Zeynep: Napiyim? Sonuçta sen çektirdin o videoyu! O salak kızlar göstermesiydi sen göstericektin zaten!
Kerem: Ya bak anlamıyorsun.
Zeynep: Sen beni çok mu anlıyorsun? Anlasaydın en başından anlardın. Böyle birşeyi yapmazdın. Yıllar önce kabuk bağlayan yaramı kanattın tekrardan..
Bunu derken yine ağlamaya başladı (Multide).Bir süre biribirlerine baktılar. Kerem üzülmüştü belli etmese de. Onun da gözleri dolmuştu (Multide). Herşeyi berbat etmişti. Bunun telafisi felan yok! Artık Zeynep affetse bile Kerem'i; Kerem kendini asla affetmeyecekti...
Zeynep: Bana öyle acıyan gözlerle bakma! Sakın sakın acıma bana anladın mı?
Kerem: Ben sana acımıyorum seni anlamaya çalışıyorum güzelim. Bak özür de diledim.
Zeynep: Artık çok geç Kerem!
Diyip hızlı adımlarla evinin yolunu tuttu.
Tuğçe'nin Evi
Parti çoktan dağılmıştı. Herkes şoktaydı Emre ve Aksel de dahil. Bir an kızları kandırma düşünceleri yok olmuştu. Üzülmüşlerdi Selin ve Zeynep'e. Eve gittiler iyice bi düşündüler. Bu kızlara öyle bi hayvanlık yapabilecekler miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Aşkı (ZeyKer&AlSel)
Fanfictionİnsan hiç kalbini kıran birine aşık olur mu? Ona bağlanabilir mi delicesine? Ya bende onun kalbini kırdıysam? Ya o da benim ondan nefret ettiğim kadar nefret ediyorsa benden? Ne farkeder ki... Ben onu artık çok seviyorum. Acaba o da beni sevecek mi...