chapter 30

146 16 7
                                    

Dyan

tessa'yı sinirden köpürdüğü zamanlar tutmak düşünüldüğünden daha zordu.bu kadar iyi dövüşmek için hangi sporu yapıyordu gerçekten merak ediyordum!

hareket etmemesi için onu sıkıca tuttuğumda karşı çıkmaktan vazgeçtiğini bir an fark edememiştim. ve bir anlığına... tessa'ya sarılmanın bu kadar rahat olması beni şaşırtmıştı.

kokusu kesinlikle parfüm değildi . biraz meyve şapmuanı biraz da çicek gibi korkuyordu. boyu tam bana göreydi ben kolayca çenemi başına koyabilirdim o ise kolaylıkla yüzünü boynuma saklayabilirdi...

ama o an gectiğinde kendime yumruk atabilirdim. onunla aynı kriterlere sahip bir sürü kız vardı. ayrıca hiç biri onun kadar kalın kafalı ve sinir bozucu olmazdı. asabi prensesimizin aksine...

tessa'yı bıraktığımda bile düşüncelere dalmış bir şekilde durması komiğime gitmişti.başkası olsa ona tekrar sarılır ve benimle okulun tuvaletine gelene kadar kulağına tatlı sözler fısıldardım. aslında herhangi başka biri olmaması üzücüydü çünkü oldukça ateşli bir vücudu vardı.

hala aramıza yaprak sığmayacak şekilde yakın  durduğumuzu fark edebilmesi için sözlerimi tekrar etmek zorunda kalmıştım.acele ile bir adım öne attı.

yanaklarındaki hafif kızarıklık onu daha masum ve daha küçük gösteriyordu.nerdeyse herkese gösterdiği gibi sert ve soğuk olmadığını zannedebilirdim.ama utandığını belli etmemek için hemen neler olduğunu sordu.

tessa'nın sinirlenip okuldan atılmasına sebep olacak bir şeyler yapacağını tahmin ettiğim için karışmıştım.tam tahmin ettiğim gibi :daha büyük sorunlar ile bas etmek için başkalarının yardımına ihtiyacı vardı.

yani borcumu ödeyip tessa dan tekrar nefret edip beynimdeki
o kardeşini korudu
diye fısıldayan sesi duymamak için mükemmel bir şanstı.

o sırada sadece tessanın babasının aynı benim babam gibi okula yüklü miktar da bağışlar yapıtığını böylece her boku yiyebileceğini unutmuştum.

maalesef hala ona borçluydum!

tessa'ya neden karıştığımızı açıkladıktan sonra her zamanki bilmiş bakışlarıyla arkasını dönüp stefanie'nin ekstra yakınından geçti.

belki ona biraz acımalıydım ama açıkçası umrumda bile değildi.ruj aksyonundan sonra ona bir şey yapamdığım için şükretmeliydi. bir insan herkesin okuyabileceği şekilde numarasını nasıl bir cam'a yazacak kadar düşebilirdi?

herhangi bir sapık onu aramadan onu sildirdiğim için şükretmeliydi.iğrenmiş bakışlarımı stefanie den çekip donup kalmış tessa'ya çevirdim.

"bu tepki de çok abartılıydı.bu arabaya seni bağlayan ne ?genelde  de hiç bir şey umrunda olmuyor ki." dedi Dan. bunu sırf tessa'yı sinirlendirmek için yaptığını fakr etmiştim anlaşılan da işe yaramıştı. hemde oldukça.

gözlerinden patlamak üzere olduğunu görebiliyordum ama bu sefer daha şiddetli daha sinirliydi. bir kaç saniye arada kalmış gibi durdu sonra hiç bir şey söylemeden yürümeye devam etti . sadece stefanie'nin arabasının yanından bir şey almak için eğildi.

başımı sallayarak sinirli divamızı süzen Dan'in yanına gittim.

"dostum ne gerek vardı?" dedi Ben Dan'in omzuna vurarak.

Dan sadece omuz silkti. "evet vardı. tessa sadece abartıyor. sonuçta sadece stefanie'yi dövmek istiyordu arabasıyla alakası yoktu." derken arabalarımıza doğru yürüyordu biz de peşinden gidiyorduk.

behind the screen (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin