7 GÜNE 7 ÖYKÜ deniz

Adsız Bölüm 2

yakından bakmakta fayda vardı.

İyice yanaştığında bir bebek ağlaması duydu, sonra da cismin ne olduğunu gördü. Beline mantarlar sarılmış küçücük bir bebekti bu. Hemen teknenin yönünü ayarlayıp vitesi boşa aldı. Sonra koşarak gidip balıkçılıkta kullanılan ve çolun denen büyük ağlı kepçeyi alıp kenara gitti. Akıntı ona yardım ediyor, yavaş yavaş bebeği tekneye doğru sürüklüyordu. Tek başına hem tekneyi idare etmek hem de bebeği kepçeyle çekmek zor görünüyordu. Ama bir süre uğraştıktan sonra başardı bunu.

Bebeğin suda kalmaktan ve ağlamaktan dudakları morarmıştı. Hemen içerden soğuk gecelerde kullandıkları battaniyelerden birini aldı, bebeği soydu ve battaniyenin içine sardı. Bebeğin tulumundaki düğme iliğine bağlanmış bir emzik olduğunu görünce alıp ağzına verdi. Bebek emziği verince sustu. Az sonra da derin bir uykuya daldı.

Bebek çok minikti, sadece birkaç günlük gibi görünen, başında epeyce saçı olan bir oğlan çocuğuydu. Hiçbir yerinde yara bere görünmüyordu. Anlaşılan anacığı kaza ihtimalini düşünerek onun kurtulması için beline mantarları sarmıştı. Bebeğin rengi yavaş yavaş normale dönüyordu ve mışıl mışıl uyuyordu. Onu hemen sahil güvenliğe teslim etmeliydi. Dümene geçti ve sahildeki kalabalığa doğru götürmeye başladı tekneyi. Sonra aniden tornistan yaptı ve marinaya doğru gitmeye başladı.

Salih, Karadenizli bir balıkçı ailenin oğluydu. Daha üç günlükken babası denizde fırtınaya yakalanmış ve ondan iki gün haber alamayan annesinin sütü kesilmişti. Hemen bir sütanne aranmış ve bebesini iki aylıkken bir ateşli hastalık neticesinde havale geçirip kaybeden Nur Teyze bulunmuştu. Çok şükür babası sağ salim dönmüş, en büyük oğlan çocuk olan Salih'i de balıkçı olarak yetiştirmişti. Salih liseyi zar zor bitirdikten sonra okumamış, askerliğini yaptıktan sonra babasının kendisine aldığı tekne ile ailenin ikinci balıkçısı olmuştu. Yakışıklı çocuktu, havaiydi, gezmeyi eğlenmeyi ve kızlarla takılmayı seviyordu.