Hatırlatma: 3 dk sonra geri döndüğümde gerçekten bu manzarayı beklemiyordum...
Masaya doğru ilerlediğimde kahvelerimizin geldiğini ve birde benim önümdeki tabağın içinde bir cupcake ve üzerinde tek mumla beni beklediğini gördüm. Gerçekten çok şaşırtıcıydı ama simdi daha iyi anlıyorum, başıma gelenleri anlatmaya başladığımda Harry'e bugün doğum günüm olduğuda söylemiştim. Tabii ya. Ellerimi agzıma götürerek şasırdığımı ifade eden bir şekilde yerime oturdum. Gözlerimin dolduğunuda inkar edemezdim.
"Be-ben buna inanamıyorum. Çok teşekkür ederim Harry." ve bir damla gözyaşı.
"Şişşt hadi ama ağlayacak mısın?" dediğinde gülümseyerek gözyaşımı sildim ve ona bir gülümseme gönderdim.
"Ben sadece doğum günümü ilk defa biriyle geçiriyorum ve haliyle duygulandım, beni gerçekten çok mutlu ettin çok teşekkür ederim.""Rica ederim, hadi üfle bakalım dilek dilemeyide unutma." gülümseyerek söylediğinde bende gülümsedim ve dilek tutarak bir cırpıda mumu söndürdüm.
"Mutlu yıllar Melissa." dedi karşımdaki adam. Bende teşekkür ettikten sonra keki bölerek yarısını ona uzattım başta istemesede zorla rica ettim ve kendi dilimimi yemeye başladım. Keklerimizde bittiğinde Harry lavoboya gitmek için izin istedi ve gitti ben ise o sırada telefonunu masada bıraktığının farkına vararak gülümsemeye başladım. Uzanarak telefonunu kaptığım sırada ekran kilidi ya da şifresi olmaması için dua ediyordum. Ekranı açtığımda herhangi bir şifre olmamasına çok sevinmiştim hatta az kalsın telefon yere düsüyordu. Neyseki tuttum, ve direkt kendi numaramı telefonuna kaydederek ondanda kendi numaramı çaldırmıştım. İşimi halledip kilidini kapadım ve telefonu eski yerine koydum. Saniyeler sonra Harry geri dönüyordu ama önce kasaya uğradı ve o sırada bende kendi telefonuma numarasını kaydettim. Telefonumla oynuyormuş gibi görünmek isteyerek Harry geldiğindede 2 saniye elimden indirmedim daha sonra benim konuşmamla sessizlik bölündü.
"Sanırım artık kalksak iyi olacak saat neredeyse 6 oluyor." dedim ve sırtımi dikleştirdim.
"Haklısın geç oluyor. Hadi seni evine bırakalım."
"Aa yok lütfen hiç zahmet etmeyin ben zaten eve gitmeyecektim. Bugün bana yaptığınız iyilikler için çok teşekkür ederim. Sanırım kendim gidebilirim." her an telefonunu karıştıracak korkusuyla daha fazla yanında kalmak istemiyordum bir şeyler uydurmak zorunda kaldım.
"Pekala, rica ederim. Bundan sonra kendinize daha iyi bakın." oda hiç ısrar etmedi zaten.
"Dikkat edeceğim, iyi akşamlar." diyerek yürümeye başladığımda Harry de arabasıyla uzaklaşıyordu.
Ben ise yoldayken nereye gideceğimi ve hangi sokakta olduğumu bilmiyordum bu yüzden 2 kere kaybolup 3 kere çıkmaz sokağa denk geldim. Ha bide 5 kere kaldırımlarda ya da yolda düşme tehlikesi geçirdim-birinde düştüm- ve evimin yolunu bulmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker
FanfictionSen tam bir sorun çıkarıcısın dedi yeşil gözlerini gözlerime dikerek. Ama aslında konu o olduğunda böyle oluyordu.