Nur Teyzenin kocası iş buldukça inşaatlarda çalışan, çoğu zaman da boşta gezen biriydi. Bebelerinin ölümünden az sonra başına talih kuşu konmuş, Azerbaycan'da inşaat yapan bir Türk şirketinde çalışmak üzere seçilmişti. Önceleri eve para gönderir, karısını arayıp biraz para biriktirince onu da aldıracağını söylerken, sesi sedası kesilmiş, arayıp sormaz olmuştu. Sonunda onun bir Rus kadınla ilişki kurup, Rus mafyasıyla ilgili işlere bulaştığı anlaşılmış, ortaya muhtelif rivayetler çıkmıştı. Birine göre çok zengin olmuş, evi tamamen unutmuş, diğer bir rivayete göre de mafyaya kazık atmaya kalkıp ortadan kaldırılmıştı. Kadıncağız konu komşunun yardımıyla, biraz da bahçede beslediği tavukların yumurtalarını ve ektiği sebzeleri satarak yaşamını sürdürüyordu. Kendi ailesi uzak bir köyde yaşıyor, ona yardım edemiyor ama isterse yanlarına taşınabileceğini söylüyorlardı. Ama kadıncağız hem kocası dönerse diye, hem de neredeyse bir yıl emzirdiği, kaybettiği evladının yerine koyup sevdiği Salih'inden ayrılmamak için evini bırakmıyordu. Salih de sütannesine çok düşkündü. Çocukluğundan beri onu sık sık ziyaret eder, giderken biraz erzak biraz da balık götürürdü.
Salih ve arkadaşları Türkiye'nin güneyinde çok güzel bir iklim ve yaşam olduğunu hep duyarlardı. Balık yasağı zamanı, hırçın Karadeniz'den biraz uzaklaşmak istemiş, tekneyi güzelce temizlemiş ve biz tatile çıkıyoruz diyerek dört arkadaş macera yaşamak için çıkmışlardı yola. İstanbul onları ürküttüğü için orayı transit geçmiş, Çanakkale'den itibaren dolaştıkları Ege kıyılarına bayılmışlardı. Köy hayatından sonra buralardaki eğlenceli yaşamı tanımak kanlarını kaynatmış, dura dura, pansiyonlarda kala kala tüm sahili taramışlar, sonunda Marmaris'e ulaşmışlardı. Niyetleri devam edip tüm Akdeniz'i de gezmekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymamış, Salih misafir kaldıkları pansiyonun sahibinin kızı Zeyno'ya ilk görüşte vurulmuştu. Arkadaşlarını otobüse bindirip geri göndermiş, kendisi orada kalmaya devam etmişti. Zeyno'nun ailesi pansiyonculuk ve pazarcılık yapmaktaydı. Zeyno lise son sınıfa geçmiş, henüz on sekizini bitirmemişti. Onun bakışlarının da kendi gözlerine takılmasından cesaret alan Salih, babasıyla konuştuğunda, eğer kızının gönlü varsa okul bittiğinde evlenebileceklerini söylemişti. Babası Zeyno ile konuştuğunda onun da gönlünün bu Karadeniz delikanlısında olduğunu anlamış ve söz kesmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 GÜNE 7 ÖYKÜ deniz
Short StoryDENİZ O gün havanın durumu pek parlak olmadığı için balığa çıkmamış, ertesi gün için teknesinde hazırlıklarını yapıyordu Salih. Az önce hava bir patlamış, sonra da sanki hiçbir şey olmamış gibi sakinlemişti. İyi ki çıkmamışım diye düşünüp, bir fevk...
