Lisenin ilk günü, Heyecan, mutluluk hepsi bir arada.Ancak bir tek o dikkatimi çekiyor.Baktım, baktım.Anlamıyorum, ondan gözlerimi alamıyorum.Bir yandan konuşuyor yanımdakiler.Ben sadece ona odaklanıyorum.
-Neyin var senin be? Nereye bakıyorsun?
-Ha, ben mi? Yo yani hiç bişey.
-Şu kız mı dikkatini çeken? Şunun tipine bak ya!
-Güzel kızmış.
-Manyak mısın sen? Dalga geçiyorum. Suratından sanki kamyon geçmiş!
Bahsettiği kız:ince, uzun boylu ve koyu kahverengi saçlara sahipti, Gerektiğinden çok daha fazla düz bir surata sahipti.Yanımda konuşan ise kısa boylu, koyu kumral saçlı, sevimli ama biraz da insanlarla dalga geçmeyi seven arkadaşım Eris' ti.Adı tuhaf farkındayım ama 1.sınıftan beri hergün aynı ismi duyunca insan alışıyor.İlk ders geçti, bitti.Şimdi benim "ölüm öncesi"diye adlandırdığım zaman olan diğerleri ile tanışma faslı geldi.Yok hayır hazır değilim.
-Bir dakika! Eris!!! O Derin mi?
Derin şu ilkokulda gelip bir sene sonra okul değiştiren kızlardandı.Hemen onun yanına geldi.Bunun sevgilisi mi varmış? Aman banane ya adını bile bilmiyorum.Beni ne ilgilendirir.Bu dediğin kim diye sorarsan şu sabah bakıp durduğum şahıs.Böyle sarı saçları, ela gözleri var.Beyaz tenli gibi.Neyse ya BA-NA-NE! Konuştular falan.Sonra gittim Derin'in yanına.
-Oooo! Bu kim sevgilin mi?
Tuhafınıza gidebilir ama ben hoşlandığım çocuklara böyle yaparım, Belli olmasın diye ama o dakikalar içimde bişey kopacak gibiydi.
-Hayır ya , o benim arkadaşım.
-Hmm.Adı ne?
-YAĞIZ.
-İyi güzel! Hangi sınıftasın?
-7/D.Ama buraya geleceğim.Burada arkadaşlarım var.
-Peki, görüşürüz.
-Bayyy.
Ders zili çaldı.Aman tanrım! O bakıyorrr! Evet yanılmıyorum bana bakıyor.Ders boyu bana baktı.Heyecanlandım.Çünkü bana baktığına göre o da benden etkilendi.Ders bitti.Derin yine geldi ve YAĞIZ ile konuştu.Konuşmaları bitti ben yine gittim.
-Sevgili misiniz kızım? Bu ne samimiyet.
-Senin hakkında bişey söyledi bana.
Heyecanlandım:
-Ne?
-Dedi ki beni bu kızla neden tanıştırmadın güzel kızmış.
-Hmm.Uydurma be sende!
-Ders zili çaldı ben kaçıyorum.
O günden sonra da onu bir daha görmedim.Sonra da okuldan ayrıldığını öğrendim.Kimse üzülmedi, O bile.Aradan bir kaç hafta geçti.Onunla samimiyet kurdum.Bahçede duruyorduk.Kafam kadar Iphone 6s telefonunu çıkardı.Sanki biraz gösterişçi, zübbe bir çocuktu.Hergün başka ayakkabıyla geliyordu.Babasının galerisi varmış.Iyi para ne diyeyim.Etrafına erkekler doluştu.
-Oğlum gelin size de göstereyim.Gökçe, sende gel, bakalım beğenecek misin?
Ben:
-Be-e! Bana mı dedin?
-Evet, gel sana sevgilimi göstereyim.Daha çok yeni.
-Ben anlamam o işlerden.
Dedim ve sınıfa çıktım.Ağlamak üzereydim, sevdiğim kişi başkasını seviyor.Kalbi başkası için çarpıyor.Ağlamak bazen gülmekten ağır basıyor.Kalbime bir tekme de o kızın güzelliği attı.Ben asla kendimi beğenmem.Kumral sarıya çok yakın renkte saçlarım var.Kahverengi gözler, belime kadar uzanan bir saç boyum var.Asla kendimi beğenmem.Sanki üzgün olduğumu görürmüşçesine geldi.
-Gökçe, niye anlamam dedin? Senin hiç sevgilin olmadı mı?
-Yok artık abi saçmalama, dedi şu gıcık Deniz Göker adlı oğlan.
-Evet, evet olmadı Deniz ve Yağız.Ve biliyor musunuz! Çok mutluyum olmadığı için.Bu bir kayıp değil.Ben en azından önüme gelenle sevgili olmuyorum.
-Laf mı attın sen bana, dedi Yağız.
-Sana itafen değil.Sevgilisi olanlara itafen.
-İyi!
-İyi! Dedim bende.
Bir de yeni arkadaşlarım vardı yanımda.Onlar hepsi birbirini tanıyor bir tek Eris ve ben yeni geldik.Ve birkaç kişi daha.Asya diye bir kızla konuşuyoruz, ama Eris yok.Asya:
-Bakın bence Yağız'dan hoşlananlar:
Beni söylemesinden korkuyordum.
-Eee! Şeyma, Esra, Nil ve Eris ,dedi.
-Bence Eris yok, dedim ona ben bilmiyorum valla onu sen bilirsin , dedi bana.
Sonraki gün bir gezi düzenlendi.Onunla ne olacağımızı düzenleyecek gezi.