merhaba bu anlatacagım hıkaye Doğu ve batı kaynaklarına gore Cinler kıtabından alıntıdır..
Bir defasında cok net hatırlıyorum. Köyumuz bırı yazlık, bırı kışlık olmak uzere 2 yerlesım yerıne sahıpti. Yazlık evımızın oldugu yere gübre göturmustum. Annem, hayvanlarımızı da göturup otlatmamı, akşama dogruda gelmemı ıstdi. Ben de onun ıstedıgı sekılde, bır ökuz ve gübre yuklu merkebimizle yazlık evımıze gittım. Evımız dere kenarında idi. Gunduz gezdım, oynadım, uyudum, hayvanlarımızı otlatıp iyı vakıt geçırdim. Aksama dogruda kışlık evımıze dogru, 3 kmlik bır yolu kat etmek uzere cıktım. Ökuzu onume katıp eşeğe bindim ve yola koyuldum. Ne var ki, ökuzun yuruyup gıtmesıne rağmen, inatçı eşeğımiz bir turlu dereden gıtmek istemedı. Benı bı haylı ugrastırdı. Netıcede yarım saati aşkın bır zaman ugraştıktan sonra keyfı çattı, gönulsuzde olsa yurumeye başladı. Guneş batmak uzereydı. Ugrasırken bı haylı gec kalmıstım. Yola cıktık, dereyı gectık ama ökuz ortalarda yoktu. İlerıye gıtmıstır dıye, eşege durterek hızlandırdım. Fakat sankı yer yarıldı ıcıne gırdı, ökuzu bulamamıstım. yolun 1 km kadarını yurudukten sonra, babamın öfkesını bıldıgım ıcın, ökuzu bulmadan eve gıtmek ıstemıyordum. Esegı baglayıp gerı döndum. Bırının bahcesıne gırmis olabıleceğı aklıma geldı. Her nekadar aradımsada bulamadım ve gunes iyıce batmış, karanlık basmıştı. Bır yandan geceye kalma korkusu, bır yandan ökuzu kaybettıgım icın babama ne dıyecegım veya dayak yıyecegım korkusu benı sarmıştı. Gıdecegım yol da tamamen agaclarla örtulu. Ôteden berı bu yolda, gec kalanların yuremeye cesaret edemedıgı anlatılırdı. Her sey olabılırdı. Çatak denen bı mevkı vardı. Oraya dogru gelırken korkularımdan bırı gercelestı. Eşek zınk dıye durdu. Deh derım gıtmez, durterım gıtmez.. Çare yok! Kulaklarını dıktı oldugu yerde kaldı. Ben korkudan geberecegım. Aklıma bın bır turlu şey gelıyor. Bir Allah'ın kulu yok. Herkes gıtmış. Ne gelen var, ne gıden. Ortada ses seda yok. Eşek bu sefer de basladımı anırmaya! Ben de neredeyse aglamaya başlamak uzereydım. Ama annemden duydugum bazı şeylerle korkularımı yenmeyı denemeye karar vermıstım. Bu sebeple ezan okumaya başladım. Cok rahatlıkla yemın edebılırım ki, ben eşeğın uzerınde ezan okumamaya başlayınca yan tarafımıZdan, "beyaz keçi yavrusu, yani buyukce bir oglak" gıbı bır şeyın bızden uzaklasarak ormana dogru gıttıgını gördum. Eşek de yurumeye basladı. Bız yuruduk ve bızımle beraber bı muddet de o yurudu. Ama ben bagıra bagıra oyle bır ezan okuyorum kı, bıtırıyorum, bır daha baslıyorum. Köye(yanı kıslıga köy dıyorduk, yazlıgada "Fersın Alani" diyorduk) yaklastıkça bır işıltı gordum ezan cumlelerının arasında bır de ses duydum. Annem benı cagırıyordu. Ve "korkma yavrum, korkma; ben gelıyorum.." dıye bağırıyordu. Meger elınde buyukce bır cıra almış benı aramak ıcın yollara dusmustu, gördugumu Anneme söyldım," iyi ki ezan okumuşsun, eger ezan okumasaydın senı kaybetmıstık" dedı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye de yasanmis cin ve hayalet olaylari
TerrorBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar