16. DUVARLAR

4.5K 190 30
                                    

Selamun Aleyküm.

Ben şimdi teogtan çıkalı bir kaç gün oldu ve kafamı dağıtmam lazım, gezmem falan.. Ama ben size bölüm yazarak kafamı dağıtıyorum. Neden? Çünkü sizi çok seven bir yazarcığınız var. Fazla uzattım hemen konuya giriyorum.

Media: Berke
----------------------

Hemen yukarı çıkıp kapıyı kilitledim. Demek ki beni babamdan- ah! Neyse boşverin. Poyraz arkamdan gelmişti ve şuan kapıyı açmaya çalışıyor. "Hadi bebeğim, nolur! Özür dilerim tamam mı? Bir anlık bir hataydı."

Bağırarak "hidi bibiğim nilir! İzir dilirim, bir inlik bir hitiydi." dedim. Sesini sesli bir şekilde verdi. Dolabın üstündeki bavulu aldım. Ama dur bir dakika! Ben nereye gidebilirim ki? Kimim var! Kimsem, Eda'lar balayına gidicek, Berke'lerde. Ben ne yapacağım? Gidip otelde kalabilirim, ve ya evde kalıp odadan çıkmayabilirim. Bence ikinci seçenek daha iyi, sonuçta niye burda rahat yatağım varken para veripte otel odalarında kalayım ki? Evet evet, en iyisi burda kalmak.

Bavulu tekrar dolabın üstüne koyup pijamalarımı giydim ve yatağa ruhsuz bir şekilde ilerledim. Şuan ağlamam gerekmez miydi? Peki ya neden ağlamıyordum?

Poyraz sürekli bir şeyler geveleyip kapıyı yumrukluyordu. "Neden kırılmaz kapı yaptırdım acaba? Mal mıyım!"

"Kesinlikle!!" diye bağırdım ve yorganı üstüme çekip telefonumu elime aldım. Eda'yı aradım.

"Alo?"

"Eda."

"Efen- ne oldu? Hemen söyle!"

"Nasıl ne oldu?"

"Sesin çok ruhsuz."

"Eda lütfen şu klasik telefon konuşmasını yaptıktan sonra konuya dönsek."

"Tamam, naber diyemiyeceğim çünkü kötü olduğunu biliyorum, bende sesini duyana kadar iyiydim. Şimdi neden kötüsün anlat."

"Biliyor muydun?"

"Neyi?"

"Poyraz..... konusunu."

"Şeyyy, ne?" al işte! Biliyordu ve beni oyalamaya çalışıyordu.

"Eda! Bana bunu yapmadın dimi?"

"Neyi?"

"Of Eda! Gayette biliyorsun."

"İyide neyi biliyor muşum ben?"

"Poyraz ve benim Zoraki evlilik ile evlendiğimizi!" en sonunda bağırdım.

Cevap yok. "Konuşsana! Susma! Ablam değil misin? Bağır, çağır, kavga edelim! Ama susma! Şuan susulacak zaman değil! Şuan bir şeyleri anlamamın zamanı ve her şeyi anlat, yoksa..."

"Yoksa ne?" dedi tereddütlü bir şekilde.

"Artık, bir ablam olmaz." dedim en cesur çıkan sesimle.

"Ne! Oha! Ne diyosun sen!"

"Gayette ciddiyim, bana her şeyi anlat."

"Tamam yaa uff, Rüzgar'dan öğrenmiştim."

"Ne zaman?"

"Bir kaç hafta önce."

"Ve bana söylemedin Eda!"

"Söylesem yine aynı tepkiyi vermiyecek miydin?"

"Olabilir, en azından bu kadar kırılmazdım."

"Tamam, nerden bilebilirdim ki? Özür dilerim, ben....böyle olabileceğini bilmiyodum. Hem sen nerden öğrendin?" seslice nefes verdim.

"Haberlerde çıktı ve neredeyse bütün türkiye biliyor." biraz bekledikten sonra devam ettim. "Ama şunu bilki hala içimde bir kırıklık olucak, zaten Poyraz'lada konuşmuyorum, konuşmayıda düşünmüyorum."

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin