Vazgeçmiştim galiba , evet ya vazgeçmiştim. Geceleri resimlerine bakıp onu severken bir gece anasayfasına girmeye bile üşenmiştim. Yavaş yavaş unuttuğumu , soğuduğumu farkettim. Belkide yeni yollara yelken açmalıydım.
Canon'la fotoğraf çekilmeye gitmiştim. Sosyal medyaya çekildiğim resmi koydum. Bir sürü çıkma teklifi aldım , belkide bir işaretdi , birini değerlendirmeliydim. Gerek kalmamıştı. Aralarından birisiyle konuşurken içim kıpır kıpır olmuştu , heyecanlanmıştım. "Hatun" demişti bana. 5 dakka geçmeden "Hatunum olur musun ? " dedi. Zaman istedim , duygularım neydi bilmiyordum. Tamamen unutmuş muydum , yoksa hala seviyor muydum.
1 gün sorna;
" Bu kadar zaman bana yeterli" diye mesaj attım. Mesaj sesi geldi.
"Cevabın ne peki ^_^" dediği an tereddüt etmeden "Evet" demiştim. Seviyordum hemde beni mutlu eden birini. Oldukça mutluydum onun sayesinde , üzmüyordu , kırmıyordu ama fazla kıskanıyordu. Bana teklifini kabul ettiğim ilk dakika söylemişti ama bu kadar beklememiştim , beklentimden daha kıskanç çıktı.Ertesi gün Yazgıyla çarpışırken kolunu kaldırdı ve çarpmamıza engel oldu , "Hayırlı olsun" dedikten sonra "Sağol" dedim. Sonra bidaha göz göze bile gelmedik , çünkü sevdiğim vardı ve artık dikkatimi çekmiyordu. Zil çalmıştı. Eve gidiyorduk arkadaşlarla. Sevgilimi özlemiştim eve gider gitmez mesaj attım konuşmaya başladık. Saatlerce konuştuktan sonra baya geç olmuştu ikimizin de uykusu gelmişti "İyi Geceler" dedikten sonra uyudum.
Sabah kalktığımda "Günaydın Hatunum" yazmıştı. Nasıl bir mutluluktu bu. Hemen mesaj attım "Günaydın Adamım" diye. Hazırlanmaya başladım. Saate baktığımda evden çıkma vaktim gelmişti , mesaj gelmiş mi bakamadan evden çıktım. Okula geldiğimde herkes "Hayırlı Olsun" dedi , bir an utandım ^_^ .
Bütün teneffüs Büşra'yla gezdim. Büşra'yla el ele gezerken Yazgı'yla çarpıştık , baktı güldü.
"Sevgili misiniz siz?" Dedi.
"Evet Büşra'yla çıkıyoruz" dedim.Sırıttı , yanağımıza vurdu ve severcesine sıktı. Bunu bana onu severken yapsaydı kıpkırmızı olurdum bu sefer olmamıştım , çünkü artık sevmiyordum. Çıkışta Su'yla konuştuk. En yakın arkadaşlarımdan biri de Su'ydu. Beni sevgilim konusunda uyardı. Önüne gelenle çıkıyo dedi. Bi an inandım çünkü bana çok mesaj geliyodu sevgilim hakkında böyle şeyler. Belkide kendimi daha fazla kaptırmadan ayrılmam gerekti.
Eve vardığımda "Bitti." Diye mesaj atmıştım. Gerçekten seviyordu beni galiba. Çünkü , durumlar paylaşıp , bana binlerce mesaj attı. Beni ailesine anlatmış , duygulandım. Ağlamaya başladım. Ondan sadece bana zaman vermesini istedim , buna çok ihtiyacım vardı. Duygularımı anlamak için biraz zaman gerekti. Bana gereken zaman ne kadarsa vereceğini yeter ki gitmemem gerektiğini söyledi.
Telefonu aldım , kulaklığı taktım ve Gülben Ergen-Kalbimi Koydum dinlemeye başladım.
"Başımı yasladığım o huzurlu omzun olmasa ,
Ne anlamı var bu sonsuz güzelliklerin ,
Ben yolumu kalbinde buldum ,
Aklımı Aşkınla korudum ,
Güvendiğim ne varsa yıkıldı , sen sapasağlam durdun." Derken uyuya kalmıştım.Sabah , ne olacaktı? Ne kadar verecektim? Ne diyecektim? Ne yapacaktım? Hiç bir fikrim yoktu , bir andan Yazgı bir andan yeni ayrıldığım çocuk Umut arasında gidip geliyordum. İkisi de bir mutlu edip iki üzüyordu , bu beni daha da üzüyordu. Belki de kimseyi sevmemeliydim ama olmuyordu , kalbim illaki birine atıyordu.
Keşke kalbimize sahip çıkabilsek. Bizi üzen birilerine hala nasıl atar bu kalp ? Anlamış değilim. Kimseyi sevmek , sevmeyi geçtim hoşlanmak bile istemiyordum artık. Ama Umut'u unutmuş değildim , çünkü bu sabah sevdiğim kişiyi , akşam unutacak değildim ama unutucaktım. Artık kendi mutluluğum için savaşacaktım , sevdiğim kişiler için değil.
Bundan sonra ne olacaktı gerçekten ufak bir fikrim bile yoktu. Sadece iyi olmasını umuyordum , inşallah öyle de olacaktı. Bundan sonrasını düşünmeyecektim , sadece bu sene olacağım önemli sınav yani gideceğim liseyi belirleyecek o sınavı düşünecektim , bunu önceden yapmam gerekiyordu belkide.