Özür Dilerim Anne

50 4 3
                                    

Hayat bazen zor gelir insana hatta çoğu zaman, gitmek istersiniz en ufacık şeye. Kaçmak kurtulmak istersiniz. Ama başaramazsınız. Bende kaçmak yorulduğum için savaşacak kadar da gücüm olmadığından artık görmezden geliyorum. Galiba en iyi kaçış yolu bu sanırım.

Çok şey yaşadım evet benim de hatalarım oldu. Ama bunlardan en ağırı babamın olmamasıydı. Hep bir babam olsa beni dizine yatırıp geçecek hepsi demesini hayal ettim. Belki o öyle deseydi geçecekti hepsi ama geçmedi. Bu hayatta sırf annem için pes etmemek istiyorum. Annem nasıl bizi bakabilmişse pes etmeden bende pes etmicem. Tıpkı annem gibi

* ~~~~~~~~*

Sabah yağmurun sesiyle uyandım. Yatağımın yanında cam olduğu için yağmur damlaları cama vuruyordu. Bu sesi her zaman çok sevmişimdir. Her zaman huzur vermiştir bana. Okullar yarın açılıyor. Normalde evimizin iki alt sokağındaki liseye gidiyordum. Ama geçen seneki olaylar yüzünden o liseden kaydımı aldırdım. Hani kitaplarda yada filmlerde olurya ihanete uğrarsınız. Bende hiçbir zaman yaşamam dediğim şeyleri yaşadım.

En iyi arkadaşım Duygu. Biz çocukluktan beri arkadaşız sanıyordum. Geçen sene biraz değişmeye başlamıştı. Biraz anlamıştım ama görmezden geldim. Yoktur bişi ne olabilirki. Keşke öyle demeseydim , daha fazla üstüne gitseydim en azından daha az üzülürdüm. 9. sınıftan beri sevdiğim çocuk. Çağatay okulun en havalısıydı. Hep uzaktan sevdim onu. Arada göz göze gelsek hemen gidip Duyguya anlatırdım. O beni hep terslerdi burdan anlamam lazımdı bir şeyler olduğunu.

Evet Duygu benden daha güzeldi. Sarışın uzun saçları yeşil gözleri vardı. Bunu hiçbir zaman inkar etmemiştim. Zaten Çağatay Duygu varken bana niye baksın ki. Duyguyu Çağatayla mesajlaşırken yakalamıştım. Göz göze geldiğimizde beni kıskanmıştı. Zaten bu olaydan sonra bütün okul Çağatayı sevdiğimi öğrenmişti. Daha fazla bana ezik gözüyle bakan insanların yanında duramam. Ben hep o filmlerdeki saf kızdım. Dolmuşta en arkada camın kenarına oturan dalıp giden kız. İşte o bendim.

Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Evde kimse yok gibi bi his oluştu içimde. İçeri gittiğimde masanın üstünde bir not vardı. "Kızım biz Nurcan Teyzenle çarşıya çıkıyoruz." Çayı koydum. Dolaptan iki üç çeşit kahvaltılık koydum. Fazla kahvaltı yapmayı sevmiyorum. Ama hiç olmasa da bir dilim ekmek yiyorum.Kahvaltımı yaparken yeni okulu düşündüm. Biraz uzakta bir okul seçmiştim bu civarlarda beni tanıyan var illaki. Bu yüzden beni ilk defa giren insanların yanına gitmeyi tercih ediyorum. Masayı topladıktan sonra dışarı çıkmayı düşündüm. Biraz hava almak iyi gelir. Üstüme kot pantolanla beyaz bir t-shirt geçirdim. Nereye gidiceğimi bilmiyordum. En iyisi her zamanki cafeye gitmek diye düşündüm.

Yaklaşık bir saattir Sahil Cafede oturuyorum. Her zamanki gibi tek başıma. Öylece camdan denizi izliyorum. Aslında aşk aynı deniz gibidir. Bazen fırtına gibi dalgalı bazen de öylece durgun. Galiba benim aşkım fırtınınalı olandı ama artık bittiğine göre durgun tıpkı bugün gibi. Bazı insanlar gerçekten çok şanslı gerçek aşkı bulabiliyolar. Sonrada evleniyorlar, ve mutlu son. Bazıları için ise aşk o kadar kolay gelmiyo. Bide benim gibi yanlış kişiye aşık olanlar var işte onların durumu d en kötüsü çünkü insan tekrar aşık olmaktan korkuyor.

Gözlerim yine dolmuştu. Arada yersiz ağlamalarım oluyor. Doktor bunu psikolojik bir şey olduğunu söylemişti. Bir kaç ay tedavi gördüm. Haplar kullandım. En sonunda okul başlayacağı sıralar gitmemeye karar verdim. Doktor arada böyle yersiz ağlamalar ya da krizler olacağını söylemişti. Ama şimdi sırası değildi. Şimdi olmaz. Ama gözler söz dinlemiyor. Öylece yanağımdan süzüldü bir damla ve ikincisi, üç dört derken artık hıçkırmaya başlamıştım. Sesim çıkmasın diye elimle ağzımı kapattım. Koşarak cafeden çıktım. Direk kumsala koştum. En azından rahat ağlıyabileceğim bir yerdi. Artık hıçkırmıyordum bağırıyordum. "Neden ben hayat neden artık dayanamıyorum. Yardım edin bana yardım." Ayaklarım benden istemsizce denize gidiyordu. Sanki artık zamanı geldi diyorlardı. Bencede yeterdi. Ama annem ben gittikten sonra anneme ne olacaktı? Dayanabilecek miydi? Ama dayanamıyorum. Artik ayaklarım denize girmişti. Daha da ileri gittim. Su boynuma kadar gelmişti. Ayaklarım kendini bıraktı. Özür dilerim anne. Pes ettiğim için özür dilerim.

Merhaba arkadaşlar bu ilk hikayem ve ilk bölüm. Evet biraz kısa olmuş olabilir. Diğer bölümler daha uzun olucak emin olun şimdiden teşekkürler. :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE'NİN ZEHİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin