Başlangıç.

25 0 0
                                    

Ne diyeceğimi bilemeden başlıyorum bu hikayeye. Konusunu bilmeden. İçimden geldiği gibi biraz da...

Bilinmezlik berbat bir his. Örneğin şu an nasıl bir temel atacağımı tahmin bile edememem gibi. Çok neşeli değil bu hikaye. Böyle bir şey bekliyorsanız üzgünüm ama mutluluk ihtiyacınızı ben karşılayamayacağım. Tabii ki bazen eğlenceli anlar olacak. Ama benim hislerimi yansıtmasını istiyorum hikayenin. Daha fazla kelime sıralamak istemiyorum daha ilk başta. Sadece yazmak istiyorum. Bazen hikayeme sarınmak istiyorum.

Ben bu hikaye için değişmeyeceğim. Sizin için değişmeyeceğim. Üzgünüm ama ben böyle biri değilim. Ben sizi değiştirmek istiyorum. İzin verin kanatlarım altına alayım sizi. Bu kadar. Hayal gücünüzü kullanarak yaratın Dolunay'ı. İyi okumalar...

(Medyaya koyduğum şarkı Lucia- Silence)

*.                      *.                      *.

Gözlerim acıyor. Yanıyorlar. Tüylerim diken diken. Akmaya başlıyor o tuzlu su. Akıyor gözlerimden. Durdurmak imkansız.

Bazen acıdan ağlıyor insanlar. Belki gülerken belki sevinçten belki rolden. Ben acı haricinde pek ağlamadım. İhtiyacım yok. Yeterince çok ağlıyorum zaten. Bazen hiçbir şey yok iken. Bazen acıyı son damlalarına kadar yaşarken.

Şimdi ise YALNIZLIK hissinin verdiği o keskin yaradan dolayı akıyor yaşlar.

Dışarıya bakmak istemediğimden gözlüklerimi çıkardım. Bulanıklığın verdiği o güzel tadı hissettim.

Hayatıma devam etmek istediğim zamanlarda her şeyin bulanık olmasını istiyorum. Bu şekilde kimseyi düzgün göremeyeceğim. İnsanların aptalca bakışlarına maruz kalmayacağım. Ağlamalarım azalacak. Görmeyeceğim çünkü insanların ifadelerini.

Bazen ise sağır olmayı diliyorum. Duymayacağım insanları. Minik ağızlarından çıkarabildikleri o kocaman kelimeleri duymayacak, şaşkınlığa düşmeyeceğim. Ağlamalarım azalacak. Duymayacağım çünkü iğrenç cümleleri.

Nefret biriktiriyorum sadece. Değerlendirmeleri beni değiştiriyor. Ama çok kırıyor be. İçimdeki her bir organ hastalığa kapılıyor her kötülüğe karşı. Yorgun düştüm. İçine çekiyor beni üzüntü. Üşüyorum. Soğuk burası. Donmadan çıkabilmeyi istiyorum. Başaramazsam buzdan bir heykele dönüşürüm. Beni kimse kurtaramaz donmaktan. Ben kaçabilirim sadece.

Kaçarım kaçmasına ama gerçek hayatta minik bir Caretta Caretta kaplumbağasına dönüşürüm.

Belki kimse rahatsız etmez beni. Giderim denize. Takip ederim Ay'ı.  Birkaç dakikaya denizde yüzmeye başlarım.

Belki de ışıkların cazibesi çeker dikkatimi. Giderim şehre. Takip ederim ışıkları. Birkaç dakika sonra ise ezilir giderim.

Bilmiyorum. Stephen King'in "Kubbe'nin Altında" kitabındaki insanlardan biriyim ben. İçinde kaldım kubbenin. Kapana kısıldım. Ya ölecek yada kurtulacağım.

Ne istediğimi bilmiyorum. Kendi kozamda yaşamak, gerçeklerle yüzleşmek istemiyorum. Ama gerçekler belki de mutlu olmamı sağlayacak. Emin değilim.

Kurtulursam neler yaşayacağımı bilmiyorum. Bilseydim eğer kararım kesin olabilirdi. Ama değil.

Ben bu kadar dalmışken Düdük'ün havlamasıyla irkildim. Gözlüğümü elime alıp odasına girdim. Beni görür görmez atlamaya başladı. Kendi kendime gülümsedim. Bu köpeği gerçekten her şeyden çok seviyordum. Düdük artık benim ilgi göstermememden sıkılıp bana pati atmaya başladı. Kucağıma alıp yürümeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nokta.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin