Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir

5.7K 82 17
                                    


Her zaman ki kitapçımda rafları karıştırıyorum. İlgimi çeken kitapları inceliyorum. ''Hemen okumalıyım!'' hissi yaratanları çekip alıyorum diğerlerinin arasından. Aniden gözüme Miraç Çağrı Aktaş'ın Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir'i takılıyor. Yazarın ismini daha önce duymadığıma eminim. Uzanıp alıyorum raftan.

Bir kitaba verilecek en güzel isimi vermiş yazar. Ben öyle düşünüyorum arka kapağı okurken. Bilemiyorum belki de bu düşüncem içinde bulunduğum durumla ilgili. ''Seni Seviyorum'' sözü bana çokta bir şey ifade etmiyor. Ağızdan ağza sakız gibi dolandığından. İki günlük hislerin ismi olmamalıydı kesinlikle seni seviyorum. Oldu ama. Artık çok geç! Ben bu lafı elimdeki diğer kitaplarla birlikte rafa kaldırıyorum kitapçıda.

Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir'i alıyorum çıkıyorum. Durak kalabalık ve benim içlerinden sıyrılmaya, soyutlanmaya ihtiyacım var. Böyle durumlarda oynamak için kimsenin bilmediği, kendi kendime oynadığım gizli bir oyun ürettim. Aklından iki sayı tutuyorsun. Biri kitap sayfası, diğeri cümle.. 17.sayfa, ilk cümle. Heyecanla açıyorum.

''Yarım kaldığımı falan düşünmedim hiçbir zaman. Beni tamamlamayı başaramamış biri, nasıl yarım bırakabilirdi ki?''
Miraç'la tanıştığım ilk cümle. İçinde bulunduğum durumu anlatacak cümleleri kuramıyordum. Kuramazdım da denk gelmeseydik. ''Yarım bırakılmakta iyidir, en azından tamamlanacak bir şeylerin umudunu taşıyor insan içinde'' tezi çürütülüyor tam da şu an da kafamın derinlerinde.

Ben dalıp gidiyorum ve kaçırıyorum minibüsü. Zaten aklım başka başka fikirlerle karışıyor. Kaçan minibüse teşekkür ediyorum sessizce. Karşıya geçiyorum. Bulduğum ilk boş masaya oturuyorum. Kahve istiyorum sütlü. Başlıyorum okumaya. İki saat boyunca kımıldamadan oturacağım orada. İki saatim ve okunmayı bekleyen 207 sayfam var.

''Sevmeyi en güzel şekilde becerebilen kadınların sevgisini nefrete dönüştüren adamlar var. Sevdiği adam için her türlü mücadeleden kendini esirgemeyen kadının sonu, saçlarının kesilmesi olmuştur her zaman.'' İstemsizce ellerim saçlarımı buluyor. Omuzlarıma kadar kestirdiğim saçlarım yeni yeni uzadı. ''Zaten her aşkın sonunda olan kadının saçlarına olur.'' Her aşk? Daha kaç kez kıymak zorunda kalacağım saçlarıma? İnsan kaç kez âşık oluyor? Aşk bir kez olmuyor mu? Kafam karmakarışık, rüzgârdan uçuşan saçlarım kadar karışık.

Çantamdan toka kutumu çıkarıyorum. Hızlıca toparlıyorum tel tokalarla. Kutuyu kapatırken on kuruş takılıyor gözüme. Neden orada olduğu hakkında fikrim yok. Ancak uzun süredir orada. ''Kadınların hemen hepsi toka kutularında on kuruş saklar. Nedeni yoktur. On kuruş orada öylece durur. Her kadının toka kutusunda sakladığı on kuruş gibi kalbinde sakladığı bir adam vardır, ruhu on kuruş etmeyen.''

Hep aynısı oluyordu. Aşk, kaşıkla sunduğu mutluluğu kepçeyle geri alıyordu. Bizler de hiç pes etmeden, hiç yılmadan seviyorduk, sevmeye devam ediyorduk. Sevmek ve sevilmek istemek yaratılışımızda var. Başlarken kusursuzdu. Bir masalın asıl kızı/asıl oğlanı olmak cazip geliyordu. Yaşadıklarımızın dilden dile aktarılması fena değildi düşününce. Herkes bizi tanıyacak, herkes bizden bahsedecek hatta müfredata ders olarak geçecekti. Hep geçti sanki!

Benimkinin başlangıcı da benziyordu sizinkilere. İki güzel sözüne inandım. Beni bırakmayacağına hep yanımda olacağına inandım. İnandım, gitti ve sonra bana gülüşüyle yüzümde kelebekler açtıranın, gidişiyle öldürdüğü kelebeklerimi gömecek yer bulamadım.

Başımı masadan kaldırdığımda kahvemin yarısı duruyordu, soğumuştu. Kasadaki adam bana bakıyor. Kalktım. Yanına ilerledim. Hesabı ödeyip attım kendimi dışarı. Birkaç çift gördüm. Elimdeki kitabıma daha sıkı sarıldım. Kız dekolte giymiş çocuk bağırıyor. İki gün sonra bitecek ilişkilerini rahat rahat yaşamaları için gözlerimi üzerlerinden çektim.
Bir kadının en güzel dekoltesi, sevdiği adama açtığı kalbidir.
Ve bir erkeğin en tatlı şiddeti, sevdiği kadını kendine çekip öpmesi olabilmeli bu hayatta.

Bu güzel kitabın ardından yapılacak en güzel şey Sezen Aksu dinlemek olsa gerek!
Sen benim kalbimin kafası güzel halisin, sevgilim...
Ben senden bir Sezen Aksu şarkısında vazgeçtim.
Sen artık bende tutuklu kalsan da, kolay olmayacak kalbime girmen.

Yazan: Ezgi Akpınar


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir - Ezgi AkpınarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin