Konağa döndüğümüzde Zilan anne ve dicle beni odama çıkardı. Zilan anne duş almam için ısrar ederken dicle ona yorgun olduğumu söylüyordu.
Evet yorgundum, aynı zamanda çaresiz ve acizdim. İçimdeki boşluğu nasıl dolduracağımı bilemez olmuştum. Dicle temiz kıyafetler giymeme yardım ettikten sonra beni yatağıma yatırdı. Yatağımda cenin pozisyonunu alıp ellerimi karnımda gezdirdim. Titrek bir nefes alırken ellerimle karnıma daireler çizmeye devam ettim. Hissetmiyordum. Bebeğim gerçekten de artık yok muydu?
Zilan anne bana yiyecek bir şeyler getireceğini söylediğinde itiraz etmedim. Yalnız kalmak istiyordum. Daha anne olamadan bebeğim ölmüştü. Bebeğim babası hırpaladı diye bizi terk etmişti ama bu adil değildi. Ben bile onu bırakmaktan vazgeçmişken o beni bırakmıştı.
"Yenge?" dedi Dicle. Bakışlarımı ona çevirdim. Kızaran gözlerime acıyla baktı. Nasıl üzgün olduğumu görüyordu. "Abime haber vermemi ister misin?"
Gözümden bir damla yaş düşerken gözlerimi kaçırdım. Ona ne diyecekti ki? nasıl diyecekti? Başımı olumsuz anlamda salladım. Gökmen'in tepkisi umrumda olduğundan değildi. Sadece onun yüzünü görmek istemiyordum. Beni sarkan ellerini, yüzüme dehşetle bakan mavi gözlerini görmeye katlanamazdım. Gökmen ona dair her şeyi almıştı benden. Ben önemli değildim ama bebeğim... o daha minicik bir candı.
Zilan anne elindeki tepsiyi komidine bırakıp yanıma yaklaştı. "Kalk kızım, biraz yemek ye. İyice halsiz düşeceksin." Battaniyemi sıkıca tuttum. "Lütfen Zilan anne. Canım istemiyor." dedim kısılan sesimle.Yatağımın kenarına oturup saçlarımı okşadı.
"Yapma böyle kızım. Bebeğini Allah aldı senden. Demek ki hayırlısı buydu. Daha gençsin, yine çocuğunuz olur."
Söyledikleri beynimin duvarlarına çarparak içimde yankılandı. Gökmen'i yüzünü bile görmek istemiyordum. Ondan bir çocuk daha yapma gibi bir şey asla olmayacaktı.
"Uyumak istiyorum, lütfen."
Dicle Zilan anneyi kolundan tutup ikna etmeye çalışırken onlara arkamı döndüm. Gokmenden gerçekten nefret ediyordum. Bu gündrn sonra da bunun değişeceğini sanmıyordum. Odamın kapısı yavaşça kapandığında beni yalnız bıraktıklarını anladım. Gözlerimi kapatıp battaniyeyi kafamdan yukarı cektim. Burda havasız kalıp ölmek acımı dindirir miydi?
GÖKMEN'DEN
Yatağın boş diğer tarafına doğru dönüp kolumu yüzüme koydum. Pencereden sızan güneş gözlerimi acıtmıştı. Yatakta ters dönerken yatağın boş kısmına baktım.
Dünya'ya sarılıp uyumayı özlemiştim. Bu düşünce alayla gülmeme neden oldu. Onunla sarılıp uyuduğumuz gün sayısı çok nadirdi. Dünyayla sevişip uyumayı özlemiştim. Gözlerimi odada gezdirdim. Burası bizim odamız değildi. Gece çok içtiğim için ev yerine otel mi tercih etmiştim? Başım çatlıyordu. Gözüme bir not iliştiğinde kolumu uzatıp komidinin üzerinden notu aldım.
Seninle tekrar görüşelim, güzel bir geceydi. 05×× ××× ×× ××
Hızla doğruldum. Notun üzerine numarasının yanına bir de öpücük kondurmuştu. Kağıdı buruşturup odanın bir köşesine fırlattım. Boxerımı giyip pantolunumu hızla bacaklarımdan geçirdim. Allahım,ne yaptım ben! Telefonumu cebime atıp gömleğimin düğmelerini hızlıca ilikledim. Dünya'ya bunu nasıl yapmıştım, nasıl!
Otelden ayrılmadan önce hesabı kapatmayı unutmadım. Burası her zaman geldiğim otellerden biriydi. Arabama bindiğimde derin bir nefes aldım. Yumruk yaptığım elimi direksiyona sertçe vurduktan sonra korna çalan arabaya bağırarak küfür ettim. Arabayı çalıştırdığımda yol boyunca hiç olmadığı kadar küfrettim. Karıma sinirlenip başka bir kadınla birlikte olmakta neydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ AŞK
Ficción GeneralDünya, 19 yaşına kadar teyzesini annesi sanan bir genç kız. Hiç tanımadığı kardeşini evlilikten kurtarmak için yaptığı zoraki bir evlilik. Tamamen değişen hayatı.... Gökmen'in ona yaşatacakları.. Zorlayıcı bir hikaye sizleri bekliyor... Umarım...