Ve hemen müdürün odasını aramaya başladım. İçeriye girip sınıfımı ve no mu öğrendikten sonra tam çıkıyordum ki birisine çarptım "önüne baksana ufaklık " aslında tam bir meteor ama bana ufaklık demesi sinirimi bozmuştu hemde fazlasıyla " bana mı dedin" "senden başka ufaklık mı var etrafta bi bak bakalım " salak ya hemde dibine kadar " var hemde benden daha küçük " aslında boylarımız hemen hemen aynı neden özür dilemiyor ki "aslında sandığın kadar küçük olmadığını gösterebilirim" sapık ıyyk aslında ben adamlığına laf etmiştim ama o yanlış anladı " ıyyk sapık çekil şurdan" arkadan kahkalarını duyabiliyorum hemen sınıfıma gitmeye başladım. Ve kendime bir yer seçip oturdum bir not defteri çıkartıp o hayallerimdeki prensi çizmeye başladım çok yakışıklı, güldüğünde gamzesi çıksın, saçları dik bir biçimde ol_ " ne o şimdide hayaller dünyasına mı daldın " kafamı kaldırmamla beraber o çocuğu görmem bir oldu "sanane işine baksana sen ne biliyorsun belki sevgilim " ah ben bunlarımı söyledim "olamaz yani bu resme benzeyen tek bir tanıdığım var o da kardeşim o da sana bakmaz zaten " ayy gerçekten mi gerçek miymiş yani. 'İrem kendine gel kardeşiymiş hayvanın ' sağol iç ses hemen kafamı kaldırıp " sanane ben kendi kafama göre çiziyorum zaten " " bak kızım bana sanene gibi laflar söyleme sonuçlarına katlanmam ona göre" "ayy ne korktum bilemezsin hem sen kendi sınıfına gitsene " "benim sınıfım burası zaten " hayıırrr olamaz şimdi ben bunla koca bir yıl mı geçireceğim . boşver ya takmam olur biter.
O sırada sınıfa hoca girdi adını falan söyledi tanışma faslı falan sıra bana geldi " Özge Ateş " o gıcık ise evet ona artık gıcık diyeceğim her ne kadar meteor olsa bile " Meriç Poyrazoğlu" 'ayy adıbile kendisi gibi güzel' bi yavşama iç ses az önce benim tarafındaydın şimdi kimin tarafındasın ' ben tarafsızım' hehe neyse hoca tanıştırmayı bitirir bitirmez zil çaldı . hemen kantine indim birşeyler yiyip telefonla oynamaya başladım tabi ki Gamzeden ceza aldığı için birsürü mesaj vardı insan hiç mi üşenmez 160 mesaj atmaya ben mesaj hakkım gitmesin fatura yüksek gelmesin atmam ya ama şimdi onlar derstedir arayayımda telefonu kaptırsın aram tuşuna basmamla ekranda Piç aranıyor.. Yazması bir oldu arkamdan birisi " Piç ha niye arıyorsun o zaman ki " kafamı çevirmemle Poyrazoğlunu görmem bir oldu ' hani gıcık diyecektin noldu' böyle daha havalı iç ses " sanane hem o benim kardeşim istediğimi yaparım sen röntgenciliğede mi başladın mesaj okumalar falan ne oluyoruz " " meraklı değiliz sanada mesajlarınada ekranda 160 mesajı görünve sana nasıl birisi bakar diye düşündüm ama düşündüğüm gibi oda bakmıyormuş zaten mecburen yaşıyormuşsunuz" "aman ne komik hahaha ben seninle inatlaşmıyacağım kahve istiyormusun" dedim elimdeki kahveyi gösyererek " tamam ısmarla bakalım Ateş " ayy bu ne sinir insan böyle bide soyadımla hitap ediyor bana ıyykk sinir insanlık yapalım dedim kötülük buldum kahveyi aldım ve ona verdim oda içti ama o nasıl içiş insanı kahveye teşvik eder gibi ayy ne oluyor bana ya derin nefes al tamam şimdi ver ha düzeldim buna aşık olamam hoşlamamda hı " ben sınıfa gidiyorum geliyor musun" yok hayır ben burda enayi malı kahvesini içeceğim " hayy sinir bu ya " o kadar mı paran yok" sanki söylediğim şey komik gibi gülmeye başladı " hayır hatta nu okul bile benim yani babamın ama beleş her zaman iyidir" ayy buda benim kafadan " nerde beleş oraya yerleş diyosun" " aynen öyle " yavaş yavaş sınıfa gitmeye başladım. Ama bir yandanda düşünüyordum demek ki bu özel okul onun vayy be tam o sırada kolumdan tutulmasıyla düşüyordum arkamı dönmemle Ertan' ı görmem bir oldu Ertan beni orta okulda seven çocuktu herhalde hala seviyor " ne var Ertan" " duyduğuma göre bu okuldaymışsın ama bana hiç haber vermiyorsun canım oldu mu böyle bak " " ben senin nerden canın oluyormuşum" " bak Özge orta okuldan beri seni seviyorum o kadar kız peşimde koşturuyor Ertan Ertan diye ama ben seni seviyorum lütfen çıkalım ". " ben cevabımı 2 yıl önce verdim" bunu dememle kolumu daha fazla sıkması bir oldu "yaa bırak canım acıyor bırak kolumu " ama aksine daha fazla sıkıyordu o sırada bir ses duydum " bırak kızı istemiyor işte " aaa bu poyrazoğlu nasıl kardırdı kafasını beleş kahveden " Ama Meriç" "sana ne diyorsam onu yap bırak kızı" hemen bıraktı formamın altını sıktığı için fazlasıyla morarmıştı cidden morarmıştı " dahi gel koluna krem falan süreriz" " tamam ama bişey soracağım sen diyince neden bıraktı" " çünkü ben okulun veliahtı sayılırım istersem atabilirim " " tamam neyse ne boşver " kremi sürüp sınıfa gittim ve herkezle tanışmaya başladım bir yandanda acaba gerçek aşkımı bulabilecekiyim diye düşünüyorum annem küçükken hep bize *sen ararsan bulamazsın o seni bulur tıpkı eşyan kaybolduğunda bulaman gibi tatlım* sözü geldi aklıma işte bu yüzden arıyordum ya bulamasın diye neyse derse geçip uyumaya başladım ve bir süre sonra uyandım ama gözlerimi açmadım birinin kulağım dibinde bağırmasıyla korktum ve bu kişi Meriçten başkası değildi. Ne yapıyodu acaba kulğımın dibinde " ne yapıyorsun " " tepkini merak ettim sadece " sınıfa baktım herkez gitmişti sanırım son dersti hemen eve doğru gitmeye başladım.