Bölüm 9

343 23 0
                                    

....Bu durum daha sonra  Feride'nin babasıyla 'da görüşüldü. Oda kızının buralardan gitmesini uygun görmüştü. Son zamanda yaşanılan sıkıntılar ailesi için hiç hoş olmayan şeylerin sinyalini veriyordu.

                         Feride kendini isteyen kişi ile bir gün buluşup, her şeyi   konuştular. Bu bir aşk evliliğinden ziyade ,mantık veya mecburi evliliğe benziyordu .Bu kişi Feride'yi ilk gördüğünde ona aşık olduğunu ve yaşamış olduğu tüm sıkıntıları ona unutturacağına dair yeminler ediyordu .Yaşadığı buhran ve bunalımların üzerine bu sözler Feride'de bir yumuşama yaratmıştı. Ona bu sözleri söyleyen kişiye o   kadar çok inanmak istiyordu 'ki, ama içinde de bir hüzün vardı. Bu hüznü doğup büyüdüğü şehirden ayrılmaya bağlıyordu. Her ne kadar tam olarak sebebini bilmese 'de.. 

                      Aileler görüşüp tüm kararlar alınmıştı .her şey on gün içinde olup bitmişti. Ona güzel günler ve mutlu gelecek vadeden   kişi ,Feride'yi doğup büyüdüğü şehirden koparıp almıştı. Ona karşı kullandığı en iddialı  sözler ise'' Bundan sonra hiç bir şey geçmişteki gibi olmayacak ,ve gelecekte yaşayacak olduğun güzel günler sana zaten geçmişini unutturacak ''ona bu vaatleri veren kişi Feride'yi ilk gördüğünde aşık olduğunu söyleyen ve bundan sonrada eşi olacak olan kişi ''ENDER ALTINDAĞ'' dan başkası değildi...Ender Altındağ Feride ile aynı şehirdendi. Babası yıllar önce ailesini alıp İstanbul'a yerleşmişti, maddi durumları gayet iyiydi. Ender kendi işini kurmuştu, kendine ait bir gece kulübü vardı .Aslında Feride ile evlendiğinde böyle bir işi yoktu. Babasının tekstil fabrikasında bölüm sorumlusuydu, ama zamanla babasıyla farklı konularda fikir ayrılığına düştü, buda Enderin babasından ayrılıp kendi işini kurmasına sebep oldu. Her kes tekstil işiyle ilgili bir şeyler yapacağını beklerken ,o kimsenin aklına gelmeyen bir işe soyunmuştu, kısa zaman içinde hızla büyümüştü ,bu büyümesinde Enderin tutumlu biri olması onun en büyük artısıydı.

               ---Şimdi Ender ve Feride'nin kavga ettikleri gecenin sabahına dönelim---

                                  Mutfak masasında bir kişiden fazla kişiye yetecek kadar kahvaltı vardı, masa başında kendi halinde oturan Feride, düşünceli ve uykusuz gözlerle bardağındaki çayı karıştırıyordu. Mutfak kapısından masada oturan Feride'ye bakan Ender, hiç bir şey söylemeden sert bir şekilde kapıyı üzerine vurup ,evden ayrıldı. Masada oturan Feride, ne o baktığında kafasını kaldırdı, nede kapı üzerine vurulduğunda, yüzünde bir değişiklik oldu...

                                Hüzün dolu bakışlarla masa üzerine duran sigarasından bir tane yaktı. kahvaltısını henüz bitirmemiş 'ti. Balkona çıkıp çiçeklerini sulamayı düşündü ,sonrada oturduğu yerden kalkıp önce sigarasını söndürdü ,sonrada elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçti. Aldığı kararların birini uygulamadan diğerine geçiyordu. Lavabodaki aynadan yüzünde oluşan hafif morlukları gördü bunlar dün geceden kalmaydı, bir süre bu morlukları inceledi, elinde olmadan yine gözleri doldu ,aynaya bakmayı keserek tekrar yüzünü yıkadı ,daha fazla ayna karşısında kalmadan kendini balkona attı. Yerdeki su şişelerinden birini alarak çiçeklerini suladı, bunu yapmanın ruhuna iyi geldiğini düşünüyordu, kim bilir bu çalışma ona, köyündeki kır çiçeklerini hatırlatıyordur.

                                 Bir süre evinin balkonunda oturup, şehrin gürültüsünü dinledi. Yaşadığı şehirden ayrılalı on yıl olmuştu .Bu balkondan gördüğü ve duyduğu tek şey araç sesleri ve büyük binalardı .Hiç bir şey ona küçükken ailesiyle yaşadığı o güzel günlerin mutluluğu vermiyordu .O artık 32 yaşında bir ömrün yarısı denen yaşa gelmişti. Yeri geldiğinde duygularına hakim olmayıp gözleri doluyordu. Yaşadığı hayatı, acı bir şekilde hayata gözlerini yuman annesinin kaderine benzetiyordu. Her ne kadar ruh yaşı kendi yaşının çok ötesinde  olsa 'da içinde doya ,doya yaşayamadığı gençliği bir uhde olarak içinde kalmıştı. Ne zaman  çocuk parkının yanından geçse bir süre orada durur, salıncakta sallanan çocuklara  bakardı.'' Eğer bir gün  kız çocuğum olursa, ona asla annemin ve benim yaşadıklarımın aynısını yaşatmayacağım, bunun için ne gerekirse hatta  canımı bile feda edebilirim'' Diye geçirirdi bazen aklından..


FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin