Seni Bana Yazmamışlar

Aşk Yolunda Bir Çift El

Ah ne romantik. Böyle çiftlere bayılırım. Bebeğim siz birbiriniz için yaratılmışsınız.
Ahh gerçi Sevda'cım  yanında oyuncak bebek gibi ama... 

Dedi İrem. Aklına ne gelirse pat diye söyleyen boş boğaz rahat biriydi, her zaman olduğu gibi
şu anda da aklına esenleri söylüyordu. Ömer ise bu defa İrem'e  kızmak yerine  verdiği cevaba gülümseyerek şöyle dedi;  ''Evet İrem'cim Sevda'm  bebek gibi narin ve kibar. Ben de onunla  bebek gibiyim yeniden doğdum. Birlikte beraber büyüyeceğiz.      

Zeynep;  Taze çiftler bu kadar romantizm  yeterli hadi biraz eğlenelim.
Evet hayatım ben de ne eksik diyordum. Hadi arkadaşlar lunaparka  gidiyoruz.  
 -Grup halinde çarpışan arabaların olduğu alana doğru geldiler.

Murat hadi bakalım millet hodri meydan .İkişerli grup olarak çarpışan arabalara bindiler. Sevda Ömer'le binmişti tabi ki. Her birbirleriyle çarpışmalarında Ömer Sevda'nın korkmasını bekliyordu ama cesareti karşısında bir kez daha aşık olmuştu. Her seferinde  hadi daha hızlı , kır direksiyonu hadi  Ömer diye bağırıyordu. Ömer şaşkınlıkla kahkahalarla gülüyordu.                            ''Bayanlar ne anlar araba kullanmaktan.' Sevda içinden, Sen öyle san şaşkın:) 

Zaman doldu ve arabalar durdu. Sevda hızını alamamıştı. Bir kez daha binelim ama bu sefer Mercedes'i ben kullanacağım  sen başka arabaya bin.

Yok artık bir de kovuyor resmen sen görürsün, giderken söylenmeye devam ediyor,                                sanki arabalarla bir alakası var da.. 

Yerlerini aldılar Ömer diğer arkadaşlar hepimiz tekli olarak arabalara bindik.  Görevli tekrardan arabaları çalıştırdı. Sevda son fren gaza basarak uzaklaştı pist'ten, Ömer'de onu gözlüyordu çarpmak için ama gözden kaçırmışı. Tam o esnada arkadan bir ses Güümmm. 

Ömer neye uğradığını şaşırdı. Sevda'nın arkadan vurmasıyla öyle sarsıldı ki  o esna da ayağını çarpmıştı. Sevda'ya çaktırmadı ama  canı acımıştı. Bu sefer hamle sırası bende  ona yetişmeliyim. Ama bu pek mümkün görünmüyor. 

Etrafı arabalarla doluydu ona ulaşması için kalabalığı aşması lazımdı. Sevda kaçıyor Ömer ise kovalıyordu. Ömer yanındaki arabalardan kurtulmuş Sevda'nın peşinden gidiyordu. Tam hız ikisi yan yana giderken sevda aniden fren yapıp durdu. Ömer ilerlemişti  o esnada tekrar arkasından gelip ikinci bir ses daha gümm :))

Basit bir taktikti ama işe yaradı diye düşündü. Muzurca bıyık altından gülüyordu. Pes artık dedi, bayanlarla uğraşılmazmış bunu anladım. Süre doldu arabalardan indiler.

Murat aynı şekil Zeynep'ten yana yenilgiye uğramıştı. Murat  vallahi  abicim pes ediyorum benden bu kadar. 
Amma abarttın abicim şans diyelim sadece asla kabul etmiyorum.
Zeynep; 'Hahaha Yenilen  pehlivan güreşe doymazmış' be Ömer'cim.
Sevda'nın çocukluğu burada geçti. Şans değil yani, şu anda oyuncağını kullanıyor ama gerçeğini de sürüyor yani o kadar basit görme arabalara karşı hep bir sevgisi var. Zeynep'cim hiç boşuna kendini yorma zamanla oda anlayacak zaten dedi Sevda.

Ömer; Tamam madem öyle bu adil olmadı sen bunu biliyormuşsun. Haydi gel şurada  birde masa tenisi oynayalım.  O zaman anlayacağız kimin güçlü olup olmadığını.
'Tamam' dedi Sevda. benim için fark etmez hadi gidelim.

Karşı salonun içerisine girip masa tenisine doğru ilerlediler.
Ömer gişeden jeton alıp geldi.
Ve atıp oyuna başladılar. 7'de oyun biter. Atışlar başladı bir Ömer bir Sevda,  her atışta topu kurtarıyor bir türlü  kaleye sokamıyorlardı. Derken Ömer 1.0 oldu. 

Aradan bir dakika geçti  2.0 oldu.  Ömer'in yüzü gülüyor. Oyunu kazanınca öz güveni yerine gelmişti. Sonra 3.0 devam ediyor kazanmaya  derken, Sevda atış yaptı. Durum 3.1  Ömer kendine güveniyor  ama bir o kadar da  şansın tersine  dönmesinden de korkuyordu. Dakikalar geçti en son 5.2 oldu. Artık devranın dönme vakti gelmişti. Sevda  küçüklüğünde  babasını nasıl yendiğini hatırladı. Babasının verdiği taktikleri kullandı. Durum bu sefer toparlanmaya başladı 

Durum 5.4. Neredeyse beraber olacaklardı. 1 Ömer 1 Sevda attı derken durum en son 6.6 __                  7.de  bitiyor. Kim atarsa o kazanacak. Sevda tenis topunu alıp durdu. Şimdilik bu kadar yeter. Tadında bırakalım.  İkimizin de birbirine bir atışlık borcu olsun.
Zeynep, İrem  'hadi ama  canım en heyecanlı yerinde bıraktın ama olmaz ki'.

Sevda; Olur canım,  bu seferlik böyle olsun. Bir dahakine inşaallah canlarım. Ömer; hiç ses etmedi. Ne yapmak istediğini anlamıştı. Ne olacağı bilinmez ama ola ki kaybedersem mahcup olmayım diye sanırım. Düşünceli olması hoşuna gitmişti. İnce fikirli Sevda'm benim.  diye içinden geçirdi. Evet arkadaşlar vakit epeyce ilerledi. Sizinle her şey çok güzel ama ayrılık vakti geldi. O zaman bizde dağılalım arkadaşlar. 

Zeynep; Siz gidin biz Murat'la biraz daha takılacağız.  Tamam o zaman Sevda'cım ben de seni evine bırakayım. Peki.

Görüşürüz arkadaşlar. Her şey için teşekkürler...

Kızlar; Görüşürüz...

Nihayet Sevda'yla Ömer yalnız kalmışlardı.

Ortamda konuşması kolaydı da  şimdi kızardığını hissetti Sevda. Bugün herşey çok güzeldi. Ama anlayamadığım bir şey var yalnız ''Bana söylemek yerine neden arkadaşlarını dahil ettin ?'' 

Ömer; ______ Sustu. Biraz sonra  Aslında çok istedim ama ulaşılmazdın. Kaç defa  denediysem olmadı. Yalnız kalmanı bekledim oda olmadı kurs içerisinde.
Böyle işte...

Sevda; Hm anladım. Peki o zaman olsun. Ne olduysa güzel olmuş. Teşekkür ederim her şey için.
Ömer; Asıl  ben teşekkür ederim.

Burada ayrılalım. Buradan sonrasını yalnız gitmem daha iyi olacak sanırım.
__ Peki Sevda'm.
__Hoşça kal.
__Hoşça kal...

                            ***

Bir an önce yayınlamak için sabırsızlandım.  Keyifle okumalar.
Bir sonraki bölümü çok geçmeden sizlerle buluşturacağım inşaallah :))

Sonsuz sevgi ve özlemle :)

-Elif