Boradan
Tekneye gelmiştik. Çok heyecanlıydım. Ya kabul etmezse heyecanı var.C:Burası harikaymış.
Tamam hemen lafa girmem saçma mı olur? Ne diyeyim ki şimdi?
C:Şuradaki çubuk...
Ve suya düşen insan sesi arkamı döndüm bir baktım Canan yok. Hemen atladım kurtardım Cananı. Yüzü mosmordu. Üşüyordu. Hemen bir battaniye verdim, kahve yaptım.
C:Arada böyle sakarlıklar oluyor tabii.
B:Çok komikti ya jsjsjs. Yüzünü görmen lazımdı.
C:Ne dalga geçiyorsun ya. Bak hala gülüyor. Gülme!
B:Düşen bir insana gülünür başka ne yapacağım.
C:Mizah anlayışından şüpheliyim
C:Bu arada Didemler bizi takip ediyorlardı fark ettin değil mi?
B:Sen de mi fark ettin.
C:Bu konuda iğrençler ama. Kaan en son görülmemek için Didemi kolundan tutup sürüklemişti de kız yere yapıştı.
B:Bir dakika telefonum çalıyor. Pardon.
C:Önemli değil.
Telefon konuşması.
B:Efendim kardeşim?
K:Sen ne yaptın!
B:Ya gerçekten Canan iyi.
K:Canan ne alaka?
B:Ağbi siz bizi burdan görmüyor musunuz?
K:Hayır. Ve ayrıca Giden Günlerimi youtube ya yüklemenden bahsediyorum. Niye yaptın bunu?
B:Ben öyle bir şey yapmadım.
K:Kapat telefonu. Eve gel!
C:Ne oluyor?
B:Ya gitmemiz lazım. Sıkıntı olur mu?
C:Tamam. Önemli değil. Sen bir şey söyleyecektin galiba?
B:Yok önemli bir şey değil.
C:Hmm. Neyse. Hadi gidelim.
Olayın aslı şuydu. Kaan Bengü onu terk ettikten sonra ciddi bir süreç geçirdi. Hastaydı ve fazla kilo alıyordu. Ameliyat oldu. Sesi güzeldi gitar çalmasını öğrendi. Ve bir şarkı yazdı. Giden Günlerimi. Biz de onu dinledik. Gizlice onu videoya çektik. Yüzü görünmüyordu. Yani kimse Kaan olduğunu tanıyamazdı zaten. Biz de youtube a attık. Belki müzik yapım şirketleri falan görür diye. Parası yoktu zaten. Ameliyat için nereden para bulduğunu da söylemiyordu. Belki para kazanır da borçlarını öder dedik. Bizden yardım almayı da kabul etmiyordu çünkü. Şimdi müzik şirketleri onu arıyor. Ama anlaşılan beyfendi kaçıyor.
K:Evet?
B:Ya biz senin iyiliğin için yaptık.
Cü:Kardeşim bir dinle!
K:Benim iznim olmadan bunu nasıl yaparsınız!
B:...
K:Cevap yokm dimi?! Bu yaptığınız çok, çok alçakçaydı. İğrençti
Cü:İleri gidiyorsun Kaan. Kötülüğüne bir şey yapmadık.
B:Senin için yaptık. Senin yaptığına nankörlük denir. İyi bir teklif aldın parası iyi. Teşekkür etmen gerekirken.
Cü:Salaklaşma! Git kabul et! Kaan bazen harbi çok salak oluyorsun.
K:Para dimi bütün olay para. Tamam sizin kadar zengin olmayabilirim hatta beş kuruş param olmayabilir. Yıllardır aynı kotu giyor olabilirim. Ama istemiyorum. Sizde öylesiniz dimi hani şu dünyanın para üzerine kurulu olduğunu sanan zenginlerden. Para da, iş de hatta sizi de istemiyorum. Şımarık züppeler!
Cü:Bizi bu kadar yanlış mı tanıdın sen?!
B:Git buyur. Hadi kal sokaklarda, kapı açık. Git bay "ŞİMŞEK"
K:...
B:Özür dilerim, özür dilerim. Sinire kapıldım bir an.
Hiçbir şey demedi sustu, kıyafetlerini aldı. Ve gitti...
Kaandan
Sondaki laf... Geçmişimle yüzleşmek gerçeği, boğuyordu beni. Boğazımı tutmuştu bir kere. Yıllardır da bırakmamıştı zaten. Sanki derin bir nefes alsam geçecekmiş gibi derin bir nefes aldım. Bana garip garip bakan insanları gördüm. Hayatlarında hiç hıçkıra hıçkıra ağlayan bir adam görmediler galiba. Hoş gördüm onları da. Cüzdanıma baktım. 150 lira. İki gecelik otel parası. Zaten bu gece uyku tutmaz, sokaklarda dolanırım.Boradan
Evde sıkıntılı bir şekilde oturuyordum. İlk defa bu kadar ciddi bir kavga etmiştik. O da ben de çok ileri gitmiştik. Şimdi ne yapıyor acaba? Kapı? Kapı mı çaldı? Saçmalama çalmadı tabi. İyi midir peki? Cüneyt hemen peşinden koştu. Takip ediyor şimdi. Gergin bir şekilde oturduğum yerden kalktım ve evde dolaşmaya başladım. Kapıya gelince durdum. Gerçekten çalıyordu. Kaan gelmişti işte. Barışacaktık. Kolu çevirdim.B:Kaan.
-Kaan yok. Babası olur mu?
B:Siz?
-Almayacak mısın içeri. Çekil. Gelmem lazım acil!
B:B-buyrun.
Sık bölümler yazacağım deyip yazmayan yazarınız. Bu bölüm aslında kafamda çok değişti. Çok düşündüm. Kafamda bir sürü senaryo kurdum. Yoksa planlarıma göre daha erken gelecekti. Umarım beğenmişsinizdir.