Sıla'dan

76 3 0
                                    

Okuldan eve geldiğimde eşyalarımı hemen kapının yanına bırakıp odama gittim. Kendimi yatağıma attım. Öylece uzanmış şekilde tavanı izleyerek bugünü düşündüm.

Bartu'yla olan bakışmalarımızı,Hira'nın Alp yüzünden başına gelenler,Büşra'nın saçımı hayvan gibi çekmesi ve Ege'nin beni kaharamanca kurtarması. Kızlar tuvaletine girdi diye konuşulmuştu ama herkes öyle bir kankası olmadığı için beni kısknamışlardı kesin.

Ege bi'taneydi.

Telefonumu elime aldığımda Instagram'dan gelen bildirime baktım.

bartuunall fotoğrafını beğendi.

Geçen sene bu zamanlar olsa bunlar imkansız kaçardı. Geçen sene acayip bir kızdım. Küçüklükten kalan kilolar,dişlerimin düzgün olması için takılan diş teli ve saçımı hep yaptığım topuz. Biraz insanarının hayallerini süsleyen kızlardan değildim.

Kabul,hiç değildim.

Ama bir söz vermiştim kendime o beni rededdikten sonra. Zayıflayacak ve onu kendime aşık edicektim. Çünkü Sıla olmak bunu gerektirirdi.

15.05.14

Kızın göğsü hızlıca inip kalkıyordu. Ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Canı yanıyordu. Çünkü dademin inanılmaz bir şey yapmış ve babasız büyümenin acısını babasına kusmuştu. Ve babası ona tokat atmıştı. Yanağı sızlıyordu. Ama en çok da kalbi.

Koştu. Hep sevdiği şeyi yaptı ve sahile koştu. Sonunda kendini sahilde bulduğunda ellerini dizlerine koyarak nefes alışverişini düzenledi. Biraz dertleşmeye ihtiyacı vardı. Ama Hira'yı arayamazdı,zaten canı sıkkındı kızın.

Oturmak için ilerledi bir banka. Ama bir simayla karşılaştı. Kumral saçlar,bal rengi gözler,biçimli burun. Bir yerden gözü ısırıyordu bu çocuğu. Tanıdığında tabi ya, dedi. Nasıl anlamam Bartu bu,dedi. Sevdiği çocuktu.

Hani derlerdi ya "İnsanlar acıyla güçleşir." diye. Kız da çektiği acıyla güçlenmişti. Güçü her yanında hissediyordu o sırada. Ve ya heyecan patlamasıydı bu,bilinmezdi. Cesaretini topladı ve banka oturdu.

Çocuk yanına oturan bedeni fark ettiğinde kafasını kaldırdı. Bir süzdü kızı. O sırada tanıdı. Alp'in eski sevgilisinin yanında olan kızdı. İsmi S ile mi ne başlıyordu?

"Merhaba," dedi Sıla. Acayip çekingen çıkmıştı sesi. "Bir şey söyleyeceğim."

Genç kızın söyleyeceğini dinlemek için kafasını ona çevirdi. Merak etmişti.n Kızın cesareti yerle bir olmuştu. Şuan dünyadan soyutlanmak istedi.

"Evet,bekliyorum şey..." Çocuk kızın adını unutmuştu. Kız darıldı ama takmamaya çalıştı. "Sıla," dedi. Bartu onu tamamladı. "Sıla."

"Ben,sanırım senden hoşlanıyorum," dedi. Sonunda çıkarmıştı ağzından baklayı. Çocuk egosunun okşandığını hissetti. Ama Sıla onun tipi değildi. O aşık değildi,o sadece eğlencesine çıkardı. Bir ilişkş ne kadar sürerse o kadar.

"Hımm," diye bir ses çıkardı. Kızın kalbi o sırada yerle bir oldu. Hissetti kalbine batan parçacıkların acısını. O sırada kesildi nefesi belki de. İşte o sırada,tamamen dünyadan soyutlanmak istedi.

Kız cevabı bildiği halde şansını denemek istedi. Biliyordu zaten yolun sonundaydı. "Acaba,benimle çıkar mısın?"

O sırada koşmak istedi. Bir daha geri dönmemek de istedi. Ama kaçamazdı. An denilen şey yakalarındaan tutuyordu. "Hayır," dedi genç,keskin bir dille. Kızın canı daha çok yandı. Ama belli etmedi.

Kırılmış KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin