*1*

23 4 2
                                    

  Yine deniz kenarına gelmiş, dalgaların sesini dinliyordum. Hafif rüzgar saçlarımın hareket etmesine neden olurken ben ise denizin o mavi tonuna bakıyordum. Bana göre her gün değişiyordu rengi. İki gün önce açık mavi, dün ne açık, ne de koyu bir tonu vardı. Bugün ise masmaviydi. En koyu rengini bugün vermişti denize. 

  Rüzgar daha da artıyordu. Gök gürültüsü ile beraber kafamın üzerine bir damla düşmüştü. İçimde bir sıkıntı vardı bugün. Nefes alamıyordum, sanki sinirliydim. Her şeyi fırlatmak ister gibi, çok tuhaf bir his vardı içimde.

  Bulutlar güneşin önüne geçerek aydınlığı kapattı. Yağmur damlaları hızla artmaya başlarken ben ise hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm. Biraz titriyordum soğuktan. Saçlarım ıslanmaya başlıyordu yağmurdan. Etrafta uçan kuşlar ise yavaş yavaş kendi evlerine gidiyorlardı. Ben ise nihayet evin açık olan kapısından içeri girdim. 

  Odama girerek temiz kıyafetler aldım ve hemen banyoya girdim. Sıcak suyun altına girerek vücudumun titremesini durdurdum. Aklıma takılan şarkıları da mırıldanmaya başladım. Kıyafetlerimi giyip banyodan çıktım.

  Banyo yapmak sanki biraz uykumu getirmiş gibiydi. Ama bu saatte uyumanın doğru olacağını sanmıyordum. Odamın kapısını açarak yavaş yavaş merdivenlerden aşağıya indim. Mutfağın kapısını açacakken anne ve babamın içeride bir şeyler konuştuklarını duydum. Telaşlı gibi geliyordu sesleri.

"Söyleyemeyiz, anlasana." 

"Bir yolunu bulup söyleyeceğiz, artık öğrenmeli."

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Filmlerdeki gibi konuşuyorlardı aynen. Kapıyı açıp içeri girdim ve merakla sordum.

"Neyi?" 

"Yok bir şey kızım." diyerek odadan çıktı ikisi de. Ne olduğunu anlamamış, arkalarından merakla bakıyordum. Uykumun kaçması için kendime bir kahve yapmaya karar verdim. Önce bir bardak çıkardım ve yapmaya başladım. Esneyip duruyordum. Bir yudum alarak içeriye doğru yürüdüm. Televizyondan bir şeyler bularak izlemeye başladım. O sırada ise hem çikolata yiyor, hem de kahve içiyordum. Dikkatimi sadece televizyona vererek izledim. Arada çikolatamı ısırıyor, bazen de kahvemden bir yudum alıyordum. Bir yudum daha almak için kahvemi elime aldığımda bitmiş olduğunu fark ettim. 

 Bardağı mutfağa bırakmış, geri dönerken yağmurun durmuş olduğunu fark ettim. Büyük bir sevinç ile dışarı çıktım. Koşarak deniz kenarına gittim. Hala biraz rüzgar vardı. Güneş ortaya çıkmak istiyor, fakat bulutlar izin vermiyordu. Derin bir nefes aldım. Deniz havası bana iyi geliyordu. 

**********

 Elimdeki saate baktığım zaman saat 17.00'ı işaret ediyordu. Sanırım bugünlük biraz gecikmiştim. Koşarak eve gittim. Evin kapısını açtığımda annemin sofrayı hazırladığını, babamın televizyon izlediğini, Bahar'ın ise halının üzerinde oyuncaklarıyla oynadığını gördüm. Odama giderek telefonumu elime aldım. Binlerce bildirim ve mesaj vardı. Mesajların hepsini de Cansu göndermişti. Anlamsız ve saçma mesajlar. Dışarıya çıktığım zaman telefonu almadığımı biliyor, fakat inatla bunu yapıyor. 

  Annemin seslenişi üzerine aşağıya indim ve masaya oturdum. Anne ve babam bir sıkıntıları var gibiydi. Hiç kimse konuşmuyordu. Sadece bazen Bahar'ın gülüş sesleri duyuluyordu. Ve sonunda babamın ağzından bir kelime çıktı.

"Deniz, yemekten sonra seninle bir şey konuşmalıyız." 

Bir sıkıntıları olduğunu biliyor ve merak ediyordum. O yüzden hemen hızla yiyerek ağzımı doldurdum. Ve hemen masadan kalktım. 

  Salona giderek oturdum ve babamın yemeğini bitirmesini bekledim. Kapı açılmış, ve babam bana doğru yürüyordu. Arkasından annem geldi. Yavaşça karşımdaki koltuğa oturdular. Annem zorlanarakta olsa bir cümle kurabilmeyi başarmıştı.

"Sana söylememiz gereken çok önemli şeyler var. Ama söyleyeceklerimizden sonraki tepkinden korkuyoruz. Bize bağır, çağır haklısın kızım." 

Annem böyle dedikçe benim merakım artıyordu. Sonunda, babam o cümleyi kurmayı becermişti.

"Kızım, sen o zamanlar 2 yaşındaydın." diyerek başladı söze. "O zamanlar işler çok karışıktı." diyerek gözüme bakıyordu babam.

"Biz seni evlatlık aldık." 

Dediği cümleler sonunda sanki kalbime bir acı saplanmıştı. Böyle bir şeyin olması imkansızdı. Şaka yapıyorlardır belki bana ha? Bu kadar yıl nasıl saklasınlar ki? Bir açıklaması vardır değil mi? Bir an sabah olduğu gibi titremeye başladım. Üşümeye başlıyordum. Ellerim soğumaya başlamıştı. Ayağa kalkarak kabullenemedim. Olamazdı böyle bir şey değil mi?

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?"

"Kızım, özür dileriz."

Koşarak odama girdim. Büyük ihtimalle bana şaka yapıyorlardı. Böyle bir şey asla mümkün olamazdı. Olsa bile yıllar boyunca benden saklayamazlardı ki. Onlar öyle insanlar değil. Benim gördüğüm kadarıyla onlar öyle değil. Ben inanamıyorum, böyle bir şey bir defa da nasıl söylenir ki? Ben ne kadar yanlış tanımışım ya! Nasıl insanlarmış bunlar? Nasıl kişilermiş bunlar? Onlara inanmıyordum. Yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım. Her şeyin düzelmesi umuduyla, gözlerimi kapattım. 

************

Gözlerimi açtığımda güneş ışıkları penceremden içeri girmiş yüzüme vuruyordu. Ayağa kalkarak perdeyi çektim ve aşağıya indim. Mutfağa girerek kendime bir şeyler hazırladım.

"Kızım?" diye seslendi yanıma gelen sevgili babacığım.

"Sen, dün şaka yaptın değil mi?"

Başını önüne eğdiği zaman anladım ki gerçekti.

"Sana son olarak sadece şunu soracağım. Benim gerçek anne ve babam kim? Beni onlara götür." 

*********

  Babamla en son konuştuğumuzdan beri ne yüzünü görebiliyordum, ne de ağzından bir kelime çıktığını. Aslında onlara biraz hak veriyor gibiydim, belki de geçerli bir sebepleri vardır, olmalıydı. O günden beri evde çok şey değişmişti. Babam eve geç geliyor, annem benimle konuşmuyordu. Bir cümle hayatımızdaki her şeyi değiştirdi.

Saat öğleden sonra 2 civarlarında telefonuma gelen bildirim sesi ile neredeyse dalacağım uykumdan uyandım. Mesaj kutusunda olan bir mesaja tıkladım ve her zamanki gibi mesaj atan kişinin klasik Cansu olduğunu gördüm. Yine kendi kendine çıldırmıştı. Beni bugün içerisinde güldüren tek şey olmayı başarabilmişti.

Dakikalarca mesajlaştıktan sonra yorulup kendimi yatağa attım. Gelen bildirim seslerine aldırmadan sadece gözlerimi kapattım. Olanları düşündüm ve hala inanamıyordum. Bunun bir rüya olmasını istiyordum. Merak ettiğim şeylerden biriside gerçek ailemin kim olduğu ve şu an ne yaptıklarıydı.


  





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FREEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin