Ertesi gün yanıma geldi ve özür dilerim dün için dedi. Bende özür dilerim dedim biraz sert çıktım.ilk günden olur öyle şeyler deyip elini uzattı ve bu arada ben Meriç dedi. Elimi uzatmadan bende Açelya dedim. Off! Neden bu kadar utangaç olmak zorundayım ki? Kibarca gülümseyip elini çekti ve o sırada çalan zil sesi bizi ayırdı. Aramızda ne olduğunu anlamamıştım ama onda beni çeken bir şeyler vardı. Evlerimizin yakın olduğunu öğrendiğimizde okula beraber gidip gelmeye başladık. Böylece dostluğumuz ilerlerdi. Tam olarak ne olduğunu bilmesemde ona karşı farklı seyler hissediyordum. İyice yakınlaşmaya ve ve herşeyimizi paylaşmaya başladık. Ben ona sevdiğim çocuğu o da bana sevdiği kızı anlattı. Bir gün sahilde otururken bana açelya gözlerimin içine bak dedi. Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Bir insanın gözleri Nasıl gökyüzü gibi bakabilirdi? Hem bu kadar derin hem bu kadar anlamlı? Bana bir söz ver diyerek düşüncelerimi böldü. Şaşkınlıkla ne sözü diye sordum. Yaşasakta ölsekte beraberiz söz ver bana dedi. Bende gülümseyerek söz dedim.
Sabah söylenerek kalktım ve okula gittim. Tabikide aptal koridor ıslaktı koridora adım atmamla uçmam ve Meriç'in kollarına düşmem bir oldu. Meriç'in beni tuttuğunu sonradan anladım. İlk kez bu kadar yakındık aramızda 2-3 santim kalmıştı. İyice yaklaşıp günaydın en tatlı sakar dedi ve güldü. O bana yaklaşıp konuştuğunda içimin titrediğini hissettim. Sonra durumu farkederek kalktım ve günaydın dedim. Of galiba kızarmıştım! Belli etmemeye çalışıp iyi dersler diyerek uzaklaştım.
Teneffüste yanıma geldi ve elime bir gül tutuşturdu sormama fırsat vermeden öğle teneffüsünde kantinde ol dedi ve uzaklaştı. O sırada koridorun sonundaki hoşlandığı Kız olan Ecenin elinde de Gül gördüm. Niye ikimizede Gül vermişti ki? Sinir ve mutluluk karışımı duygularla öğle teneffüsünü bekledim. Derste sürekli saate bakıp duruyordum. Hadi ama 5 dakika bu kadar yavaş geçmemeliydi. Ah Zaman geçmiyor belki de içimden Şarkı söylemeliydim: yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam banaaaa Of! Ne yalanı ya vazgeçtim son 4 dakika bit artık. Acaba kantinde ne olucak diye merak etmekten kendimi alıkoyamıyordum. Ne yaparsa yapsın kumral saçları ve o ela gözleriyle herkesi etkileyeceği kesin. Offff son 2 dakika. Acaba ona olaydan bahsetmeli miyim? Ama ya şikayet etmiş gibi olursam? Herşey neden bu kadar karışık olmak zorunda?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zehirli aşk
RomanceSevdiğiniz için ne kadar fedakarlık yapabilirsiniz? Onun için ölebilir misiniz mesela? Sözde herkes sevdiği için ölür. Peki ya gerçekte onun için kendi hayatınızı tehlikeye atabilir misiniz? Ben yaptım ve onu öptüm... İşte bu bizim hikayemiz...