"Uzaktan izledim onu dakikalarca." -Alıntı
Sana olan sevgim çok başka. Küçük bir çocuğun annesini sevmesi gibi belki. Belki de balıkın denize muhtaçlığı kadar çok.
Belki de kendimi kaybedeceğim kadar çok. Zarar verebileceğim kadar acıtan. Belki de öldürebilecek kadar tehlikeli.
Sahi,o kadar zararlı mısındır?
Senin haberin yok. Her gün yanında duran kızın senin için atan kalbinden. Duymuyorsun çünkü sağırsın. O kadar sağırsın ki,bana baktığında bile hızdan yerinden fırlamak üzere olan kalbimi duyamıyorsun.
Görmüyorsun çünkü körsün. O kadar körsün ki,sana baktığımda gözlerimden akan aşkı görmüyorsun.
Ah Demircan,gözlerim konuşabiliseydi eğer haykırıyor olurdu görüntünü. Burnumun dili olsaydı eğer her türlü kokunu sayıklardı. Kulaklarım eğer farkına varabilseydi senin,hiç gitmeni istemez, kalman için yalvarırdı.
Kalbim. Kalbim konuşabilseydi eğer,senin onu kanattığın her an için sana kızardı. Ama yinede devam ederdi atmaya. Sırf sen varsın diye,sırf sen sensin diye atmaya devam ederdi.
Ve Demircan,atıyor kalbim. Hissediyorum. Sen varsın diye atıyor.
Eğer bir gün bunları öğrenirsen kalbimi atmaktan alı koyma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılmış Kanatlar
Roman d'amourNe olursa olsun sevmekten vazgeçemeyen genç kız. Ne olursa olsun ona zarar gelmesinden ödü kopan genç adam. Giden yaşamış,kalan ölmüş misali süren hayat. Maziye gömülen ama kalıntıları hâlâ toprak üzerinde olan bir aşk hikayesi. Sevmekten vazgeçmeye...
