1. Bölüm ''Karanlık''

56.3K 1.3K 318
                                    


''Ne yani kilo mu aldım ben? bunu mu ima ediyosun Mine?'' umursamaz bir tavırla aynada denediği elbiseye bakmaya başladı.

''Kilo aldın demedim Hira'' aynada kendime baktım siyah mini elbise bana yakışmıştı. Tekrar kabine girip kendi kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Çıktığımda benim akıllı arkadaşım hala kendini inceliyordu.

''Mine daha çok işimiz var hadi'' diyip onu kabine sürükledim.

O üzerini değiştirirken bende etrafa bakınmaya devam ediyordum. O da çıktığında kasada ki işlerimizi halledip dinlenmek için bir cafe ye girdik.

''Hira bana yardım edeceksin değil mi?'' suratındaki ifade öyle tatlıydı ki hayır diyemedim. Size de olayı anlatayım. Mine onu terk eden sevgilisini kıskandırmak için Enis'in her zaman takıldığı bara gidecek. Hemde fazla kışkırtıcı bir şekilde.

''O zaman bize gidiyoruz ve ben seni hazırlamaya başlıyorum''


AVM'den çıktığımızda dikkatimi baştan aşağı simsiyah ve fazla resmi olan bir araba çekti. Tamam o kadar da dikkat çekici değildi amakim olsa şüphelenirdi.

Mine ile arabama binip yola koyulduk. Neredeyse hergün beraberiz. Çoğu vaktimizi benim evimde geçiriyoruz. Çünkü evde yalnız kalıyorum. Anne ve babamı uzun yıllar önce bir trafik kazasında kaybettim. O günden sonra birkaç akrabamın yanında kaldım. zamanı gelince de kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrendim ve ayrı eve çıkmaya karar verdim. Bundan da şikayetçi değilim. Çünkü kendimi daha özgür hissediyorum. Eve geldiğimizde bir şeyler atıştırıp odama çıktık. maşayı prize takıp ısınmasını bekledim. Mine yanıma geldiğinde gerçekten çok güzel ve seksi gözüküyordu. Evet tam anlamıyla öyle gözüküyordu. bordo süper mini bir elbise seçmişti. ön kısmı kapalı olsa da sırtında oldukça açık bir dekolte vardı. Saçlarına hafif bukleler vermeye başladım. Uzun ve siyah saçları vardı. Elbisesiyle oldukça uyumlu olmuştu. makyajına bordo bir rujla son verirken o da elleriyle buklelerini açıyordu.

''Nasıl oldum Hira doğru söyle bak kırılmayacağım'' gerçekten olağanüstü görünüyordu.

''Çok güzel oldun canım. Enis senden gözlerini alamayacak ve inan bana çok pişman olacak''

''Sen neden hazırlanmadın?''

''Ben niye hazırlanıyorum?'' yanıma gelip yavru köpek bakışını gönderdi.

''Beni böyle bir günde yalnız bırakmayı düşünmüyorsun değil mi?''

''Mine benim ne işim var orada?''

''Hadi lütfen lütfen''

''Tamam pes ediyorum''


Yırtık kot pantolonumu giyip üzerime bir bluz geçirdim. Parlatıcımı sürdüm. Tam odadan çıkacaktım ki Mine'nin ''Ciddi misin?'' bakışıyla karşılaştım.

''Hey rahibe sen ciddi misin?''

''Ne giyeceğim mine jartiyer falan mı?''

''Bari elbise falan giyseydin''

''Şansını zorlama istersen''

Bu sefer o pes etti ve beni kapıya sürükledi.Arabaya binip bara doğru yola çıktık.Mine heyecandan tırnaklarını yemeye başlamıştı. Her halinden belliydi heyecanlı olduğu ama Enis'in yanında da böyle yaparsa pek şansı yoktuç

''Kendine gel artık'' birden bana döndü. tırnaklarını yemeyi bırakıp gülümsedi.

''Ne yapayım ya çok heyecanlıyım'' mekanın önüne geldiğimizde son kez ona baktım.

''Bak sakin ol ve umrunda değilmiş gibi davran''

Kapıdaki korumaların yanından geçip içeri girdiğimizde yoğun içki ve sigara kokusu tokat gibi çarpmıştı yüzüme. burası tam anlamıyla iğrençti. Mine Enis'i arıyordu. Beni çekiştirip bir masaya oturttu. Bir şeyler alacağını söylediğinde masada yalnız kalmıştım. Evet gerçekten yalnız kalmıştım. Kendimi 4 çocuğumla kapıda kalmış kadın gibi hissettim. Bu kızı öldüreceğim!

Etrafa bakındığımda dans edenler,içki içenler, neredeyse yiyişen insanlar vardı. Bir çift gözle karşılaşınca duraksadım. Kehribar rengiydi. Çok garip bakıyordu ve sanırım bu beni biraz korkutmuştu. Bende ona bakıyordum. İnatla gözlerini benden ayırmıyordu. Sonunda gözlerimi ondan alıp telefonumla ilgilenmeye başladım.

Mine yanıma geldiğinde resmen dağılmıştı.

''Başka bir kızla yiyişiyordu aptal!''

''Sende umursamıyormuş gibi davransaydın''

''Öyle yaptım zaten. Ama ne bileyim bir şeyler koptu işte içimden.

''İstersen gidelim'' itiraz etmeden çantasını alıp önden yürümeye başladı. Biliyordum ben böyle olacağını.


_______________


Evet bugün Mine beni kesinlikle beni rahat bırakmayacak ve dışarı çıkaracaktı. Bana bir türlü rahat yok mu ya?

''Alışveriş yapmam lazım Hira'' şaşkın gözlerle ona baktım.

''Dün yaptığın neydi Mine?'' elini sallayarak konuşmaya başladı.

''Ohoo onlar ne ki. hem biliyorsun moralim bozuk''

''Tamam ama fazla dolaşmam haberin olsun. o da beni onayladıktan sonra kahvaltısına devam etti.

Caddeye doğru yürümeye başladık. Mine her vitrine bakıyordu neredeyse.

''Mine bu girdiğin 20. mağaza ve ben çok yoruldum.''

''Ya Hira şuraya da baksak ölür müsün?''

''Ölürüm Mine valla ölürüm'' kıkırdayıp beni o mağazaya sürükledi. Sonunda onu gitmeye ikna edebilmiştim. Yolda yürürken birden bile iki kol beni kavradı ve bir şey koklattı. Her şey o kadar ani oldu ki ne olduğunu anlayamadan kendimi karanlığa bıraktım.



ZİFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin