Tanışma

277 12 0
                                    

Multi misha iyi okumalar
Misha; Okul servisim evin önünde durdu.Lucyle vedalaşıp evime doğru ilerledim.Sanırım üst katımıza yeni birileri taşınıyodu.Üst katımıza taşınan kolilerden anlamıştım bunu.Evet biliyorum çok zekiyim.Hiç bi hasar almadan eve girdim.Annemin sulu öpücükleri ve okul hakkındaki sorularını umursamadan odama koştum.Okul kıyafetlerimi çıkarıp bi kenara fırlattım.Bir pijama ve tişort giyip bilgisayarımın başına geçtim.2 gün sonraya yetiştirmem gereken bir projem vardı.Ama hala bitirmedim.
Kahretsin!
1saat sonra annem odama daldı.Evet bildiğiniz daldı.Hemde balıklama daldı.Tamam vurmayın susuyorum.
"Misha hemen kalk odanı topla.Bu ne biçim kıyafet.Üst komuşumuzu yemeğe çağırdım.Gelirler birazdan.Kız kalkk" diye tek nefeste konuştu.Nefes almadan nasıl bu kadar hızlı konuştuğunu merak etmedim değil.Duşuncelerimi bolen kapının zil sesiydi.Annem odadan çıkmadan once 10 dakikaya aşağıda olmassam başlıklı tehditlerini sıraladı.Mızmızlanarak dolabımın kapağını açtım.Ve çok duzenli(!) dolabımı açar açmaz üzerime tum kıyafetlerim düştü.
Savaş alanı gibi olan dolabımdan yuksek bel açık renk bir dar pantolan ve dar göbek açıklığı siyah bir kazak giydim.Kuş yuvası gibi topuzumu açtım ve iğrenç saçlarımı daha iğrenç bi hale getirip aşağı indim.Masadaki taşı görünce önce hayal olup olmadığını anlamak için gözlerimi açıp kapadım.Ama o hâlâ ordaydı.
Ağzımın ne ara açıldığı hakkında hiçbir fikrim yok.
Üzerine atlayıp "Kaçır beni deli oğlağğğn" diye bağırmamak için kendimle savaş verdim.Salyaları akmakta olan ağzımı kapadım ve masaya doğru ilerleyip herkese selam verdim.
Hepsi sıcak kanlı tatlı kişilerdi.
Kıçım titrediğinde telefonumu.Pardon İphone'mi arka cebimden çıkardım ve Lucy'den gelen mesajı açtım.
*Lucy*
Kanka naber
*Misha*
Kankaa bizim ustumuze birileri
*Lucy*
Sıçtı? Jjskd
*Misha*
Taşındı ya taşındı. Kanka çocukları insan olamıyacak kadar yakışıklıı kankaa ölüyorum kankaa
*Lucy*
Oha adres ver geliyom
*Misha*
Kanka yakışıklı diyince senin beyin çalışmayı bıraktı galiba haftada 5 gün geldiğin evin adresini mi istiyorsun?
*Lucy*
Ha dogru ya haklisin geliyom 5 dakikaya.

Gülerek telefon ekranından gözlerimi ayırdım ve karşımda oturan yakışıklı çok yakışıklı exstra yakışıklı....yakışıklı demişmiydim? Herneyse insancığa baktım.Kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu."Ne bakıyon olomm" diyen içimdeki kezbanı susturdum.Hayvan gibi zile basan kişinin kim olduğunu tahmin etmek okadarda zor olamaz her halde?
Koşarak kapıyı açtım ve heycandan yerinde duramayan Lucy'e "Sakin ol şampiyon" bakışı attım.Evet öyle bi bakış var.Hayır kendim şuan uydurmadım.Hayır sen bilmiyorsun.Sensin aptal.
İç sesimle saçma kavgadan beni ayıran şey Lucy'nin kolumu cimciklemesiydi.
Beni umursamadan içeri geçti.Misafirlere selam verdi ve yan sandalyeme oturdu.Yanına geçtim oturdum.Lucy hızlı hızlı konuşmaya başladı.
"Kanka sen buna yakşıklımı diyorsu.Kanka bu taş taş"
Kaşlarımı çattım ve kulağına "O benim" diye tısladım.Bozulan suratıyla bana bakıp "Aman be paylaşmayı öğren" dedi ve yemeğe gömüldü.Lucy'le yemeğimizi yedikten sonra tabaklarımızı mutfağa götürmek için kalktık.Bıçak tam masadan düşücekken tuttum.Ve evet çok becerikli ben (!) parmağımı kestim.Çok taş olan ve yemekte adını öğrendiğim Christen ayağa kalktı ve hızlı adımlarla evden çıktı.Ne oldu şimdi buna?

Nasil buldunuz bölümü? Yorumlarinizi ve vote larinizi bekliyoruz ^-^

Yakışıklı üst komşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin