Hüma...
Çok mu çok başka bir kız. Çocukluğunu, bir gün tüm dünyayı gezme
hayaliyle geçiren bir tırtıl o. Yaşıtları pembe renkli dergiler okurken, dünyanın
dört bir yanını resmeden, sarı siyah belgesel dergisini takip
ederdi. Dergi eve geldiği anda oturur, en güzel yerleri seçer,
rengine göre duvarına yapıştırıp kalp şekli oluştururdu. Bu onun
dünyayı sevme biçimiydi.Seneler geçti, yerini kocaman bir dünya haritası aldı, rotalar ise
yavaş yavaş iğneyle belirlenmeye başlandı. Şimdi böyle hayal dünyası
sınırsız bir kız için uçmak çok mu imkansız? Elbette hayır. Hem de
kanatsız göğe karışmak, çok mu fantastik? E biraz! Oysa gözlerini
kapayıp, rüzgarı kanatlarında hisseden bir kız için hiçte imkansız
değildir uçmak. Ancak bunu odada denemek başarısızlıkla sonuçlanan bir
deneyim olmuştu her seferinde.Hangi manyak bulduğu her yükseklikten aşağı atardı ki kendini? Kaç kez
yüzünü odasının duvarına çarptı, sayısız kez yaralandı. En son
bir burun ameliyatıyla noktaladı bu uçma işini. Can acısı değil de
annesinin endişesi sebep oldu serüveninin sonlanmasına. Ama yaşı
büyüse de gönlünde büyüttüğü hiçbir tutku yok olmadı. Kendisiyle
birlikte büyüyüp kocaman oldu. Şimdi uçmanın binbir türlü şekliyle
karşı karşıya. Hem yüreği hem de görünmez kanatlarıyla.Bu hayallerini bedenlerine sığdıramayanların hikayesi. Bir de güldükleri
kadar olmasa da birbirlerine olan kırgınlıklarını bile kendi
gözyaşlarıyla sarabilecek kadar büyük yüreklilerin. Hayatta her insan
bir imtihan... Ama küçük, ama büyük...***
Ay burada yeni kurgu mu varmış? Pehlivan misali, yenilmeye doymasam da yazmak bende huy oldu. Yine bir avuç okurum benimle bir
serüvene varlar mı acaba? Hüma, Bade ve Çağrı sizlerle tanışmak istedi.
Ben de getirdim ^^E hadi o zaman. Uçmayan kalmasın : )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstasyon Kelebek
HumorBir tırtıl var avucumun tam içinde. Geçtiğim dalgalar, yağmur olup aktı parmaklarımdan. Elimi kaldırdım masmavi gözyüzüne. Nefesim kesildi aniden. Benim tırtılım, kanatları rengarenk bir kelebek olmuştu. Ben de şaşkın bir kurbağa. Artık bir öpücükle...