Yürümeyi oldum olası sevmişimdir.
Hele ki gideceğim yer uzaksa ve yaşadığım yer kaçmak için her yolu deneyebileceğim bir şehirse ve ben o şehirde yalnızsam.Bugün yine kendimi dışarıya atmış, diğer günlerin aksine nadiren yaptığım insanları izleme girişiminde bulunuyordum. Nişanlı olduklarını düşündüğüm bir erkek ve bir kadın kavga ediyordu.
''Bence erkek kadını boynuzladı ve kadın bunun farkında.'' diyen tok sesli erkeğe döndüm.
Ne zamandır oradaydı? Ve beni onları dikizlerken mi basmıştı?
''Sen de kimsin?'' dedim.
''Kim olduğum önemli mi?'' Sorumu kavga eden çiftten ya da her neyseler kafasını çevirmeden yanıtlamıştı.
''Tabi ki önemli. Kiminle konuştuğumu bilmek istiyorum.''
''Hiçlik.'' dedi. Sanırım dalga geçiyordu. Gözlerimi devirdim.
''Efendim?''
''Adımı sordun. Adım Hiçlik. ''
''Adının Hiçlik olmadığını biliyorum. Hangi anne-baba çocuğuna bu ismi verir ki? Komik olma.''
Gözlerimizi çoktan çiftten ayırmış konuşmaya başlamıştık. Konuşma gitgide artarken karşımdakini incelemeye ne zaman başlamıştım bilmiyorum. Kendime, güzel kıvırcık saçlının sesiyle geldim.
''Benim bir annem babam yok. Benim adım Hiçlik. Bu adı kendime ben koydum.''
''Her neyse. Az önce dikizlediğim kavga eden insanlar gitti. Gitmeyi düşünüyor musun artık?''
''Sen gitmeyi düşünüyor musun?''
Onunla baş edemediğimi anladığım için, yüksek sesle oflayarak arkamı dönüp yürümeye başladım.
Sanırım bir günümü insanları dikizleyerek değilde, farklı bir şekilde tamamlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM ADIM HİÇLİK
ChickLitBenim adım, HİÇLİK. Bu benim onun ağzından anlattığım tek hikayesi.