Selam Bebekler.
İki gün aksamayla da olsa bölüm yazdım. Tatlış bir bölüm oldu bence.
Bu arada sudeouz11 adlı arkadaşımız Karanlıkta diye bir hikaye yazıyor. Benden rica etti. İlk bölümü yazdım onun için. Umarım kendisi ilerleyerek devam edecek. <3
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
"Benim anlamadığım, neyin ailesi bu? Devlet meselesi de mi saklıyorsunuz? Bu ne mutluluk? Hastaneden çıktınız lan siz!"
Can arabaya bindiğimizden beri olup olmadık yerlerden çıkardığı değişik soruları soruyordu ve kafam resmen pazar yeri ilan edilmişti!
Artık iç sesimle bile kötü konuşmama kararı almıştım ama bakalım ne kadar uygulayabilecektim bunu? Aslında benim de kafamda deli sorular vardı? Bebeğimiz doğana kadar bizim iç sesimiz o falan mı olurdu acaba?
Ne kadar da salak olmuştum ben böyle. Olan aklım ilk anlardan bebeğime falan mı gitmişti ki?
Kerem ayağıyla Can'ın vitesteki eline bir tane geçirdi. Nasıl bu kadar zarif hareket edip, okkalı savurmuştu şaşırıp kalmıştım. Ama o Kerem'di. Yapardı!
Zaten Can'a hamile olduğumu da söyletmemişti.
"Can sabah sabah siktin beynimi. Yeter lan, yeter!"
Hislerime tercüman olmuştu resmen.
Arabanın arka koltuğunda, onun sol tarafında oturuyordum. Kolumu beline atmıştım. Yine de küfür etmemesi için belini sıkarak onu uyardım.
Önce anlamayarak bana baksa da, gözlerimle karnımı işaret ettim.
"He tamam. Anladım."
Biz birbirimize gülerek bakarken gereksiz Can da aniden arabayı durdurmuştu ve sızlanıyordu.
"Ah, bileğim. Koptu vallaha koptu. Lan ayı! Elin kolun bağlı dedik, bir hafta rahatız dedik bu sefer de ayağın çıktı lan!"
"Sesini kes Can! Sus dedikçe konuşuyorsun seni uyardım önceden de değil mi?"
Can onu umursamadı.
"Kırılmış mıdır sence Zeynep."
Yerimden doğrulup, tuttuğu bileğine baktım.
"Yok be, en fazla çıkmıştır."
Arkasını dönüp bana baktı.
"Hadi be! İçimi çok rahatlattın."
Omuz silktim. Uykusuzdum, açtım ve başım çatlıyordu. Bir hamileye göre çok fazlaydı bunlar!
"Aynı yere bir daha vurmamı istemiyorsan, gevezelik yapma hadi arabayı sür."
"Süremem ben bu halde."
"Çekil o zaman lan!"
"Çekilmem."
"Oğlum sen ne malsın? Ben süreceğim diye diretip, adamları kovan sen değil miydin? Öyleyse sür. Karı gibi ağlama!"
"Bence uyuşturucunun etkileri geçmemiş senden Kerem. Hâlâ agresifsin. Bir delisin yani!"
Hafifçe kıkırdadım. Ne de güzel atışıyorlardı ya!
"Ben hep böyleyim."
"O da doğru."
"Erken kırışacaksın canım. Yapma, o bayıldığım yüzüne yazık."
"Sanane lan? Başlatma ebenden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanfictionArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...