"İnsan birini sevmek felaketine uğradı mı, esir gibi bir şey oluyor."
Ali kırgın, yaralı bir küçük çocuk.
Ali, sevilmemiş, şefkat görmemiş, değer verilmemiş.
Ali, çoğu çocuk gibi sevmeyi doğuştan öğrenmemiş.
Ali öyle acı çekmiş ki, vazgeçmiş sevmekten.
Ali güvensiz, Ali yorgun, Ali öfkeli...
Ali Koca Gözlü Kız'ı seviyor sonra. Nasıl olduğunun farkına varmadan, bir bir indiriyor maskelerini, varlığını kendisinin bile unuttuğu o küçük çocuğu tanıştırıyor Selin'le. Çünkü hiç kimsede görmediği şeyleri görüyor o Koca Gözlü Kız'da, vicdan görüyor, merhamet görüyor, sevgi dolu bir kalp görüyor. Sevdiklerini nasıl sarıp sarmaladığını görüyor. Tutulup kalıyor öylece, bağlanıp kalıyor Koca Gözlü Kız'a.
Ama dedik ya, Ali güvensiz, Ali yaralı...
Bir hata yapıyor Selin, küçük bir hata belki, istemeden yapılan bir hata.
Ali'nin gözünde kocaman oluveriyor bu hata, öyle kocaman oluyor ki, kapatıyor kalbinin önünü, tıkıyor kulaklarını. Öfke ele geçiriyor varlığını.
Öfkeli sevdiği kıza, çünkü korkuyor aslında.
Selin'de sevdiği özellikleri kaybetmekten korkuyor. Selin'in şefkatini, merhametini, o güzel yüreğini kaybetmekten korkuyor.
O yüzden zırhının arkasına sığınıyor bir kez daha, o acımasız, güvensiz maskeyi takıveriyor yüzüne.
İçten içe canı yanıyor aslında, ve her canı yandığında olduğu gibi, hoyratça kırıp döküyor.
Sadece Selin'i değil, onlar için anlamlı olan her şeyi paramparça ediyor. Şarkılar anlamsız artık, renkler solgun, uzay boş...
Selin ise, önce umudun kanatlarını takıp uçuyor güneşe doğru, sonra yanıyor kanatları, hayal kırıklığının dibine yuvarlanıyor. Gezegeni bir patlamada yok olmuş bir uydu misali, öyle amaçsız kalıveriyor uzay boşluğunda.
İkisi de paramparça, ikisi de yaralı şimdi...
Birbirlerine açtıkları yaraların devası, yine birbirlerinde...
Ali üzgün, Ali pişman. Ali ne yaparsa yapsın vazgeçemez Selin'den. Gamzesinden öptüğü kız o çünkü.
Selin, ne kadar kırgın olursa olsun affedecek. Çünkü yaralarına sarıldığı adam o.
Çünkü sevmek böyledir. Kendinden önce onu düşünmektir. Kalbini kırsa da affetmektir, yaralasa da vazgeçememektir. Geceleri yatmadan önce, gözlerin uykunun tatlı cazibesine çekilirken, içinden, kendinden önce sevdiğinin mutluluğunu, dertlerinin azalmasını dilemektir. Güzel şeydir, mühim iştir, mesaisi çoktur. Varsın olsundur, değerdir...
"Uzanıp yüreğimin ateşiyle yeniden,
Yıldızları tek tek yakacağım!
Sarılıp güneşlere, sevgimizle göklerden
Mavi mavi taçlar takacağım ne olursun...
Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer
Gün olur erişirler ikimize..."