05.06.2013
Yine baş ağısıyla uyanmak,her güne lanet ederek başlamak... Sanırım kaderim bu. Acıyla yoğrulmuşum. Şikayet ediyor gibi görünmek istemesemde söylemeliyimki hayatım kör düğümden farksız. Babamı hiç tanımadım,tanıyamadım. Yaşıyor mu,ölü mü,kim,nerede,ne iş yapar bunların hiçbirini bilmiyorum. Anneme gelince benimle çok nadiren konuşur hayır hayır beni sevmediğinden değil,çok hasta,doktorlar pamuk ipliğine bağlı dese de ben bunu kabullenmiyorum,kabullenemiyorum. Annem yaşayacak,birlikte yaşayacağız,yapmamız gerekn binlerce şey varken beni bırakmaz biliyorum. Bana gelince ben Sarah,16 yaşındayım. İlginç bir özelliğim yok.Bir günümü nasıl mı değerlendiriyorum? Her sabah lanet bir ağrıyla uyanıyorum,okula gidiyorum,sonrada kitaplara ve müziğe gömülüyorumki acılarımdan uzaklaşabileyim. Okulum neredeyse bitti sayılır.En iyi arkadaşım Erica dışında hiç arkadaşım yok,gerekte duymuyorum açıkçası.İnsanlar beni tek bir sözcükle tanımlar genelde -tabi kim olduğumu hatırlarlarsa- "SESSİZ". Gurur duyuyorum bu özelliğimle,aslında ben sessiz değilim,konuşmam gereken yerde konuşmaya özen göstriyorum hepsi bu.Ellerim yoruldu en iyisi kütüphaneye gideyim.
(Aynı Gün Akşam Üstü)
Kütüphanedeyken çok garip bir şey oldu. Bir adam -biraz yaşlıca- beni uzun uzun süzdü gelip konuşmak ister gibiydi ama onu tanımıyorudm bu yüzden onunla konuşmadım yada konuşması için fırsat vermedim diyelim.Gidip annemi göreyim ve ona anlatayım bunları.Çoğu zaman cevap veremesede beni dinlediğini biliyorum en azından..