FİNAL

7.5K 281 79
                                    


Bir çırpıda okumanız tavsiye edilir.

Mutlu son isteyen sevgili arkadaşıma ithafen :)



Kaan'ın planını uygulamak üzere iş yerimden yıllarca almadığım izinlerimi topluca aldım. Zeynep, Türkiye'ye gitmek üzere uçağa bindiği gün izin aldım. Hafta sonundan itibaren iznim başlıyordu. Ben de uçak biletimi aldım. Direkt Türkiye uçağında yer yoktu. Bende Fransa aktarmalı aldım. Elimi hızlı tutmalıydım. Zaten çalıştığım saatler nasıl geçti hiç haberim yoktu. Heyecanlıydım. Ve bir an önce bitsin ve Türkiye'ye döneyim diye geçirmiştim saatlerimi.

Gitme vaktim gelince yıllar önce buraya geldiğim zaman geldi aklıma. Şu an ne kadar heyecanlı ve ümitliysem o zaman o kadar mutsuz ve umutsuzdum. Her şey bitmişti o zamanlar. Dünya başıma yıkılmıştı sanki. Ama şimdi 4 yıl sonra tekrar umut doluydum. Bir şeylerin başlaması için bir şeylerin bitmesi gerekiyordu. Ben şimdi daha olgun ve sevgime daha sahip çıkabilirdim. Çalışıyordum. Elime ev geçindirecek kadar para giriyordu. Babama bağımlı değildim artık. Zaten onun yüzünü görmek de istemiyordum.

Hayat gerçekten çok tuhaftı. Beklemesini bilmek gerekiyordu. İsyan etmemek ve sabırla beklemeyi öğrenmiştim. Allah'tan umut hiçbir zaman kesilmezdi. Kesmemek gerekirdi.

Uçağa bindiğimde böyle duygular içerisindeydim. Sanki dünyaya yeniden gelmiştim. Belki Zeynep beni geri dönüşü olmayan bir şekilde reddedecekti. Ama her şeye razıydım. Ben elimden geleni yapacaktım. Sevgime yıllar önce sahip çıkmamıştım. Ama şimdi keşke yapsaydım veya yapmasaydım demek istemiyorum.

Uçakta yerimi alınca yanımdaki kişinin bana tip tip baktığını hissettim. Ona baktığımda bir yerden tanır gibi olmuştum. Bana gülümsüyordu. Acaba bir hastam mıydı da haberim yoktu.

''Ararsın sanmıştım. Ama aramadın kardeş.'' Şimdi tanımıştım. Buralara yeni geldiğim o zamanda dışarıda karşılaştığım o kişiydi. Siyahi arkadaş. Ona gülümsedim.

''Kusura bakma ben tamamen unuttum.'' Dedim mahcup şekilde. O da kafasını iki yana sallayarak önemli olmadığını söyledi. Şaka yapmıştı. Beraber sessizce güldük.

''Yüzün gülüyor. Yıllar önce hiç iyi görünmüyordun. Geçen zaman sana yaramış anlaşılan. '' daha çok gülümsedim. Ben Türkçe derdimi anlatmıştım. Anlamamıştı beni ama mimiklerimden benim halim hakkında yorum da bulunmuştu anlaşılan o zamanlar. Ben de nasıl olsa yol uzun olduğu için ona her şeyi özet bir şekilde anlatmaya koyuldum. Çenem yorulmuştu. Ama şöyle bir düşününce ne çok şey yaşadığımı fark ettim. Zeynep'li anlarımı anlatırken kısa kestim. Onlar bizim özelimizdi. Ama onu ne kadar sevdiğimi anlamıştı anlaşılan.

''Bu arada siz Fransa'da ne yapacaksınız?'' onun benim gibi aktarma yapmayacağını düşündüm.

''Ben de Türkiye'ye gidiyorum. Orada arkadaşlarım var demiştim ya onlarla buluşacağız. Zaten tatillerimi Türkiye'de yapmaya alıştım. Bu sefer biraz soğuklara denk geldi ama bu mevsim de bile Türkiye çok hoş.'' Bir başkası tarafından memleketim övülünce gururla dolmuştum. Memleketim cidden çok güzeldi. Her mevsimi ayrı güzeldi. '' Ee şimdi ne yapacaksın? Türkiye'ye neden gittiğini söylemedin kardeş?'' haklıydı. Asıl yerde kesmiştim hikâyeyi.

''Aslında evlilik teklifi etmeye gidiyorum. Onun, en içten ve samimi halimi görmesini istiyorum. Ve azmimi de tabi ki.'' Böyle deyince Kaan'ın planını tekrar düşündüm. O Zeynep ile yalnız kalmamı sağlayacaktı. Gerisi bana kalacaktı. Acaba ne yapmalıydım? ''Sizce nasıl bir evlilik teklifi yapmalıyım?'' ağabeyim yaşındaydı sonuçta. Onun tecrübeleri bana orijinal bir fikir verebilirdi.

Suskun Gözler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin