Beni bırakmayacağını söylüyordu." diye fısıldadım. "Şimdi onu düşünme Kayla." "Onu özlüyorum." "Seni o bıraktı Kayla. Onun yüzünden daha kaç gün ağlayacaksın söyler misin!" diye bağırdı Uras." KES SESİNİ!" Çığlığım tüm odayı doldururken ellerimi kulaklarıma götürdüm ve kapattım. Uras ise yavaşça bana sarıldı. ''Özür dilerim.'' diye fısıldadı. O gün geldi yine aklıma...
"Sorun ne?" diye baktım ona gülümseyerek "Hiçbir şey." Çok şeydi aslında biliyordum benden bir şeyler saklıyodu. "Sana inanmıyorum. Konuş benimle." Fısıldadı "Bir başkası var."
Dudaklarım titremeye başlamıştı.
Kaldıramazdım.
Ellerimi dizlerime çektim, tavana çevirdim gözlerimi. Sonra hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktım. Sanki aramızda hiçbir şey yaşanmamış gibi ayağa kalkıp kapıya ilerledim. Son kez ona baktığımda bana bakıyordu. Gözlerindeki acıyı görünce kendimi suçlu hissettim yine.
Dışarıya bir adım attım. "Peki." dedim sadece. Aslında sinirliydim ve 'peki' sözcüğünü 'siktir git' anlamında kullandım. En başta olması gerektiği gibi. Sanki bunların hiçbiri yaşanmamış gibi. Sanki hiç hayatım olmamışsın gibi.
Sanki seni hiç sevmemişim gibi.