✆09✆

1.1K 84 4
                                    

Haneul: Oppa üzgünüm

Sınav haftası falan araya girince yazamadım

Beni affettin, değil mi?

*-*

--

Nayong sessiz sessiz kahvesini yudumlarken telefonumu kilitleyip masaya geri koydum. Telefonum titreme sesi, sinir bozucu sessizliği bozan tek hareketlilikti. Nayong'u bu esnada daha yakından inceleme fırsatı buldum. Özgüvenli bir yüze sahipti; doğuştan şanslıydı bazılarının aksine.

Sadece konuşmuş olmak için, "Matematik sınavı nasıldı?" diye sordum.

"Mutlak değer sorusu dışında iyiydi." Duraksadı ve kıkırdadı. "Sanırım. O soruyu ne yaptın? Bizim sınıftaki herkes farklı bulmuş." Koyu gözlerinde meraktan eser yoktu ve işte o an, ne kadar farklı olduğumuzu fark ettim.

Cevabımın doğru olduğunu ve sınavdan yüz aldığımı bilmeme rağmen, omuz silktim. "Sanırım sıfırdı," dedim sıradan bir sesle. Kahvemden bir yudum daha alıp cevabını bekledim. Konuşması kolay biriydi; kısa sorularıma uzun cevaplar veriyor, kelimelerini, sohbeti sonlandırmamaya dikkat ederek seçiyordu ve canlı cümleler kuruyordu.

"Ben eksi bir yaptım," dedi ve ondan sonra da havadan sudan konuşmaya devam edip boş ve sıkıcı bir zaman geçirdik.

Hesabı ikiye bölmeyi teklif etsem de, kabul etmeyip centilmenlik yapmayı tercih ederek tek başına ödedi. Kafeden kaldırıma çıkınca, kısaca vedalaştık ve teşekkür edip ayrıldık. Neredeyse el ele sıkışacaktık. İki sevgilinin tuhaf anını düşünüp gülümsedim.

Nayong iyi biriydi, evet ve ondan da hoşlandığım zamanlar olmamış değildi ama pek ortak şeyimiz yok gibiydi. Birazcık da aklım Baekhyun'da olduğu için, dikkatimi tamamen buluşmaya verememiştim. Telefonum yeniden titreşince, otobüse çoktan bindiğimi ve nefret ettiğim ters koltuklardan birine oturduğumu fark ettim. Telefonumu açıp mesajlarımı kontrol etmeden önce, gruplardan gelen yüzlerce mesajı temizledim.

Nayong: Bugün çok eğlendim

Teşekkür ederim :)

Haneul: ben de eğlendim, Nayongie

Okulda görüşürüz

--

Hırslıoppa: Tanrım, korkuttun beni Haneul

İki haftadır sesin soluğun çıkmıyor

Sınavına da sana da başlarım

Bir mesaj atacak zamanın dahi mi yoktu?

Haneul: Oppa lütfen sakin ol T-T

yeni biriyle çıkıyorum ve pek zamanım olmadı

Üzgünüm

Hırslıoppa: Yeni biriyle mi çıkıyorsun?_

Biriyle mi çıkıyorsun?

Çıkmak ve sen?

Sen birini sevebiliyor muydun?

Haneul: Kalbimi kırıyorsun, oppa T^T

Nayong benim hep ilgilendiğim biriydi

Sadece onun da benimle ilgileneceğini düşünmemiştim

Hırslıoppa: Siz kızların şu aptalca davranışları -_-'

Neden seninle ilgilenmeyeceğini düşündün ki?

Haneul: Bana bunu söylettirme oppa

Güzel biri değilim ve Nayong da oldukça popüler

Tüm okulun hayallerini süsleyen biri

Hırslıoppa: Komiksin

Kendine özgüsün

Güçlüsün

Ve çok kafasın

Ayrıca güzel olmadığını söyleyip dursan da, güzel olduğuna eminim

Hikayelerde hep öyle olur

Haneul: Sorun da orada

Birlikte hikaye yazabileceğin biri değilim

Ana karakter olamam kesinlikle

Anca ana karakterin en yakın dostu falan

Hırslıoppa: Haneul -_-

Şimdi cidden saçmalamaya başladın

Diyelim ki güzel değilsin

Ne fark eder?

Güzel olmayınca kişiliğin ve zekan da otomatikman yok mu oluyor?

Haneul: Oppa...

Bu kadar güzel konuşmalar yapabildiğini bilmiyordum

Egonun başkasını övmene izin vermeyeceğini düşünmüştüm hep

Hırslıoppa: Ben de senin zeki olduğunu düşünüyordum

Bana egomu kapattırıp iğrenç konuşmalar yaptırmayacağını düşünmüştüm

İkimiz de yanılmışız anlaşılan

Haneul: Ben iyi bir şey söylemiştim -_-

Hırslıoppa: Ben de

Sanırım

Haneul: -_-



× Five Months × Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin