Bu hikaye 01.02.2016 tarihinde yazılmıştır.
Multimedyaya koyduğum videoyu lütfen dinleyin etkileneceğinizden ve hayatınızda bir çok şeyin değişeceğine eminim :))
Herkes okumaya başladığı tarihi ve saati yazabilirmi 😇
-BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM-
İnsan diyorum: Nasibinden bir adım daha öteye gidemeyeceğini bilmesine rağmen niye üzülüyor ki?
İnsan yaptığı fedakarlıkların karşılığını alır mı? Alırsa nasıl alır?Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp gözyaşlarımı eşarbıma sildim. Kafamı yukarı kaldırıp ağlamamak için gözlerimi kırpıştırdım. Ağlamamalıyım diye kendimi avuturken bir yandan da ben ağlamayayım da kim ağlasın diye düşündüm. içeride, müstakbel kocam olacak adam ve ailesi vardı. Bana fikrimi bile sormadan evleniyorum hemde bir hiç için. Yani sevgili üvey abim için bunlara katlanıyordum tıpkı üvey anneme ve babama katlandığım gibi.
Abim kapıyı açıp ''Canım kardeşim gel kahveleri hazırla''alay ederek söylemişti zoruma gidiyor işte ne olursa olsun onun istediği kişiyle evlenip benim o kişinin abisiyle evlenmem zoruma gidiyor.
Ayağa kalkıp kapıdan çıkıp mutfağa girdim. Kahveyi cezveye koyup üzerine yedi fincan su ekledim. Abimin nişanlısı da gelmişti. Eski okulumdan tanıdığım bir kızdı. Bende onun abisiyle evleneceğim aklıma geldikçe içimden ölene kadar ağlamak geliyor.
Kahveleri tüpten alıp fincanlara koydum.Tepsiyi zar zor elime alıp salona doğru ilerledim. Besmele çekip kapıdan içeri girdim elim ayağım tutmuyordu. Gözlerimdeki yaşlar akmaya hazır bekliyordu.Önce anne ve babasına gözlerim önümde verdikten sonra abimin nişanlısına verirken gözlerinin içine gözlerim dolu dolu baktım onun yüzünde de aynı ifade vardı oda böyle olmasını istemiyor gibi. Bende saçmalıyorum neden istemesin ki istediği oldu sonunda. Ona daha fazla bakamadan yanındaki kişiye geçtim gözlerim hala doluydu kafamı hafif kaldırıp ona da baktım.
B..bu olamaz bu Asım. Ama O..o lisedeki en serseri en çapkın tiplerden nasıl desem hani şu dünya benim etrafımda dönüyor diyenlerden ve o Elçin'in-abimin nişanlısı-abisi miydi? Gözlerine dolu dolu ve şaşkınlıkla baktım ve hemen kafamı önüme indirdim. Annemin, abimin ve babamında kahvesini verdikten sonra yerime oturdum başım önümdeydi ve hala şoktayım.
Asım'ın babası-Mehmet- söze başladı ''Evet Melih Bey hanım kızımız maşallah pek de güzelmiş. Lafı fazla uzatmadan söylemek istiyorum sebebi ziyaretimiz belli oğlunuz kızımı isteyince bizde oğlumuza sizin kızınızı'' Babam lafı bölerek''üvey kızım'' dedi gözümden bir damla yaş aktı bu kadar mı istenmiyordum burada, yetim olduğumu neden bu kadar gözüme sokuyorlar ki Asım'ın babası söze devam ederek''üvey kızınızı uygun gördük Allah nasip ederse kızınızı oğlumuza istiyoruz'' kafamı kaldırıp önce Asım'a baktım yüzünde isteksiz bir hal vardı sonra babama baktım benim fikrimi sormayacak mı diye ama o birden söze girip '' Şöyle ki eski karımın isteğiyle beş yaşında Amine'yi evlat edindik ama karım ondan iki sene sonra öldü bende evlatlıktan reddedemedim yazık sonuçta yetimi sevindirmek sevaptır'' Keşke bir kere mutlu olsaydım'' Ayıptır söylemesi böyle başımıza kaldı gibi oldu'' Gibisi fazla baba direkt söyle acıttığı kadar acıttı''Bizde kendi yuvasını kurmasını isteriz bu yüzden verdim gitti'' gözlerimdeki yaşlar birer birer süzüldü. Bana sormadı bile. Ben ne ile sınanıyorum. İşte o an sadece keşke gerçek ailem yanımda olsun istedim sadece bir kerelik, bir kerecik.
Annem kolumu çimdikleyip kimsenin duyamayacağı bir ses tonuyla'' kalk ellerini öp dedi '' Kalkıp gözlerimdeki yaşları silip kafam önümde ilerleyip ellerini öptüm. Oda benim annemin ve babamın ellerini öptü. Kafamı kaldırdım Asım karşımda dikilip bana boş gözlerle bakıyordu yanlarından geçip yerime geçtim. Göz yaşlarım yanaklarımdan akıp süzülürken yeniden Elçin'le göz göze geldim. Onunda gözleri doluydu. Tekrar önüme döndüm.
Asım'ın babası ''E hadi yüzükleri takalım artık '' İstenmeye istenmeye ayağı kalktım ve annemin kolumdan tutmasıyla Asım'ın yanına geçtim. Babası yüzükleri takıp. Besmele çekip kurdeleyi kesti.
Artık evliliğe ilk adımı atmıştık. Rabbim bana asımı nasip ettiyse vardır bir bildiği diyerek gözyaşlarımı geri gönderdim. Herkes yerlerine oturunca bende köşeye oturup elimdeki yüzüğü inceledim söz yüzüğü olmasına rağmen minik minik taşlarıyla çok abartılıydı. Mehmet bey söze girip'' E artık yakın bir zamanda nişan yapalım okullar kapandığında da düğün yaparız hem artık Asım da onunla aynı okula gidecek dimi oğlum'' Asım gözlerini devirerek ''evet baba '' ama nasıl olur Asımın benden büyük olması lazım yani eski okulumda aynı okuldaydık ve o benden kesinlikle daha büyüktü. Babam ortaya atılıp benim tamda sormak istediğimi sordu''Asım oğlum Amine'den daha büyük değil mi?''Dedi. Mehmet bey gülümseyip''Asım bir sene geç okula basladı eh bide üstüne sınıfta kalınca hala lise sonda'' ne yani 20 yaşında ve hala lisede...tuhaf.
Asım derin bir nefes alıp babasının kulağına bir şeyler fısıldadı Mehmet Bey'de ''Eh artık biz kalkalım nede olsa artık dünür olduk daha sık görüşürüz'' dedi. Bende hemen ayağa kalktım. Annesi memnuniyetsiz bir tavırla bana göz ucuyla baktı ve kapıya ilerledi. Hepsi dışarı çıktıktan sonra Elçin mahçup bir tavırla bana sarılıp kulağıma sessizce 'özür dilerim' demişti. Kafa sallamakla yetindim.
En son kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım aldım. Hayatım bir anda çok değişmişti. Hadi hayırlısı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk 5 Vakittir
Духовные.................. İnsan yaptığı fedakarlıkların karşılığını alır mı? Alırsa nasıl alır? Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp gözyaşlarımı sildim. Kafamı yukarı kaldırıp ağlamamak için gözlerimi kırpıştırdım. Ağlamamalıyım diye kendimi avuturke...