Yeryüzü bir depremde sarsılınca asfalt yarıldı ve aniden önüme derin bir çukur açıldı. İnsanlar bağırarak kaçışırken ben soğukkanlı lığımı koruyabiliyor dum . "Ben şimdi ortadan kayboluyor um "! Diyerek kendimi çukurun içine attım . "Hoşçakalın "! Keşke bunu gerkçekten yapabilmiş olsaydım ... Ne yazık ki bir Hollywood yıldızı değilim ve hala yayalara ayrılmış sokaģın başında duruyorum . Aslında bakarsanız yerin dibine girip yeniden Çinden hatta daha iyisi Avusturalydan çıkmak isterdim. "Hey çoçuklar buraya bakın ! Yeşil kurbağa çıkartmaları hepsi bedava . Diye avazım çıktığı kadar bağırıyor e anne babalarıyla alışveriş e gelen çıkmış olan çocuklar el ilanları dağitiyordum . Dükkanlarin açık olduğu bir pazar günüydü . Ancak etraf o kadar kalabalıktı ki yakında kıyamet kopacak ve alışveriş yapmak için bir gün kalmış sanirdiniz . Bense bütün bunların ortasında kurbağa kostümüyle duruyordum . Daha doğrusu yemyeşil bir kürkün içindeyim ve ayaklarımda da normlade yalnızca kara kışta giyilebilecek pelüş kurbağa ayakları vardı. Ayrıca yüzùm yeşile boyalı olduğu gibi başimdada kurbağa gözleri olan bir şapka bulunuyordu . Birde şu aptalca sloganı söylemek zorundayım . Bu el ilanıyla birlikte mağzamıza gelene bir yeşil kurbağa çıkartması hediye . Çk komik bir slogandı . Yani bnim dışimdaki herkes için komik bir slogandı . Hala bni kurtaracak olan çukur açılsın diye bekliuprum ama boşuna en ufak bir hareket bile yoktu
Ancak insan para aşk için neler yapamazdıki . Yaz tatlinde Fransaya arkadaşım Pascalı ziyarete gide bilmem için . Yeşil kurbağa çikartmaları değişiklik olsun diye rl ilanlarindan birini yaşli bir büyükannenin eline sıkıştırdım . Yalnızca Sophiden caddrsinde oyuncakciya gidip bir yeşil kurbağa çıkartması istemeniz yeterli . Büyükanne yüzünü buruşturarak o ne öyle . Diye sordu Bir çıkartma diye tekrarladım yüksek sesle ve kolumla alnimi sildim . Yüzümdeki boyanin silinmemiş olmasını ve bu korkunç durumun bir an önce sona ermesini umuyorum . Terden sırılsıklamdım . Sıcak temmuz günüydü ve insanlar bu ayda genellijle peluş kostüm giymezlerdi! Yaşlı bayan bir zincirle boynuna asılı duran gözlüğünü burnunun ucuna yerleştirerek, Bu nasıl bir çıkartma? Diye üstelelmeye devam etti . Ilani sonuna kadar okumasına rağmen bişi anlamamışti . Bu çıkartma torunlarıniz .... diye söze başlayacaktımki kelimelere r boğazima düğümlendi . Tehlike nin bit Ork sürüsu gibi üzerime yürüdüğünü gördüğümde korkudan elimdeki el ilanlarını birkaçıni yere düşürmem bir oldu . Ne yazıkki bni kilometrelerce uzağa göturwbilecek fırtınada olmadı . İçimi çekerek yere eğildiğimde, o aptal kurbağa ayaklarının üzerine tökezledim ve öne doğru sendelendim . Kurbağa ayağımla dengemi yeniden sağlamaya çalıştıysamda başaramadım ve pat diye popomun üstün e düştüm . Neyse ki kalçam yeteri kadar esnekti dr fazla cnm yanmadı . Juluesin en utandırıcı anlarına hoşgeldiniz . Kahkalarla gülmek için faha güzel gösteri bulamazsınız! Jule herşey yolundamı? Yattığım yerden ayağa kalakarak kostümün üzerindeki tozu toprağı silkeledim ve en yakin arkadaşım Bieneye acı bir gülümsemeyle selamladım . Ancak bni böyle yere seren Bienenin bakıslrı deyil onunla birlikte gelenlerdi
Sizce kim geldi
Jule bu gelenlere niye bu kadar şaşırdı.
Babam böyle pasta yapmayı nerden ögrendi :-)
Sını 15 vote 5 yorum belki bir sonraki bölümde oyuncuları açıklarım