~11~

757 38 18
                                    

Resimdeki adam tıpkı bendim.

Hatta ordakinin ben olduğuna yemin edebilirdim, ama anlamsız geliyordu. Yani ben bunu hatırlamıyordum. Ne zaman çizdirmiş olabilirdimki.

Düşüncelerin arasında tabloyu incelerken. Morgana'ya döndüm.

"Bu yoksa Tyresee mi ?" Diye sordum kekeleyerek.

Morgana bakışlarını değiştirmeden "evet Isaac o resimdeki Tyrese" diyerek yavaşca yanıma yaklaştı.

Aklım tamamen bulanmıştı şuan. Yani bir insan bir birine bu kadar mı benzeyebilirdi ki?

Morgana üzerime geldikce bende yavaşca geri adım atmaya başladım. Bu hareketleri beni korkutuyordu.

Yavaşca uzaklaşmaya çalışsamda bir hamle yapıp elimi hızlıca kavradı ve beni kendine çekti.

Aramızda belkide 1 adımlık mesafe vardı ki Morgana'nın aldığı nefesi hissedebiliyordum.

"Uzun zamandır bekliyordum Isaac" diye.cümlesine başladı. Sanki tekrar aşık olmuş gibi konuşuyordu.

Korkarak "neyi ?" Dedim. Ve sustum.

"Seni bekliyordum." Diyerek elini Hershell'ın verdiği kolyeye koydu.

"Bu kolye onundu Isaac" dedi kısık bir sesle.

Tamam işte şimdi bir sorun vardı. Bu kadın benimle birşeyler yaşamak istiyordu bu belliydi. Ama Hershell bunu biliyormuydu yani. Dahada komiği ben neden ilk kurt adam olan Tyresee in resmine bakmadımki buraya gelmeden.

"Bu kolyeyi bana Hershell verdi" kekeleyerek kolyenin benim olmadığını anlatmak istedim.

Fakat Morgana inanmamış olucak ki kolyemin üzerinde olan elini yavaşca aşağı doğru indiriyordu.

Derin bir nefes alıp yutkundum. Etkileyici birşeydi ama istediğimi hiç sanmıyorum.

Son kez cesaretimi toplayıp Morgana'nın kollarından tutup ittirdim. "Ben yapamam bunu leydim" diyerek Morgana'nın kendine gelmesini umud ettim.

Onu ittiğim için biraz şaşkınca baksada kendine gelmiş gibiydi.

"Kusura bakma Isaac, kocamı görmeyeli asırlar oldu ve onu çok özledim. Seni görüncede kendimi kaybettim" demesi ile içim parçalanmıştı.

Gözleri dolmuş yavru bir kurt gibiydi şuanda.

Yani neden ona benzemişsem. Vicdanımın sesi beni kasıp kavururken Morgana'yı böylesine üzgün görmek istemiyordum. Hızlıca yanına gidip sarıldım.

Onda beni çeken birşeyler varmışcasına sımsıkı sarıldım. Bir yanım ne kadar anlamsız bulsada bu hareketimi sarıldım.

Sıkı sarılışım Morgana'nın omuzumdan tutup beni itmesi ile son bulmuştu.

Göz göze geldiğimiz anda ikimizde anlamıştık artık konuşulcak birşey kalmamıştı. 

Ellerimi yanaklarına götürüp yavaşca yaklaştım. Bugün belki hiç yaşanmamış gibi davranıcaktım belki, ama bugünü yarını umursamadan Morgana'yı öptüm.

Yaptığımın ne kadar doğru olduğunu düşünürken Morgana'nın sıcak ellerini T-shirtümün içinde hissetmiştim.  Geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim bile ama bunu bu salonda yapmaya niyetli değildim.

Morgana'nın ellerini vücudumdan çekip elini tuttum. Odama doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım Morgana'yıda çekiştiriyordum.

******************

Sabah gözlerimi açtığımda Morgana yanımda değildi. Etrafa bakınıp kıyafetlerimi arıyordum. Tam pantalonumu bulduğumda bir silah sesiyle irkilmiştim. Ses evin içinden geliyordu. Pantalonumu hızlıca giyip odanın kapısını açtım ve kafamı uzatıp koridora bir göz attım.

Uşaklardan biri koridorun sonundan koşarak bana doğru gelirken ikinci bir silah sesiyle bana doğru gelrn uşak yere yığıldı.
Şaşkınca kendimi koridora atıp uşağa yardım etmeye gidicektimki, ateş eden kişiler karşımda belirmişlerdi. Ve ateş edenlerin hiç insana benzer bir tarafları yoktu. Simsiyah ve gölgeyi andıran bir silüyetleri vardı.

Hareketsizce yapacakları hareketi kestirmeye çalışıyordum. Yerde yatan uşak ölmemişti ve onu kurtarmak için  birşeyler yapabilirdim.

Gölgeler yavaşca üzerime gelmeye devam ederken bir anda yerde can çekişen uşağın kriz geçirirmişcesine titrediğini gördüm. Bunu yapan gölgelerdi.

Bu nasıl birşeydi! Nasıl bir büyüydü bu! Uşağın kriz geçirmesi ağzından çıkan siyah bir duman ile son bulduğunda gölgelerin bana baktıklarını gördüm ve korkup hemen odama girdim. Kapımı kitleyip cama doğru koşmak için arkamı döndüğümde karşıma bir gölge daha çıkmıştı. Korkudan geriye doğru sıçrayıp kapıya çarptım.

Gölge elindeki siyah hançeri havaya kaldırıp hiç beklemeden boğazıma savurdu.

Boğazımın kesildiğini hissettiğime yemin edebilirim Morgana!

Sakin ol Isaac, sadece bir kabus görmüşsün. Dedi Morgana. Ve ekledi;

"bana neye benzediklerini anlatabilirmisin?"

Onaylarmışcasına kafamı salladım. Elim hala boğazımdaydı. O kadar gerçekciydiki boğazımı kestiğinde acıyı hissetmiştim. Nefedimin kesilmesini ve akan kanın sıcaklığını, çok gerçekciydi.

Morgana yatağın başında olan masadaki suyu alıp bana uzattı " al bunu iç, biraz rahatlarsın" deyip gülümsedi.

Rüyanın etkisi ile ellerim  titriyordu. Zorda olsa bardaktaki suyu bitirip. Biraz daha kendimr geldim.

"Daha iyimisin?" Dedi Morgana.

iyiyim diyerek geçiştirdim. Fakat o gölgeyi unutamıycak gibiydim gözümün önünde canlanıyodu. Bu kadar gerçekci olması zaten beni korkutmaya yetmişti.

Yazardan not: Arkadaşlar normalde kitapı bırakmayı düşünüyordum, fakat bir arkadaşımın tehditi ile tekrardan başladım. Bana dediği telefon numaranı yazarım yorumlara yedi yirmidört ararlar küfür.edip kapatırlar telefonu demesiyle korkup tekrardan başladım kitaba hatalarım varsa yorumlarda brlirtmenizi rica ediyorum uzun zamandır yazmadığım için yeteneğimi kaybetmiş olabilirim şimdiden kusura bakmayın iyi okumalar...

Son AlfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin