SENSİZLİKTE KAYBOLURKEN (Düzenleniyor.)

Böyle de güzelsin

'Öyle bakma bütün sıralar dolu'

Bunu söyledikten sonra eline bir kalem almış , çeviriyordu. Bense hala şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum. Duyduğum sesle irkildim.
"Bunda bu kadar şaşıracak ne var ? Alt tarafı yanına oturdum. Başka yer yok ama çok rahatsız olduysan araya çanta koyabilirsin" dedi. Sırıttı.

Birde dalga geçiyor , küstah. Sınıfa tekrar baktım. Herkes en yakın arkadaşıyla ya da sevgilisiyle oturmuştu . Kızlarla muhabbetim vardı ama derslerde çok konuşuyorlardı. Bu sene sınavım vardı dersleri iyi tutmam gerekiyordu. Sevgilileri ayırmak zaten günahtı. Tamam aynı şey değil ama ayrı otururlarsa bana kızabilirlerdi. En iyisi bu ayıyla oturmak. Ne yapalım bir şekilde idare edeceğim.

Bunları düşünürken yan tarafa baktığımda başını benim olduğum tarafa çevirmiş , yatıyordu. Gözleri kapalıydı. Acaba horluyor muydu ? Biraz yaklaştım. İçimden 'uyudu mu ki ' dedim. Gözlerini açmadan

"Uyumadım, merak ediyorsan horlamıyorum, bebek gibi uyurum" dedi ve göz kırptı. Donup kaldım. Bunu içimden söylemiştim ya da ben söylediğimi sanıyordum. Hemen toparladım.
"Yoo, hiçte merak etmedim. Şeyyy (biraz düşündüm) hem kendini bebeğe benzetme. Danalar gibi uyurum dicektin herhalde" dedim ve dil çıkardım.
Bu sefer şaşırma sırası ondaydı. Zafer kazanmış bir edayla oturuşumu dikleştirdim. Ben hocaya bakarken onun hala bana baktığına eminim.
...

Gün geçmek bilmedi. Yanımda bu öküz , dana , ukala (daha örnekleri çoğaltabilirim) için sanırım. Neyse ki öğle arası gelmişti. Zeynep ve ben kantindeki masalardan birine oturmuştuk. Rüzgar ' da yiyeceklerimizi almaya gitmişti. Ben tavuklu grand burger söylemiştim. Onlar et burger seviyorlardı. Ben sadece tavuk eti yiyebiliyordum. Zeynep beni çoktan soru yağmuruna tutmuştu.
"Bir şey konuştunuz mu? Niye yanına oturmaya itiraz etmemiş? "

Zeynep'e geçici cevaplar verdim. İstediği için değil , mecbur kaldığından oturduğunu söyledim. Zeynep hayal kırıklığına uğramış gibi bana bakarken , bense etrafa bakıyordum. Zeynep'in kolumu dürtmesiyle karşıya baktım. Rüzgar'ın yanında kaslı bir dana vardı ve elinde iki tepsi. Bize doğru gelirken bakıp gülümsedi. Başımı çevirdim.
Rüzgar " Gökhan tek başına oturuyordu ben de bizimle oturabilirsin dedim . İyi etmişim değil mi ? "
İçimden iyi halt ettin dedim 'halt ettin' kısmını başka bir şekilde söylemiş olabilirim. Zeynep hemen atıldı. "Tabii, Asya'da çok sevinir" dedi. Masanın altından çok güzel bir tekme salladım. Bunu farkeden sadece Zeynep değildi ama acısından kıvrandığı kesindi.
Yanıma Rüzgar , onun yanına da Gökhan oturdu. Elindeki tepsilerden birini benim önüme koydu. Diğer tepside de tavuk burger vardı. Demek ki o da tavuk seviyordu. Bir şey demeden oturdu. Yüzümede bakmadı büyük ihtimalle az önce ona bakmadığım içindi. Çokta takmadım. Bir dakika ya oldu ya olmadı "Rica ederim "dedi. Sesinde teşekkür etmemi ister gibi bir ton vardı. Teşekkür etmek zorundamıydım ya. O tepsiyi önüme koyarken bir şey dememişti. Bir şey demeden yemeye devam ettim. Gülerek yüzüme bakıyordu. Sonunda dayanamayıp "Ne var?" dedim.
Kızsamda çok güzel güldüğü gerçeği kaçınılmazdı.
"Yemeğini sadece ağzınla yediğine eminsin değilmi ? " dedi.
Ne diyordu bu gerzek ? Başka neremle yiyebilirdim ki ? Sonra devam etti.
"Yanağında da var " dedi. Tabağının yanındaki peçeteye uzanıp yavaşca yanağıma kadar olan ketçapı sildi. Gerçekten nasıl farketmemiştim ki ketçap olduğunu. Yine donup kalmıştım.

Allah'tan öğleden sonraki dersler çabuk geçmişti. Çıkış zili çaldığı gibi Zeynep'in koluna girdim. Arkama bakmadan ilerledim.

Giriş kapısında beni Derya Teyze karşılamıştı. (Derya Teyzem benim dadım. ) Sabah kalktığımda yoktu. Demek ki işleri vardı. İşleri olduğunda biraz geç gelirdi.
"Hoşgeldin Asya'm nasılsın güzel kızım "
"İyiyim dadım , yorgunum biraz. Sen nasılsın ? "
"İyiyim kuzum hadi git dinlen sen yemek hazır olunca söylerim."
Tamam desemde yemek yemek istemiyordum. Öğle yemeğinde Gökhan'ın patatesi ağzımla yemediğimi söylemesiyle iştahım kapanmıştı. Odama çıktım. Geceliklerimi giyip gözlerimi kapadım. Bugün olanlar , Gökhan gözümün önüne geliyordu. Göz kapaklarım iyice ağırlaşmıştı.
...