twenty five {final}

1.1K 159 48
                                    

Michael yavaşça uyandı.

Gözlerini ovuşturdu ve kafasını kaşıdı.

Luke onu yatağının kenarından izliyordu.

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu sarışın melek.

Michael omzunu silkti. "Tekrar uykuya dönmeliymiş gibi."

"Sen testi geçtin, ve yani, artık Nirvana'ya göç edebilme hakkın gibi bir şey var." Luke, Michael'ın saçlarının bir tutamını geriye atarken cevapladı.

"Oh." Michael aniden ayağa kalkınca Luke'un elinin saçlarından ayrılmasına neden oldu. "Yani tüm o olaylar rüya falan değildi?"

Luke kafasını sallayarak onayladı, başını döndürüp o siyah şeklin yanağında bîraktığı tırnak izlerini gösterdi.

"Luke, ben bayıldıktan sonra ne oldu?" Michael ona yaklaşarak sordu, parmakları yavaşça yaralara dokundu.

Luke acıyla inlediğinde, Michael hızla elini geri çekti.

"O yaratık aniden kayboldu ve senin Nirvana'ya girebilme hakkının olduğunu söyleyen bir mektup belirdi."

Luke, Michael'ın elini alıp kendi büyük ellerinin arasına yerleştirdi.

Elleri birbirine eşsiz bir şekilde uyuyordu ve ikisi de bunun mükemmel olduğunu düşündü.

"Ve şimdi neredeyim?"

Luke bu konuşma içerisinde ilk defa gülümsedi. "Benim hayatımın büyük bir kısmını geçirdiğim yatak odamdasın."

Michael'ın gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Başardık mı?!"

Luke hafifçe onayladı. Siyah saçlı çocuk* (Ç/N; cidden en son mor değil miydi?) Luke'un tişörtünü kavradı ve onu kendine doğru çekerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Sarışın melek gülümsedi ve ona karşılık verdi. Bunu başarmışlardı ve neredeyse hiç yara da almamışlardı.

"Melanie'ye ne oldu?" Michael geri çekildikten sonra sordu.

"Kim?"

"Mükemmel saçlı küçük kız." Michael kollarını kavuştururken yanıtladı.

"Onun meleğiyle iletişime geçtim, Josh, ve onu geri getirmeye çalışacağını söyledi."

Michael somurttu. "Onun yeterince çabalayacağını sanmıyorum."

"Asıl konu bu değil Michael. Melanie testi geçememiş." Luke, siyah saçlı çocuğu incitmemeye çalışarak açıkladı.

Melanie, Michael'ın Luke gittiğinde sahip olduğu tek kişiydi.

"Şimdi ona ne olacak?" Michael dudağını ısirarak sordu. Ağlayamamalıydı. Özellikle de burada.

"Onun zamanı gelene kadar yaşamaya devam edecek."

Michael dayanamadı, sevgilisinin omzunda ağlamaya başladı. Luke onu kendine çekip sarıldı ve Michael'a her şeyin yoluna gireceğini, endişelenmemesi gerektiğini söyledi. Michael her şeyin yoluna gireceğinden emin değildi. Melanie sonsuza kadar on bir yaşında kalacak ve bir işte bile çalışamayacaktı.

Michael stresliydi ama Luke onu yatıştırmayı becermişti. Luke her zaman ne yapması gerektiğini bilirdi.

"O iyi olacak, Mikey." Luke Michael'ın sırtıyla oynamaya devam ederken konuştu. "O iyi olacak."

Michael, Luke'a göz yaşlarından ıslanmış gözlerle baktı, dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum Luke." Uzun boylu meleğin göğsüne kıvrıldı.

Luke, Michael'ın saçlarını öptü. "Ben de seni seviyorum Michael."

Son.

~
Hey! Bu Tricked'dan sonra final yapan ilk hikayem ve bu canımı acıtıyor.

Yorumlarda Luke'a sövmenizi cidden özleyeceğim.

Ayrıca kitapta neredeyse hiç smut yoktu ve bu da üzücü bir durum.

Epilog gelir mi bilemiyorum. Ama siz yine de takipte kalın.

Sizi seviyorum :'3 <33

luke therapy //muke {türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin