Selam..Aslında bu hikayeye başlayıp başlamamak arasında çok kaldım. 3-4 bölüm daha devam ettimeyi düşünüyorum eğer beğenirseniz devamı gelicek..
İğrenç bi okul sabahıydı. Dağınık saçlarlımı elimle arkaya attıktan sonra açılmakta zorlanan uykulu gözlerimi ovuşturdum. Alarmım ısrarla bir daha çalmasıyla yataktan doğruldum. Uzun süre amaçsızca duvara baktım. İç sesim beni aşşalarken telefonum çaldı arayan Sudeydi benim en yakın arkadaşım. Telefonda ağlayan ince sesinden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Bir süre sonra telefon kapandı. Üstüme ince bi ceket giydikten sonra hızla merdivenleri indim Ebru teyze "kahvaltın salonda Ada"dedi. Ebru teyze bizim hizmetlimiz. Neyse iç sesim ve ben mutfaktan krep kokusunu aldıktan sonra boş laf yapmaktan vazgeçtik. Kahvaltımı yaptıktan sonra okul formalarımı giymek için odama geri çıktım oldukça geç kalmıştım servis kornaya basıyordu saçlarımı özensiz bir şekilde topladıktan sonra pencereden servise geliyorum işareti yaptım. Evden çıkarken annem daha yeni uyanmıştı ve bana çantandaki elmanı yiyeceksin Ada dedi ve öptü. Servise bindiğimde hep aynı arabesk şarkılardan biri çalıyordu aldırmadan kulaklığımı taktım ve ceketimin şapkasını başıma geçirerek gözlerimi kapattım. Herzamanki gibi uyumuşum. Okula geldiğimizde ise beni nazikçe dürten bi elle uyandım. "Selam ben Doruk" dedi. Cevap vermeden servisten indim. Arkamdan "hey sen kimsin" diye seslendi. Hafifçe kafamı çevirerek "Ada" diye yanıtladım ve sınıfa çıktım. Dersin başlamasına 10 dakika vardı. Kantine gittiğimde Sudede oradaydı. Bugün sabah niye ağladığını sordum. Arda ona 3 gündür mesaj atmıyormuşe. Bizim sude işte herşeyi kafaya takar. Ben Sudeyi teselli etmeye çalışırken masaya o yeni çocuk Doruk oturdu. Ona "hey doruk izin aldınmı masaya oturmak için moruk" diyesim vardı ama okula yeni gelmiş ayıp olmasın dimi.