DREAM

364 11 5
                                    

Hep hayal ederdim , gelecekte ne olabileceğimi yada ne olacağımı.. Ama şimdi düşünüyorumda artık bunu kaderimin ellerine bırakmaya karar verdim..

Bazılarının koruyucu melekleri vardır ... Bazılarının ise kötü sonları ...

Pazartesi sabahı - Başlangıç

- Ed geç kalıyoruz acele et ! (Alli)

- Tamam , geliyorum. Bayanlar için saçlarımı yapmalıyım , senin gibi hayata küsmedim daha tatlım (Ed)

- Haklısın , ama saçlarım senin gibi olacağına Elvis tarzı olsun daha iyi. (Alli)

- Bugün komik günündesin galiba , ne güzel espiriler yapıyorsun hmm yada yaptığını sanıyorsun haha ! (Ed)

- Çeneni kapa ve otobüse bin ben geliyorum. (Alli)

- Emredersiniz. (Ed)

- Baba biz çıkıyoruz , sen iyimisin ? (Alli)

- Evet tatlım , ama geç kalmak istemezsin sanırım çünkü çocuklar Ed'den pek memnun gibi durmuyorlar :) (Spencer)

- Pekala. Kendine dikkat et seni seviyorum ! (Alli)

- Bende tatlım , geç kalma ! (Spencer)

- Kalmam ! (Alli)

Koşarak otobüse bindim , Ed yine bir kızın yanına oturmuş saçmalıyordu. Bu çocuk birgün poposuna tekmeyi yiyicek ahh herneyse.. Gözlerimle koltukları kontrol ederken aynı zamanda yavaş adımlarla ilerliyordum en arkadan bir ses geldi başımı sesin geldiği yere çevirdim.

- Hey ! All , burdayız ! (Sam)

Küçük bir gülümseme atıp en arkaya gittim.

- All tanrı aşkına , 2 saat'tir sana el sallıyoruz görmedin mi ? (Chloe)

- Sanırım o anda etrafı gözlüyordum , üzgünüm (All)

- Herneyse , biraz daha görmeseydin Sam bağırmaya başlayacaktı haha (Chloe)

- Şeyy , zaten yeterince bağırdı ama neyse (All)

Otobüste geçen küçük bir günaydın konuşmasından sonra Chloe ile Samin tartışmaları başladı , bu çocukların nesi var evli çiftler gibi kavga ediyorlar ahh. 

- Seni aptal bana nedediğini sanıyorsun ! (Chloe)

- Ne mi diyorum ? Sen tam bir baş belasısın diyorum Chloe Edward ! (Sam)

- Heyy ! çocuklar bukadar yeter tamammı okula geldik bilmem farkındamısınız , yaşlı evliler gibi kavga etmeyide bırakın. (All)

- Yaşlı evli çiftler mi ? ÖĞĞKK ! (Sam - Chloe)

- Jack nerde ? onu bugün hiç görmedim ? (All)

- Sanırım o süslü sevgilisiyle evde parti yapıyordur. (Chloe)

- Ne şans ama Tara Parker ' bu okulun en sexi kızlarından. Birde benim halime bakın. (Sam)

- Yanında bayanlar olduğunu unutma seni şapşal ! (Chloe)

- Evet evet , tabii. (Sam)

Onlar kavga ederken sırt çantamdan kulaklıklarımı çıkardım ve rastgele bir şarkı açtım , Sam le Chloe nin kavgalarını dinlemekten iyidir. Okulun büyük bahçesinden sonra nihayet okula giriş yapabildik , ve bilin diye söylüyorum lanet derslerden nefret ediyorum ama neyaparsın zorunlu.

Koridorda yürürken birden Chloe omzuma dokunup birşey işaret etti , anlamamış gibi bir ifade takınıp kulaklığımı çıkardım ve işaret ettiği yere doğru baktım , ağzım açık kalmıştı ve buz kesmiştim birden. Daha önce hiç görmediğim saçları kıvırcıkla dalgalı arasında olan siyah dar jean'iyle muhteşem görünen bir çocuk yine hiç görmediğim aynı şekilde gizemli görünen bir kızı öpmekle meşguldü yada nedesem öpmek değilde yemek gibi birşeydi okulmu başka birşey mi belli değil gerçekten. Biz de dahil bir çok kişi onları izlerken okul müdürü Mrs.Hovsen geldi ve onları ayırdı bayan Hovsen'ın gelmesiyle herkes dağıldı ve bende kendime gelip yürümeye devam ettim ilk ders Kimya ' ahh Kimyadan nefret ediyorum. 

- Chloe ben su alıp gelicem Bayan Downey ' ye birşeyler uydururmusun lütfen ? Geç kalmam. (Alli)

- Tamam ama geç kalma lütfen o kadın şizofren bunu biliyorsun (Chloe)

- Bilmezmiyim , (Alli)

Okulun koridorunda hızla koşup soluk soluğa kafeteryaya girdim dolabı açtım tam su alıcakken fikrimi değiştirdim ve soda almaya karar verdim cebimden bir çeyreklik çıkardım ve deliğe soktum. Ahh lanet şey neden hala gelmedi tamda sıkışıcak zamanı buldu yani. Ben salak salak sodanın gelmesini beklerlen arkamdan itici bir ses geldi.

- Birşeyler almayı düşünüyormusun , yoksa sana benmi söyliyim ? (Harry)

- Şeyy , ben hemen alıyorum sıkışmıştı ve bekliyordum... (Alli)

Ben sözümü bitiremeden gizemli çocuk konuşmaya başladı.

- Evet evet , herneyse artık şunu alıp gidebilirmisin ? (Harry)

- Burda kamp kurucak değilim ya ! Tabii kide gidicem seni sersem ! (Alli)

Biran çok sinirlendim ve biraz kendimi kaybettim sanırım ama ne yapabilirim bu çocuk sinirlerime dokunmaya başladı.

- Hahah , sinirlenmişe benziyorsun. (Harry)

Sesinde hala o ucube tavır vardı ve şimdide gülmeye başladı. AH SHIT!

- Son of a bitch ! (Alli)

- Küfür etmek sana hiç yakışmıyor. (Harry)

Bu sefer sesi garipti ve yüzü ciddileşmişti , ben garip bir bakış atarken aynı zamanda bayan Downey 'i hatırladım ve koşmaya başladım içimden küfür ediyordum bu kadın kesinlikle beni bırakıcak Lanet olsun! Sonunda sınıfa geldim ve kapıyı tıklayıp içeri girdim.

- Bayan Downey , geciktiğim için üzgünüm efendim. (Alli)

- Alli , Alli Roynald arkadaşın bana su almaya gittiğini ve ilaç içmen gerektiğini söyledi ama garip olan şu ki elinde su şişesi göremiyorum tatlım ? (Bayan Downey)

- Şeyy evet efendim su almak için gittim ama kalmamıştı. (Alli)

Sesim titriyordu ama yinede ciddiliğimi koruyordum.

- Pekala birdaha olmasın yerine geç. (Bayan Downey)

Chloe ve Sam ' e bakıp güldüm ve sonra herkes gibi birşeylerle uğraşmam gerektiğini düşünüp kara kalemimi ve defterimi çıkarıp birşeyler karalamaya başladım.

35 dakika sonra....

Sonunda zil çalmıştı , sınıftan çıkıp tuvalete doğru gittim kapıyı hafif araladığımda içerden garip sesler geldiğini duydum. Yok artık yine o çocuk ve bu sefer başka bir kızla sarmaş dolaş garip şeyler yapıyor. Sanırım beni gördü ve hemen kapıyı kapatıp yürümeye devam ettim

- Heyy sen bekle ! (Harry)

- Ne var ? (Alli)

- Benimi izliyorsun yoksa ? (Harry)

- Senin dudakların umrumda olsaydı seni izleyebilirdim ama gerçek şu ki umrumda değiller ! (Alli)

- Sen nededin ? Dudaklarımmı ? Ahah sanırım seni etkilemişler. Ve inan ki orda yaptığım şey öpmekten çok daha farklıydı güzelim. Şimdi bu gördüğünü müdür'e anlatabilirsin umrumda değil. (Harry)

- Hayır dudakların umrumda değil ve ayrıca ben ispiyoncu tiplerden değilimdir ne halt yediğin zerre kadar umrumda değil ukala şey , umarım birdaha karşılaşmayız. (Alli)

Harrynin ağzından - 

Üzgünüm ama karşılaşıcaz , artık seni bırakamam....

Yazarın ağzından - 

Genç adam tuvalete tekrar girdi ve karşısında duran sarışın kıza ;

- Nerde kalmıştık hayatım ? :) (Harry)

- Bilmem sen söyle haha. 

Genç adam dudaklarını sarışın kızın boynunda sertçe gezdirdi ve birden kızın gözleri korkuyla dondu  küçük çaplı bir bağırıştan sonra genç adam boynunda çekilip ağzının kenarından akan kanı silip gülümsedi..

(Öncelikle okuyan herkese teşekkürler kitap biraz farklı yönlere doğru gidicek 3 bölüm yazdıktan sonra biraz ilgi görmesini beklemeyi düşünüyorum eğer okunmazsa kaldırıcam)

DREAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin