26. Bölüm - İsyan

2.1K 162 12
                                    

Erken dönüş...
Sınava ocakta girmekten vazgeçtim. Uzun hikâye hiç sormayın. :)
Yani yeni bölüm... ;)

~~Alya~~
Yo yo. Merve'ye soramazdım. Kızın en güzel gününde aradan başka bir olay sokmaya gerek yoktu. Ancak...

Aldığım ani kararla yerimden hızla kalktım. Başım dönsede umursamadım ve hemen ceketimi giyinip çantamı aldım. Ne çok giyinip çıkarmıştım bu ceketi bugün. Gitmek istediğimi öğrenirse soru soracağı için açıklayıcı birkaç cümleyi bir kağıda yazıp yatağının üzerine bıraktım. Yavaş ve sessiz adımlarla odadan çıkıp dış kapıya yöneldim. Sessizce ayakkabılarımı giyinip çıktım. Olabildiği kadar hızlı adımlarla bahçeden çıkıp sokağın aşağısına indim. Telefondan Emir'in numarasını tuşladım. İlk çalışta açtı.

"Alya?" şaşırmış sesi içimde bir yerlerde hüznü hissettirmişti. Aramama bu kadar şaşırması..

"Konuşmamız lazım. Merve'nin evinin alt sokağında köşede bir kafe var beni oradan alabilir misin?"

Bu kafeyle de birsürü anı oluşturmuştum bir günde.

"Tamam trafik olmazsa 10 dakikaya orada olurum. "

"Tamam. " dedim ve telefonu kapattım. Kafede tekrar oturmak istemediğim için sokağın kenarında ışıkları yanmayan evin merdivenlerine oturdum. Bu civarda bank felanda olmazdı ki.. Yapacak birşey olmayınca yine mesajlara girdim.

Kimden: Emir'im
Karıcığım akşama dolma yapsan?

Kime: Emir'im
Yağ yapmayı bırak Emir! Bana 'karıcığım' gibi tabirler de kullanma. Offf. Neyse zaten ne yapacağıma karar verememiştim, iyi oldu bu.

Kimden: Emir'im
Hoşuna gittiğini itiraf etmiyor birde.

Anlamıyordum. Bu mesajlarda Emir'le arama mesafe koymuştum. Ancak daha sonraki mesajlarda gayette normal yazışmıştık. Kafamda neler vardı ozaman acaba?

Sokağa bir arabanın ışığı dolunca Emir'in arabası olduğunu gördüm. Araba durunca hemen arabaya bindim. Emir henüz bir kelime etmeden konuşmaya başladım.

"Herşeyi anlatacaksın! Herşeyi. Hiç konuşmayacağım. Sadece dinleyeceğim. N'olur artık doğruların hepsini bilmek istiyorum. "

Emir'in gözlerinde kısa bir parıltı ve mutluluk gördüm, ancak bu kısa parıltı kendini hüzne bıraktı. Sorulu gözlerle ona baktım.

"Çok isterim Alya. Belki herşeyden çok. Ama psikologla konuştum. Ne kadar çok geçmişini duyarsan okadar kafan karışır, duyduğunu kafanda canlandırmaya başlarsın, gerçeği kendin anlayamazsın, dinlediklerini kodlarsın beynine. Anlatmak çözüm değil, hatırlamaya çalışmak yani geçmişi sana anımsatacak benzer anıları oluşturmak olmalı amacımız. "
Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

"Anlamanı bekliyorum senden. Benden kaçmanı istemiyorum. Senin için zor olsada beni kabullenmeni istiyorum. Geçmişi hatırlamanı belki senden çok isteyen benim! Bu yüzden şimdi seninle yaptığımız şeyleri tekrarlama zamanı. Psikolog bu hafıza kaybının benimle ilgisinin olduğunu düşünüyor, nedenini şimdilik bilmeni istemiyorum zamanı gelince anlatacağım. "

"Nezaman konuştun psikologla? Ben üzerinde düşünmemiştim bile. "

"Seni eve bıraktıktan sonra gittim. "

"Peki ozaman.. Planın ne?"

"Yüzükler çantanda mı?"

Sorduğu soru üzerine tamamen unuttuğum yüzükleri çantanın içinden çıkardım. Emir'e uzattım. Elimden alırken elime değen eli hafif bir sıcaklık bırakmıştı elimde, tanıdık bir sıcaklık, güven veren bir his.. Önceden hissetmediğim bir güven. Çok düşünmeden elimle hızlıca elini tuttum. Emir şaşırmış bir ifadeyle yüzüme baktı. Elimi tam çekecekken diğer eliyle elimin üstünü kapattı.

Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin